5.Bölüm

82 3 0
                                    

İşte sabah ve işte sabahın en hoş güneşi. "Masal kalk kızım kalk okula da gitmedik zaten sen istedin diye.O neysede gidicekmisin şirketine?" "Bilmiyorum, çok kararsızım, söylediklerinde endişe duyuyorum.Sanırım gidicem." "Peki canım.Sen bilirsin." "Gidicem ne giycem ben öyle sekreterler gibi giyinmem." "Aynen sakın giyinme sapık bu sağı solu belli olmaz.Hadi hazırlan sen." "Tamam peki sen de kahvaltıyı hazırla." "Al işte kurtulamadık şu kahvaltı hazırlamadan.!!" Hafif bi tebbessüm yaptım. Giyinme konusuna gelirsek,gri bir kot ve üstüne göbeği hafif açık olan gömleğimi giydim. O sırada telefonumdan mesaj sesi geldiğini duydum. Mesaja baktığımda "seni almaya geliyorum.Hazır ol." Bi dakika bu benim evimi nerden biliyo? Manyak bulmuş evimide.


Araba geldiğinde biraz garipsedim kendim ilk defa böyle bir arabaya binecektim.Bir de içimdeki korku çoğaldı.Arabaya bindim ve biner binmez gölzeir benim kıyafetlerimde olmuştu."Yanımda şirkette en büyük şirkette böyle mi dolaşıcaksın?" ne demek istiyodu bu ? "ne giymemi bekliyordun?" "Sonuçta sekretersin biraz havalı giyinmen gerek değil mi? Allahtan yanımda san kıyafet getirmiştim." "Saçmalama giymem ben kıyafet falan." arkadaki çantayı bana vererek "İçindekini durduğum yerde giyineceksin." "Bu çok açık olmaz." dedim. Ama nafile durduğumuz yerde kırmızı renkli dizüstü fermarlı bir elbise olan parçayı giydim.Ama straplez olduğu için kenim üstüne bir ek yaparak koyu mavi kot ceket giydim.Sanırım hazırdım.arabanın yanına gittim ve kapıyı açtığımda beni süzüp havalı bir ıslık çalarak"İşte tam da istediğim buydu dedi." aslında elbise tam olarak bi gece elbisesiydi.Fakat fırsattan istifade bahane yaparak bu elbiseyi bana giydirdi. Neyse koskoca Holding Şirket'ine geldik.Kapıdan içeri girdikten sonra yaptığım tek şey cingonun peşinden dolanmak.Lan ya bana işver ya da oturttur bu nedir yaaa...

Bütün işlerini hallettikten sorna arkasını döndüğünde benim hala peşinde dolandığımı fark edecek ki peşinden gitmemi söylercesine el haraeketi yaptı. herhalde iş verecek.Bi odaya girdik ev eliyle masayı gösterdi."Sen işini burada yapıcaksın ben seni telefonla arıyınca hemen odama geliceksin.Zaten diğer sekreter sana yapılacakları göstericek.Dikkatli ol bebeğim sakın yanlışlık yapma.Okey?"diyerek göz kırptı.Hayır ne bu artistik hareketler te Allahım ya.

"Okey değil çünkü ben sana nasıl hitab edeceğimi bilmiyorum." dedim. "Ha o iş.Bana 'efendim' diyiceksin." ",peki efendim." Çok gıcık biri inanın benim yerimde olsanız şimdiye çatlardınız.Evett oturalım bakalım şu masnın koltuğuna bir an kendimi özel hissetim ama bu işi yapanlar pek de öyle değiller. Çünkü her zaman rezil işlerine geliyolar.Onlara göre kenidilerini biraz özel hissetmeleri saçma.Kapı çaldı ve o an ne yapacağımı bilemedim.Allahtan diziler varki kapı çalınca gel deniliyo. "Gel" "Merhaba efendim ben dosyaları getirmiştim de Bora bey bunları imzalıyacak bide bugün toplantısı vardı. iletmenizi isterim." dedi ev benden cevap bekledi. "Tamam peki ben iletirim Bora beye sen bırak şuraya." Masaya bırakrak odadan çıktı.

Al işte ilk işim puff gitmek istemiyorum odasına. Masadaki dosyaları elime alıp hemen yan kapıyı çaldım. İçerden 'gir' sesi duyunca girmeye karar verdim. "Bunlar imzalıyacağınız dosyalar efendim. Bir de Bugün toplantınız varmış." dedim. Otuduğu yerden kalkarak masanın üstüne oturdu ve kollarını birbirine bağlayarak "Bakıyorumda alıştın herhalde işine." dedi."Ben burda işimi yapıp gidicem hemenden.!!" "Öff bırak işi mişi biraz sohbet edelim." "Hayır!!" dedim bağırarak.O da bana aynı karşılığı verdi ve bağırarak, "Evett!!" dedi. Ben de bu sözü üzerine sessiz sakin,titrek adımlarla masasının yanındaki koltuğa oturdum.O ise bana biraz daha yaklaştı fakat ben izin vermemeye çalışarak ondan uzaklaştım.Evet biliyorum çok yakışıklıydı ma hem önceki saçma aşkımdan ve playbol olması yüzünden uzak durmalıydım.








Açelya'nın Aptal AşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin