9

261 19 41
                                    

yorumlarınızı bekliyorum lütfennn.

Beni motive ediyor.

***

Jungkook'un üzerinde oturur pozisyona geldiğimde gözleri kocaman açılmış, dudakları aralanmıştı. "Jennie?" dedi şaşırarak.

Saçlarımı geriye tarayıp Jungkook'un yüzüne gölge gibi eğildiğimde sırıttım ve bir kaşımı kaldırdım. "Seni tatmin etmemi istemez misin?" Ellerimi onun geniş omuzlarına koyduğumda dudaklarına eğildim ve alt dudağına dilimi sürttüm.

"Jennie." dedi omuzundaki ellerimi tutarken. "Bunu istemiyorum. Beni tatmin etmene gerek yok."

"Neden ama?" dedim küstah bir şekilde. 

Derin bir nefes aldı. "İstemiyorum sadece." dedikten sonra beni omuzlarımdan tutarak yatağa geri ittirdiğinde kaşlarımı çattım.

"Neden istemiyorsun?" dedim. "Benden nefret ettiğin için mi?"

O  yataktan kalktıktan sonra sütyenimi aldım ve üzerime giyindim hemen. Beni sinirlendirmişti. "Bunu keşke daha önce söyleseydin, bu kadar ilerlemezdik." dedim sakince. Sadece ön sevişme yapmış sayılırdık ama Jungkook'un bu tavrı beni yanlış düşüncelere itmiş gibiydi. Sanki pişman olmuştu.

"Senden nefret etmiyorum." dedi, cama doğru yaklaşırken. "Bunun bununla alakası yok. Sadece yanlış bir şey yapmana engel oluyorum."

Kaşlarımı çatarak crop'umu aldım ve üzerime giyindim, ardından şortumu giyindim ve yataktan fırladım. "Bana bak!" dedim kollarımı öne uzatıp onu göğsünden sertçe ittirirken. Bir adım geriye doğru gitti. "Kendi yanlışım kendime, kendi doğrum kendime. Beni bu kadar düşünmene gerek yok, ben kendim karar verebiliyorum neyi nasıl yapmam gerektiğini."

Jungkook saçlarını geriye doğru taradı ve terlemiş boynu ortaya çıktı. "Jennie, öyle demek istemedim."

"Ne demek istedin o zaman?" dedim kaşlarımı çatarken. "Sen şimdi sana yaklaştım diye orospu olduğumu falan da sanarsın. Ben sana aklından geçenleri söyleyeyim. Muhtemelen sadece rol yapıyorken bu kadarını fazla buluyorsundur, fazla düşünceli bir süt çocuğusun değil mi? Çok masumsun, böyle şeyler yapmazsın. Annenin sözünü falan dinlersin."

Sesim o kadar yükselmişti ki kendimi durdurdum ve ses tonumu ayarladım. "Bir daha devamını getiremeyeceğin eylemleri başlatma, beni küçük düşürmene müsaade etmem haberin olsun." dedim ve arkamı döndüm. Aşağıya hızlı adımlarla indim ve çantam olmadığı için hemen ayakkabılarımı giyinip evden çıktım.

Arabama atlayıp hızlıca evden uzaklaştım. "Beni ne sanıyor bu?" diye mırıldandım ve gaza iyice bastım. "Parmağında oynattığını falan mı düşünüyor?"

Yolcu koltuğunun üstündeki telefonum çalınca elimi uzattım ve arayanın Yoongi olduğunu gördüm. Yoongi beni neden arasın ki? Ah tabii ya, nasıl da unutmuştum.

"Alo." dedim telefonu açtıktan sonra kulağıma götürerek. Diğer elim direksiyondaydı. 

"Jen." dedi Yoongi pürüzlü sesiyle. Genelde selam sabah sormadan başlardı konuşmaya. "Taehyung yüzünden mi gelmedin bu akşam? Taehyung'a cevap vermediğin için seni bizzat aradım."

Saati kontrol ettim. 11 gibiydi. Bir saat boyunca beni aramıştı anlaşılan. "Yok aradığını görmedim." dedim. "Telefonum arabada kalmış da, şimdi eve gidiyorum."

"Anladım." dedi arka plandan bazı gülüşmeler  gelirken. "Hurdalıkta mısın?" diye sordum evin bahçesine girdiğimde. O kadar hızlı sürmüştüm ki. Korumalardan biri kapımı açtığında anahtarı kucağına atıp eve doğru ilerledim. "Aynen, hurdalıktayız."

School Nerd | jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin