School Nerd | jenkook

13

Hiç yorum yapmıyorsunuz, çok kötüsünüz.

İyiydi, güzeldi değil de paragraf başı yorumu okumaya hasretim :((((((

Nehyse.

@bySelenophile ye ithafen

******

Jimin'i eve bıraktıktan sonra Jungkook'un evine gelmiştik. Yolda konuşmamıştık pek.

Eve girdiğimde Lisa, Chae ile fotoğraf atmıştı. Tanrım, onu lunaparka götürmüştü ve Chae elindeki kocaman şekeri yemeye çalıştığı bir fotoğraftı. Lisa altına "iki saattir yalıyor, ben burada boşaldım. Nasıl göründüğünden haberi bile yok." Yazmıştı.

"Bu kadar masum bir şeyi yanlış anlama, ve onu kendinden sakın lütfen." Diye cevap verip cebime attım.

Lisa gibi bir biseksüel her şeyi yapabilirdi.

İçeri girdiğimizde vücudum gerildi, dün geceyi hatırlamak bana iyi gelmiyordu.

Gelir gelmez Jungkook, kolumdan tutup beni duvara yasladığında eski halinden eser yoktu ve oldukça sinirli görünüyordu.

Bir eli yanımdaki duvardan destek alırken bedeni çok yakınımdaydı. "Ne yapıyorsun?" Dedim sinirli bir tavırla.

"Bana yalan söyleme katlanamadığımı söylemiş miydim?" Dedi ve boğazım aniden kurudu. Sesi o kadar sertti ki boyun eğdirmesini iyi biliyordu.

Ama buna rağmen dik durup gözlerimi gözlerine diktim ve ona doğru yüzümü kaldırdım. Yüzleri izin arasındaki mesafe kavramı yok olmuştu adeta. "Sana her şeyi anlatmak zorunda değilim."

Jungkook bir aptal değildi, Yoongi benim kardeşim gibiydi ve bir şey yaptıysa kesin benim de haberim olurdu. O söylesin ya da söylemesin. Bu yüzden bir anlığına Jungkook'tan sıyırdım sansam da aslında hiç öyle olmamıştı.

Siktir, kafamı kuma gömersem onlar da beni görmez sanmıştım.

"Ama gözlerimin içine bakarak o güzel ağzınla yalanlar söylediğinde sana neler yapmak istediğimi bilmiyorsun." Gözleri dudaklarıma kaydığında yutkundum

Birkaç saliseydi, sonra tekrar gözlerime çıkardı bakışlarını. "Jimin benim kardeşim gibi Jennie, o hiçbir şeye bulaşmaz. Gidip Yoongi'nin ayağına kapanmaz, ona aşıktır ama hep içinde sakladı."

Ah tabii, depoda beni boğan çocuğa da aşk itirafını ben yaptım.

"Jimin falan umrumda değil," dedim daha da diklenerek. "Ama onu pek tanıdığını söyleyemem."

"Sen mi tanıyorsun?" Dedi düz bir ifadeyle.

"Hayır." Dedim hemen. "Ama sen de tanımıyorsun."

Gülmedi. Güler de gamzeleri çıkar sanmıştım.

"Onunla oldukça yakınım, ve yaptığı her şeyi bilmesem de onu gayet iyi tanıyorum. Yine de Yoongi'nin bu işte parmağı olmadığını söyleyemezsin bana, bu kadarı da fazla. Orada olup olmadığını söyle."

Hassiktir. 

Yutkunma, belli etme.

Gözlerini kaçırma, belli etme.

Ona ihtiyacın var, belli etme.

Cevap vermedim. "Konuşmak istemiyorum." Bakışlarım dudaklarına indi istemsizce.

Ah aptal kafam. Jungkook eğlenilecek biri değil. 

Jungkook sadece bir oyuncak. "Gitmem lazım." Evet gitmeliydim. Yoksa biraz daha kalırsam seni öpeceğim.