School Nerd | jenkook

10

Selammm, yazmaya vaktim yok ama yb atıyorum alkış alkışşş

*** 

"Pekala," dedim bir adım önce çıkarken. "Park Jimin'in misafirimiz olmasının sebebi nedir Min Yoongi?"

Jackson kıkırdadı. "Neden olabilir Jennie? Park Jimin, Yoongi'den hoşlandığını söylediği bir mektup yazıp Yoongi'nin dolabına  bıraktı."

Yoongi'ye baktım. Bir kaşımı kaldırmış, onu sorguluyordum. "Sen böyle şeyleri umursamazsın Yoongi. Kimi kandırıyorsun?"

Irene, deponun köşesindeki duvara yaslanmıştı. Üstünde siyah deri bir pantolon ve mor bir kazak vardı, kazağının üstüne de deri ceketini giyinmişti. Çok güzel görünüyordu. Ellerini göğsünde birleştirdi. "Ah, görünen o ki Yoongi her şeyi anlatmamış. Bir mektupla alakalı olmadığını ben de biliyorum." Bakışlarını Yoongi'ye sabitlerken devam etti. "Anlatmak ister misin Yoongi?"

Boş gözlerle Yoongi'ye döndüm. Yoongi genelde şirketteki sorun yaratan ailelerin çocuklarını getirirdi, ya da akrabalarıyla sorunu olan liselileri. Hiçbir zaman kendisinden hoşlandı diye birini getirdiği olmamıştı.

Yoongi gülümseyerek Irene'e baktı. Herkes bir miktar şaşkın görünüyordu. "Park Jimin haddini aşarak soyunma odasında beni öpmeye çalıştı." Gözlerimi devirdim ve gülmemek için kendimi zor tuttum. Yoongi'ye herkes bayılırdı ama üzerine atlamak da neydi? Tabii gerçek sebep bu kadar basit olmamalıydı.

"Yoongi, hadi ama bize iyi bir sebep vermiyorsun. Aşık bir ergen kimsenin umrunda değil." Dedi Jackson sabırsızlıkla.

"Sözümü bitirmeme izin verirseniz, ilginizi çekecek noktalara parmak basacağım." Dedi Yoongi sabırla.

"Soyunma odasında çıplak görüntülerimi kaydetip porno sitesindeki hesabında paylaşmış. Ama bir de ne fark edeyim. Sadece bir video değil, birçok video var hesapta. Havuzda açtığım canlı yayının görüntülerinden tutun, spor salonunda dead lift yaparkenki videolarıma kadar her şey paylaşılmış. Toplam kırk sekiz videodan bahsediyorum. Telefonumda bile o kadar video yoktur."

Ağzım açık olanları dinliyordum. Bu masum yüzlü görünen çocuk Yoongi'nin sapığıydı.

"Tanrım, bu iğrenç." Diye mırıldandım elimi alnıma koyduğumda. "Bu büyük bir suç." Dedim ardından.

Sandalyede kıpırdanmaya başlayan çocuğun gözleri kıpkırmızı olmuş, sessizce ağlarken burnunu çekiyordu. Irene, birkaç adımda Jimin'in yanına ulaştığında bağırmasın diye ağzına takılan bez parçasını çıkardı yavaşça. Bir anne şefkatiyle yaklaşmış gibi görünüyordu fakat gözlerindeki karanlık bakış anne şefkatinden çok uzaktı.

"Söyle bakalım." diye mırıldandı önce, hurdalıktaki herkesin gözü Jimin,
Irene ve onların hemen arkasında beliren Yoongi'nin üzerindeyken Jimin oldukça korkmuş görünüyordu.

Hurdalığın sönük ampulünün altında ,parlak ağlamaktan şişmiş kırmızı gözleri korkuyla Irene'e bakarken ağzını açtı, konuşmaya çalışıyordu ama sadece birkaç mırıltı çıkardı, ardından boğazını temizledi.

Bu zavallı çocuk hepimizden korkmuşa benziyordu ve istediğimiz de tam olarak buydu. Pis bir sapıktı aynı zamanda bu zavallı çocuk, 48 tane videodan bahsediyordu Yoongi ki oldukça fazlaydı.

Bu, sadece bir hastalık meselesi olmamalıydı bizim sandığımızdan da uzundu ama içimdeki bir ses Yoongi'nin sebeplerini sadece bu olmadığını söylüyordu.

Uzun süredir var olmuş bir mevzudan bahsediyorduk hesabı yeni bulmuş olması bana pek inandırıcı gelmemişti, Yoongi'yi neredeyse buradaki herkesten iyi tanıyordum. Çocukluğumuz birlikte geçmişti zevkleri, nefret ettikleri, insanlara nasıl davrandığı hakkındaki her şeyi en iyi ben bilirdim.