Bölüm: 7 Yalancı Sonbahar

26 3 3
                                    

(Aris'in anlatımıyla)
14.01.2023

    Bütün gece uyumamıştım. Gece Evren'in konumuna gidince yetimhaneyle karşılaşmak beni epey şaşırtmıştı. Fakat bu beni uyutmayan şey değildi. Erdem..
Erdem neden oradaydı. Evren'den nefret ettiği çok açık ortadaydı.
Viola kimdi?
Erdem gece vakti Viola ismini sayıklayıp ağlamıştı. Göz yaşlarını hala hatırlayabiliyordum. Beni benzettiği kişi Viola mıydı?

Bütün gece sorularıma cevap aradıktan sonra  aklımı boşaltma amacıyla bütün gece resmedilmek için beklermişçesine duran dolunayı tabloya döktüm.
Tabloyu bitirdiğimde ay kaybolmuştu...

İki gündür kardeşlerim bende kalıyorlardı. Aşağıya indiğimde kardeşlerimi birbirlerine sarılı uyuyor halde bulduğumda o kadar komiklerdi ki kahkahalarımı içimde tutamadım, dolayısıyla sesimden ikisi de uyandı.

"Aris gerizekalı mısın? Kıt mısın? Uyuyorum ya şurda! Uykuya da mı saygı kalmadı! Bu ne ya! Uyurken bile rahatsız ediliyorum! Ben yatak odasına  çıkıyorum biri gelirse ağzına kuş sıçsın."  Abime gülerken kapalı gözlerle yukarı çıkışını izleyip tekrar gülmemle eline aldığı yastığını bana fırlattı. Tabi bu daha fazla gülmeme sebep olmak dışında herhangi bir etken yaratmadı.

Batu arkamdan bana sarıldı. "Ablam benim.. Kahvaltı hazırlasak mı? Eskisi gibi..."  "Hazırlayalım kuzum. Senin okulun yok mu?"
"Aman bugünlük boşver okulu." Ona kötü kötü baktım "Ne demek boşver gidilecek bugün okula." "Hem ben bırakırım seni."
Batu göz devirdikten sonra yanağımı öptü. Mutfağım salonla birleşik amerikan mutfağıydı. Ben kahvaltı hazırlarken Batu da kahve yapıyordu.

Batu "Gittin mi?" "Nereye? "Ya işte konuma."
"Gittim." "Nereymiş?" "Yetimhane." Batu bir an durakladı sonra "Yetimhane ne alaka be?" Ona "O ilginç de, daha da ilginci orada Erdem'le karşılaştım. Halüsinasyon görüyordu. Viola adında birini sayıklıyordu. Bana sarıldı sonra..." Batu  "Bir şey mi yaptı?!"
"Hayır hayır. Ağlamaya başladı..." sesim fazla dalgın çıkmıştı.
Batu "Ağlamak mı? Sana sarılıp? Erdem gibi biri?" Bakışlarımı ona çevirdim "Erdem'i tanıyor musun?" Batu "Evet. Evren'den tanıyorum ben de. Çocuğu dövmüştü. Ben de ordaydım Evren de haksızlık yaptı hakkettiğini görecek gibi bir şey söyleyince ben de dövmesinde bir sakınca görmedim."

    Yukardan çığlık sesi yükselince koşar adımlarla yukarı çıktık
"Abi?" Diye seslendi Batu. Bir çığlık daha yükseldiğinde odaya girmiştik. Odadaki manzara epey kötüydü. Evren yerde baygın halde yatıyordu. Kafası kanıyordu. Abimin elindeki kırılmış vazonun parçalarını görünce her şey daha da netleşti. Evren evime habersiz girecekti abime yakalandı ve sonuç...

    "Balkon niye açık ve niye bu içeri balkondan giriyor!? Ben bunu öldürürüm mezarını bile yapmam atarım köpekbalıklarına!"
Abim Evren'den nefret ederdi. Batu da öyle aman aman sevmezdi de arkadaşıydı işte. Ben nefret ediyordum zaten şu beyinsizden.
En son yaraladığım omzu da kanamıştı tırmanmaktan olsa gerek...

    Batu Evren'i odadaki koltuğa yatırınca abimle ben aşağıya indik.
Kahveyi ona uzattım. Kahve biraz soğusa bile hala çok güzeldi. Batu kahve yapmakta ustaydı.

    Abim "Yetimhane ne alaka hala anlamadım dü..." sözünü kestim
"Abi Evren burda susar mısın?" Bazen abimi anlamakta güçlük çekiyordum. Nasıl ekibin başıyken aynı zamanda bu kadar dikkatsiz ve önemsemez olabilirdi ki bir insan? Abim olurdu. İşinde de gereksiz düzeyde dikkatliydi. Belki de benden fazla.

    Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonuma yöneldim.
Bilinmeyen bir numaraydı

    0535**: Saat 12.30'da yetimhane kulübesinde buluşalım. Göstermek istediğim bir şey var. Tabi 'Mevsim rüzgarları ne zaman eserse o zaman hatırlarım çocukluk rüyalarım.."

Geçmişin YabancılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin