Gülüşü Can Yakıyordu

21.9K 633 101
                                    

"Artık uyanmalısın." Üzerimdeki örtünün çekilmesi ile kafamı kaldırarak gözlerimi açmıştım. Her seferinde absürt bir şekilde uyanmak zorunda mıydım?

"Hı uyandım." Doğrularak cama doğru ilerlemiş ve yarıya kadar açık olan perdelerin hepsini açmıştı. Zaman kavramını cidden artık yitirmiştim.

"Kahvaltıya geliyorsun, seninle konuşmamız gerekiyor." Kafamı sallayarak onayladıktan sonra kalkmış ve lavaboya ilerlemiştim. Biraz sonra saçlarımı hafiften ıslatarak lavabodan çıktığımda beklemeden aşağıya inmiştim. Salonda sadece o vardı, başka kimse yoktu. Sorgulamadan yanına ilerlemiş ve oturmuştum.

"Şuna bak, oku daha sonra bir karar ver, ya burası, yada orası." Önündeki tableti bana doğru çevirerek çayından yudumlamıştı. Bana izin veriyordu yani öyle mi?

'Ahmet Ateş, kızı Ayza Ateşin kaçırıldığını duyduktan bir kaç saat sonra şirket toplantısına giderken gorüntülendi. Sorduğumuz sorulara cevap vermeyen Ahmet Ateş, kızının yokluğuna çoktan alışmış gibi duruyor.'

Ağzımdaki ekmeği zorla çiğneyip yuttuktan sonra bir yudum su içmiş ve tekrar okumaya başlamıştım.

'Ne oğlu, nede karısı tek bir kelime etmediler. Bunun yanı sıra, savcılığa gitmedikleri ögrenildi. Ahmet Ateş, bilerek mi yapıyor? Yoksa kızını mı istemiyor?'

Sanki okumamışcasına kahvaltıya devam etmiştim. Canım yanmıştı, ailemin sanki bir şey olmamışçasına devam etmeleri o kadar iğrençti ve can yakıcıydı ki edecek tek bir kelime bulamıyordum.

"Susma, söyle içinden geçenleri." Ne geçiyordu içimden? Babamın benim için bur çaba sarf etmemesi mi, annemlerin suskunluğu mu? Tamam halimden şikayetçi değildim belki ama, zoruma gitmişti.

"Aslında, babam tamda böyle bir insan." Kafasını kaldırarak sorgular anlamda bakışlarını gözlerime çıkarmıştı. Göğsümde koca bir ateş yanıyordu, canımı yakıyordu.

"Nasıl?" Nasıl söylenirdi bende bilmiyordum. Babamın yaptıkları ve yaşadıklarım, kendimce zordu işte.

"18 yaşımda beni evlendirmek istemişti. Sırf onun yüzünden tecavüz edildim, sustum sadece." Yutkunarak gözlerimi kaçırmıştım. Bu durum yüzünden yargılanmak istemiyordum.

"Devam et." Gri duvara bakarken yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Kendimi yitirmiştim iyice, bu durumda kim neden gülerdi?

"Babam inanmadı, arkadaşımın oğlu olur mu öyle şey yalan söyleme, iftira atma dedi. Daha sonra ben hamile kalınca, bana çok başka bir muamele yaptı." Görüşüm bulanıklaşmıştı iyice. Kendimde bile değildim bunlar olurken, en zoru da buydu.

"Devam et!" Gür sesi salonda yankılanırken yanaklarım ıslanmıştı. Ellerimi dizlerime bastırmıştım konuşmadan hemen önce.

"Aldırmak istemedim, farklı bir evde yaşamaya başladım. İğrenç bir insandan olması bir şeyi değiştirmiyordu benim için, yada nasıl olduğu. Sonuçta başkalarının hatasının bedelini o ödeyemezdi. Öğrendiğim günün sabahı," yanaklarımı silerek gözlerimi gözlerine çevirmiştim.

"Onu kaybettim, tedavi gördüm bir süre, yıllar geçti ama o günün yarası hâlâ geçmedi. Düşünsene 18 yaşında bir kızın var, evlendirmek için acele ederek birisini buluyorsun ve o insan kızını taciz ediyor. Kızın hamile kalınca onu kendinden uzak tutuyorsun, ve öğrendiği günün sabahı, bebeği ölüyor." Kendimi tutamayarak gülmeye başlamıştım, sinirlerim çok fazla bozuktu ve kendimde değil gibiydim. Biraz sonra gülüşlerim ağlamaya dönerken yüzümü kapatmıştım.

"Ağlama, sil göz yaşlarını." Titrek bir nefes alarak yanaklarımı sildikten sonra kafamı kaldırmıştım. "Bunu sana acımadan yapapildi öyle mi?" Dudaklarımı birbirine bastırarak sessiz kalmayı tercih etmiştim.

Beyaz Şarap +18 |DÜZENLENİYOR|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin