MAFYANIN İNCİR ÇİÇEĞİ

2. " Toprak kokusu"

Gözlerimi açtığımda hava kararmıştı, zaten eve geldiğimde
Saat, 19.45 falandı. Birde mart ayındaydık. O yüzden hava geç kararıyordu. Burnuma yağmurdan sonra Topraktan bir koku çıkarya çok güzel bir koku o geldi. Yağmur mu yağmışti?
Hava güzeldi aslında bu gün. Gözlerimi açmaya hiç niyetim yoktu. Fakat bededim havadaydı.

Ölmüşmüydüm.

Hayır, birini kucağındaydım. Bilincim yerine yavaş yavaş gelirken uykum daha ağır basıyordu.
"Pamir" dedim ağzımın içinden
"Burdayım" dedi sonra sırtım yumuşak bir yüzeye değdi.

Yatak.

"Koku" dedim kaşlarımı çattım.
"Yağmur mu yağdı?" Diye mırıldandım.
"Hayır" dedi sesi çok yakından geliyordu.
"Ayrıca o koku benim kokum" dedi. Sesinde garip bi ima vardı.
"Çok güzel" dedim uyku sersemi
"Özel yapım, zaten fark ettiğin üzre yağmur yağdıktan sonra oluşan o toprak kokusu" dedi. Ben ne demiştim? Allah Allah ukale.
"Hadi uyu artık, Ayşim" dedi
"Bana Ayşim deme" dedim.
"Ayşimin sebebini sabah açıklayacağım" dedi. Ona cevap verecek halim yoktu sabah açıklardı.

Saat: 8.45

Gözlerimi açtığımda, başka bir evdeydim biraz bekleyip neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.

En son arabadaydım...

Hatırladım.

Pamirin evindeydim. Doğrulmaya çalıştığımda iki kaslı kol buna engel olmuştu beni karnımdan sıkıca sanki kaçmayayım diye tutuyordu. Arkamı yavaşça döndüğümde onunla burun buruna geldik.

Bu koku...

Dün akşam yaptığımız muhabbeti aklıma getirmişti. Utanmıştım. Ama uyku sersemiydim ne yapabilirim? Yavaşça kollarını arasından sıyrılıp ayağa kalktım.

Oda siyah ve mavi ile dizayn edilmişti. Çok şık duruyordu.
Bir iki adım atıp odaya göz gezdirdim.
"Beğendim mi?" Diye bir ses duydum arkadan.

Hemen pamire döndüm.
"Evet, güzel" dedim sade bir cevapla.
Oda gözlerini ovuşturup ayağa kalktı.
"Kahvaltıdan sonra eşyalarını yerleştir" dedi. Bir adım -lavobo olduğunu düşündüğüm yere- atmıştı ki, eliyle dolabı gösterdi
"Rahat kullanılabileceğin bir yere" dedi. Ben daha ne olduğunu anlayıp cevap vereseye adam çoktan oraya girmişti.

Ve evet orası lavoboydu.

Kahvaltıdan sonra dediği için aşşağıya indim. Sonuçta duştan çıktığında onu yarı çıplak görmek istemezdim.

İster miydim?

Ay saçmalama kırca,
Bi dakika bana dün Ayşimin anlamı söyleyecektim şimdi hatırladım.

Merdivenleri bitirip etrafa baktım. salonla mutfağın arasında yemek masası vardı.ve hizmetçiler masayı kuruyolardı. Masaya yumurtayı getiren kadın durup beni süzdü.
"Baksana keriman, bu kız için iki aydır tek geceliklerle yatmıyor" dedi kadın. İsminin Keriman olduğunu anladığım kadında
"Bende diyordum beyimde bir değişiklik var nedir o? Bi kıza aşık oldu falan sandim, demek bu kızın arkasından koşuyormuş" dedi keriman. Ben tam ağzımı açıp durumu hiza edecekken.
"Doğru aşık oldum" dedi kalın aynı zamanda sert sesi ile. Sağ eli belimi kavramıştı. Ne zaman geldiğini anlamasamda tam zamanında gelmişti.
Kadınlar hemen eteğini düzeltti ardından başlarını eğerek ellerini önlerinde birleştirdiler.
"Ç-ok özür dileriz efendim patavatsizlik ettik" dedi keriman pamir dik duruşu ve kalın sesini bozmadan
"Kovuldunuz" dedi. Bende kadınlar gibi şaşkınlıkla başımı kaldırıp ona baktım. Benim için mi kovmuştu?
"Hadi, burda daha fazla durmanızın anlamı yok" diyip onlari kendime getiridim

Pamir sarsılmaz benim için hizmetçileri kovmuşmuydu?
Hizmetçiler mutfağa geçtiğinde beni elimden tutup masaya otutturdu. Masanın başında olan tabaklarını aldı, birini benim önüme koydu. Sağ tarafıma baktığımda kadınlar hızla geçiyorlardı. Ben daha bu olayları kavrayamamışken pamir, kendinede tabak alıp karşıma oturdu.
"Afiyet olsun" dedi. Sanki her şey normalmiş gibi. Ama fark ettiğim bir şey vardı ki daha deminkine nazaran ince ve sakin bir sesle söylemişti. Yani sesi kalındı ama benimle konuşurken bilerek sesini ayarlıyordu.

Kendi tabağına bir şeyler doldururken bende suyumdan bir yudum aldım.

KIZ,BU

Gerisi sizin hayal gücünüzde ;)