#23#

431 40 580
                                    

Adrien ve Marinette'in Tanıştığı Gün

Marinette tezgahtaki makaronlara baktı ve iç çekti. Tatilde babasına yetimhanede düzenlenen bir etkinlik için yardımcı olacağına söz vermişti. Ama tezgaha bir şeyler dizmekten sıkılmıştı. Tepsiden bir kruvasan aldı.

"Baba ben biraz bahçeye çıkacağım."

Annesi arkasından seslendi.

"Geç kalma Marinette, servise geçeceğiz birazdan canım."

Marinette bahçeye çıktığında bankların dolu olduğunu gördü. En iyisinin bir ağacın altına oturmak olacağına kanaat getirerek yavaşça banklardan uzak olan çimenlerin üzerine yerleşti. Buranın kaç çocuğa ev olduğunu merak ediyordu. Daha doğrusu olabilmiş miydi? Büyük ihtimal kendisi aynı duruma düşse burada bulunmaktan memnun olmazdı. Gerçi ailesini kaybettikten sonra her yer ona yabancı gelirdi. O böyle istemsizce buradaki çocukları düşünürken yukarıdan bir ses geldi.

"Kruvasan mı o?"

Başını kaldırdığı anda bir çift yeşil gözle buluştu gözleri.

"Seni buralarda hiç görmedim. Sen şu içerideki fırıncının kızısın değil mi?"

Marinette ne diyeceğini bilemeyerek elini uzattı.

"Adım Marinette."

Genç ona aldırmadan yanına çöktü.

"Bana ne."

"Anlamadım?"

"Yerime oturmuşsun. Genelde ben otururum buraya."

"Yani? Sen oturuyorsun diye sana mı ait oluyor? Sadece banklarda yer yoktu ve buraya oturmak istedim."

"İçerinin acıklı havasından mı bunaldın? Çok mu gözyaşı koktu? Hem senin minik minik kurdelelere sarılmış makaronları falan servis etmen gerekmiyor mu?"

"Sen- ne? Şu an neyin tribini yediğimi anlamıyorum. Suç mu yani, oturamaz mıyım? Ayrıca buranın havasıyla ilgili bir şey söylemedim. Bana baksana sen!"

Marinette çocuğun hem kendine kızıp hem de gözünü dikip başka bir yere bakmasına sinir olmuştu. Kendinden küçük biriyle tartışmak istemiyordu ama sarışın gencin üslubu öyle iğneleyiciydi ki.

"Sana diyorum-"

"Plagg!"

Gencin bağırmasıyla irkildi. O hızlıca kalkıp bahçenin ortasında gezinen siyah kediyi kucaklarken Marinette şaşkınca onu izliyordu. Sarışın, kediyle beraber tekrar geldi ve yanına oturdu.

"Nasıl kaçtın odadan? Yaramaz kedi."

"Senin kedin mi? Burada kediye izin verdiklerini bilmiyordum."

"Vermiyorlar ama zenginsen iş başka. Sonuçta paranın açamayacağı kapı yoktur."

"Çok tatlı, bakabilir miyim?"

Sarı saçlı olan kısa bir süre kediye baktı sonra onu yavaşça Marinette'in kucağına bıraktı.

"Dikkatli ol."

Marinette elindeki kruvasanı kenara koydu

"Elbette."

Sonra kediyi dikkatlice elleri arasına aldı.

"Demek adın Plagg. Ne kadar da güzel gözlerin var senin öyle."

Marinette sakince kedinin kulağını kaşıdı. Sarışın genç ise şaşkınca mırlayan kediye bakıyordu.

Pets \ Lukadrien Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin