Annemin yüzümü okşamasıyla uyandım. İstemeyerek gözlerimi açtım.“Dilanım meleğim, günaydın” dedi annem.
Anneme sıkı sıkı sarıldım. Kokusunu içime çektim.
“Günaydin annem”
Ablam banyodan çıkıp başımızda dikeldi.
“Siz hâlâ yatakta mısınız? Sanki benim kınam var ha bugün. Bu ne rahatlık”
Annemle gülüp birbirimize baktık. Pikeyi sonuna kadar yüzüme çektim kalkmak istemeyerek.
“Ablan haklı vallah, saat sekiz olmuş bile” dedi annem.
Ablamla annem pikeyi çekiştirip zorlada olsa kaldırdılar beni. Banyoya gidip, yıkama jeli ile yüzümü güzelce yıkadım. Saçlarımı taradım ve dişlerimi fırçaladım.
Aşağıya indiğimde annemle, ablam çoktan hazırlamışlardı sofrayı. Babamla halamda gelip oturunca yemeğe başladık.
“Ben ayarladım berberi, Ökkeş götürücü sizi” dedi babam.
“Bacımla abimler nereye gidici” dedi halam.
“Yav üç katlı, yer çarşıda onlarada haber ettim. Gitmişlerdir bile belki onlar” dedi babam.
“Eyi, o zaman. Bizde işleri ayarlayıp gideriz” dedi halam.
“He çok gecikmeyin ha beşde hazır olun damat gelip alıcı sizi, bir aksilik olmasın” dedi babam anneme bakarak.
“Olmaz, geç kalmayız” dedi annem.
Kahvaltımızı ettikten sonra bulaşıkları yıkadık. Evi topladık. Halam, Ökkeş abiye eşyaları verdi. Ökkeş abi bagaja koydu. Üstüme eşofman giyip hayata indim. Evde nasıl oyalandıysak saat on ikiye geliyordu. Vakit kaybetmeden arabaya bindik.
Kuaföre geldiğimizde tüm akrabalar ordaydı. Hepsiyle kısa bir selamlaşmanın ardından, kuaförün yönlendirmesiyle üst kata çıktık. Önce manikür ve pedikür yapılacağı için iki kadın yönlendirdiler. Hemen benimle ilgilendiler. Gelindim yani, evlenen bendim bir zahmet.
Ilık suya ayaklarımı soktum. Kadın peeling tozu döküp ayaklarımı yıkamaya başladı. Diğeri ise bana tırnak modellerini gösteriyordu.
“Çok uzun istemiyorum, nude renginde freşh olsun” dedim.
Kadın taşları gösterip “Birkaç tanesine ekliym mi Dilan Hanım, yakışır bence” dedi.
“Olur”
Ayağımın dibindeki sarışın kız “Ayağınıza hangi renk oje sürelim, freşh uygun mudur?” dedi samimi bir şekilde.
“Elimle aynı tonlarda olsun yine ya” dedim.
Kadın gülümseyip işini yapmaya devam etti. Çok rahatlamıştım. Bir yandan manikür diğer yandan pedikür iyi hissettirmişti.
Batuhan Bey buranın sahibiydi. Sürekli gelip benimle ilgilendi. Manikür ve pedikürden sonra makyaj için alınacağımı söyledi.
Bir saat sonra tırnak bakım işlemlerim bitti. Alt kattaki makyaj stüdyosuna indim. Batuhan Bey, beni bekleyen make up artistine yönlendirdi. Ondan önce üstümü değiştirip kınalığımı giyeyim mi diye sordum. İçeride gelin bornozu ve ayakkabıları olduğunu söyledi. Giymem için kabine yönlendirildim.
Bride yazan tüylü, saten pembe bornozu giyip. Yine takımı olan pembe topuklu terlikleride giydim. Daha sonra makyaj için yerime geçtim. Şeyma Hanımı birkaç kez görmüştüm. Antepde ki en iyi make up artistiydi. Babam paraya kıymış belli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İS
Teen Fiction"Çok iyi büyütmüşler seni belli kızım ama sen söyle ev, araba, toprak, altın. Mehirsiz kız aldık dedirtmeyiz biz" dedi Hasan Ağa. "Babam ne derse o. O ne isterse bana uygundur" dedim. "Sana soruyoruz Dilan. Ne istersen sen söyliceksin, alamayacağım...