İçebilir Miyiz Doktor Hanım?

10.8K 368 18
                                    

"Ya gözünü seveyim defol şu evden!" Demiri eve getirerek odasına çıkarmıştım, şu anda uyuyordu ve bende güya arkadaşına hesap verecektim. Arkadaşı aptalin tekiydi, beni sürekli sorgulamaya çalışıyordu.

"Niye götürdün niye getirdin o zaman?!" Kolumu tutarak beni çekiştirmişti ve canımı yakıyordu.

"Beni sorgulamak sana düşmez, sen ne olsun istiyorsun?!" Kolumu daha fazla sıkarak üzerime gelmişti. Korkunç bir insandı.

"Melih! Bıraksana kızın kolunu ne yapıyorsun sen?! Yakışıyor mu sana?!" Demirin annesi kolumu tutarak elini belime koymuştu.

"Bak sana son kez söylüyorum, bu evden defol. Sabrımı sınıyorsun, dakikalarımız kıymetli. Arkadaşın yukarıda can çekişiyor, ya yardım et, yada evden git." Demirin annesi ile bir kaç adım gerilemiştik.

"Sana yardım etmeyeceğimi düşündüren şey ne?! Ne belli onu öldürmeyeceğin?! Sana nasıl güvenirim?! O benim kardeşim!" Yanaklarını silerek bir kez daha anlamıştım, bu evde o asla iyileşemezdi.

"Oğlum sen ne diyorsun?!" Demirin babası araya girmişti fakat, ben anlamıştım herşeyi zaten.

"Eğer öldürecek olsam bu kadar saçma bir yöntem yerine daha kolay yapardım! Emin ol bunu senin üzerinde denemekten de hiç çekinmem! İyi niyetimi suistimal edemezsin!" Sesim, ellerim, dizlerim ve vücudum delicesine titriyordu.

"Melih ne yapıyorsun sen?!" Dizlerim artık beni taşıyamıyor gibilerdi. Gördüğüm muamele buydu, hak ediyor muydun bir fikrim yoktu.

"Ben aç susuz senin arkadaşım için bu haldeyken sen ne yapıyordun? Arkadaşın ona iyi geldiğimi söylediği için bu evdeyim. Bana dokunacak kelimeler ediyorsun o yüzden sus." Gerileyerek duvardan destek almıştım.

"Tamam gel şuraya." Kolumu tutmuştu destek olmak için fakat hemen kolumu çekmiştim. Az önce acıyarak tuttuğu kolumu şimdi destek olmak için tutacaktı öyle mi?

"Bırak beni, istemiyorum yardımını. Mümkünse ben bu evdeyken sen dışarıda ol, giderim zaten bende." Sesim iyice çatallaşmıştı. Sırf bir insanın yaşamasını istediğim için potansiyel katil etiketi yapıştırmıştı hemen.

"Kızım olur mu öyle şey, şu hâline bak nereye gideceksin bu halde." Kafamı kaldırarak Melihe son kez bakmıştım. Kendisini bana iğrenç tanıtmıştı.

"Teşekkür ederim, ben son kez Demire bakayım." Kolumu çekerek merdivenlere yönelmiştim. Odaya girerken yanaklarımı ve gözlerimi silerek tedbirimi almıştım. Uyanmış olabilirdi.

Kapıyı kapatarak yatağa doğru ilerlemiştim. Fazlası ile terlemiş bir şekilde dışarıyı izliyordu. Yanına oturarak bir süre izlemiştim onu.

"Demir, üzerindekini çıkartman gerekiyor." Üzerine bakarak tekrar bana dönmüştü. Göz altları morarmış, göz bebeklerinin etrafı ise daha fazla kanlanmıştı.

"Nasıl çıkartacağım?" Kafasını zor hareket ettiriyor gibiydi. Daha düzgün uzanmasına yardım ederek etrafıma bakınmıştım. Daha sonra tişörtün yaka kısmını tutarak mecburen yırtmak zorunda kalmıştım.

Tişörtü eteğine kadar yırtarak genişletmiş ve kollarınıda yırtmıştım. Zor bile olsa bunu yapmıştım. Vücudu su içindeydi, beline kadar örtüyü çekmiştim ve tişörtü belinin altından çekerek kuru kısmı ile alnını ardından ise boynunu kurulamıştım.

"Demir, Demir sakin ol." Titreyen ellerine ellerimi bırakmıştım, kendine zarar vermesi isteyeceğim son şey bile değildi. En azından ellerimi tutabilirdi.

"Sakinim, sorun yok küçüğüm." Rahat bir nefes alarak ellerini tutmuştum. Vardı sorun ama belli etmemeye çalışıyordu. Uyuyordu, ve uyanınca daha kendisine bile gelemeden kriz geçiriyordu.

Beyaz Şarap +18 |DÜZENLENİYOR|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin