4.Bölüm

4.7K 186 48
                                    


Azad Şiroz.

Bir anne önce eve gidip, gerçekten beni vericekleri kişinin Azad Şiroz mu olduğunu öğrenmek istiyordum. O cani, eğitilmez, sinir hastası, şizofren insanla evlenemem. Bırak evlenmeyi yan yana bile gelemem.

Onun hakkında Antep'e geldiğimizden beri hiç iyi şeyler duymamıştım. Kızlarla sadece ihtiyacını karşılamak için görüşür, kadınlara zerre değer vermezdi. Çabuk sinirlenir, ve sinirlenince gözü hiçbir şey görmezmiş. İnsanlar babasından çok Azad'dan korkar çekinirlerdi.

Babası başını belaya sokmasın, biraz medenileşsin diye işlerin başından alıp Azad'ı 4 yıl önce Ankara'ya üniversiteye kayıt etmişti. Sonra orda birini vurup hapse girdiği haberini duymuştuk.

Ökkeş abinin evin önüne park etmesiyle ablamla arabadan indik. Bana görücüye gerçekten Azad için mi gelicekler diye içimi içimi yerken. Ablamda kime gelin gideceğini merak ediyordu. İkimizde telaşla salona çıktık.

Annemle halam koltukta oturup evlilik programı izliyordu. Geldiğimizi görünce selamlaştık. Yanlarına oturduk. İkimizdeki telaşı merak etmediler çünkü onlarında için içini yediğini biliyordum. Derin bir nefes alıp söze başladım.

“Annem halam, ablamın dediği doğru mu? Gerçekten Azad Şiroz mu?” dedim.

“Sabah aramış erkek tarafı halanı. O anlatsın kızım işte size” dedi annemde iç çekerek.

“Sizde amma curcuna ediyniz kızlarım.” dedi halam ve devam etti. “Haftasonu geliciler işte ailece görmeye, tekrardan müsait misiniz diye aramışlar.”

“Belki beğenmezler, sevmezler beni hala?” dedim masumca.

Dizimi okşayarak gözlerimin içine baktı “Şiroz bunlar kızım kesin olmasa gelirler mi? Babanla, Hasan Ağa evvelden görüşmüş ” dedi şevkatle.

Çıkış, kaçış yolum yoktu. Kaderimi kabullenmişcesine oturduğum koltuğa sindim.

“Peki, hala ben? Kimin için konuştular sizle” dedi ablam çekinerek.

“Net değil oraları sormadım. Geliciymiş işte diğerinin anasıda amcaoğlu mu teyzeoğlu mu neyse beğenirseler gelirler sana, ben dilerim ki ikinizde aynı kapıya gidin” dedi halam.

“İnşallah. Hem Antep'de bundan iyi aile yok. Kızlarımda ayrılmaz ortak olurlar birbirine” dedi annem gözleri dolarak.

“İnşallah ” dedi ablamda.

Hepsi bana baktı benden onay beklercesine. Artık ailemin bu haline dayanamayıp göz yumdum bende. Hem gerçekten de ablamla beraber olurdum. Hep bana destek oldu hayatta. Evlendikten sonrada, el evinde de destek olurdu.

Konuştuktan sonra hep birlikte akşam için yemek telaşına başladık. Annem patlıcan kebabı yapıp Ökkeş abiye fırına götürmesi için verdi. Halam çorba için mercimekleri kavuruyor ablamda yorulmasın diye ona sebzeleri doğruyordu. Bende ekşili kaşık salata için maydanozları doğruyordum.

Sofrayı hayata güzelce kurdum. Babamın gelmesine az kalmıştı. Ökkeş abi fırına götürdüğü patlıcan kebabını getiriyordu. Diğer elindede lavaşlarla. O güzel kebabın kokusu tüm hayata yayıldı. Babamda ardından geldi ve yemeğe başladık.

“Bacı gurban yarın çarşıya inin. Bizim kızlara iki asbap al güzelinden.” dedi babam. Keyfi yerindeydi.

“Tamam, Memed çıkar alırık. Bugün anası aradı oğlanın kesin cumartesi geliyler akşam” dedi halam.

“Biliym, biliym. Konuştuk Hasan Ağa'yla. Valla ariy beni ha, konusiyk. E tabi adamda biliy, başka nerde benimkisi gibi kızlar bulucular” dedi babam gülerek.

İSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin