Adrien elindeki telefonu küfrederek kapattı ve komodinin üzerine bıraktı. Luka'yla odasında, daha doğrusu yatağında, karşılaşmak istemiyordu. O yüzden içinden Marinette'e söverek yataktan kalktı ve odadan çıktı. Bir yandan da Luka'yla karşılaşmamak için dua ediyordu. Fakat onu kontrol etmek için odaya gelmeye niyetlenen ve kapının açılmasıyla koridorda kalan Luka saniyesinde dualarını boşa çıkarmıştı. Adrien onu görmezden gelmeye çalışarak mutfağa gitmek için çabalarken yanından geçmemesi için kolunu duvara yaslayan Luka buna engel oldu. Üstüne Adrien'ın cevap beklercesine ona baktığını görünce o da "Ne var?" dercesine bakışlar attı.
"Nereye gidiyorsun?"
"Su almaya."
Luka cevabına şaşıramayacak kadar çok vakit geçirmişti Adrien'la.
"Dün ne yaptığını biliyorsun değil mi? Benim ne yaptığımı da."
"Yo düne dair hiçbir şey hatırlamıyorum ben. Sarhoş olmuşum galiba, üçüncü şişeden sonrası yok."
"O yüzden mi nerede olduğunu sormak, şaşırmak yerine mutfağa su almaya gidiyorsun Adrien?"
"İşte ağzım kurumuş, tam sana bunu sormak için bir yudum su isteyecektim."
Luka tek kaşını kaldırdı.
"Yani dün geceyi hatırlamıyorsun?"
"Hiç, zerre kadar."
"Hatırlamana yardımcı olayım."
Adrien, sözünü bitirir bitirmez dudaklarına eğilen Luka'dan kaçmak için geri sıçrarken "Hatırlıyorum, hatırlıyorum!" diye bağırdı. Luka kolunu çekip mutfağa adımlarken duyması için sesini yükseltti.
"İlla anladığın dilden konuşturacaksın Adrien."
Dolaptan temiz bir bardak çıkarıp sürahiye uzandı.
"Gel hadi, su vereceğim. Yemem seni."
Adrien bozuntuya vermemeye çalışarak ve kapıda bilerek oyalanmış gibi içeri girdi.
"Ha ha, çok komiksin."
Luka'yı beklemeden masanın etrafındaki sandalyelerden birini çekip oturdu. Biraz sonra Luka da su dolu bardağı masaya koyup karşısına geçmişti. Adrien suyunu yavaş yavaş içerken bir yandan da gözlerini dikmiş Luka'ya bakıyordu. O son yudumdayken Luka bu şapşal hâline dayanamayıp güldü.
"Ve bana bu yüzün bir katile ait olduğunu söylüyorsun öyle mi?"
Adrien bu meseleyi Luka'yla konuşmaktan hoşlanmıyordu. Bardağı sertçe masaya koydu ve gözlerini ondan çekip pencereye çevirdi. Luka konuya yanlış şekilde girdiğini anlasa da konuşmaları gerektiğini biliyordu. Sıkıntı ve vicdan azabı sessizliğe dayanmayı güç kılsa da Adrien'a hazırlanması için birkaç dakika verdi. Sonunda kayıtsız bir sesle "Bunu kimse bilmiyor." dedi Adrien.
"Modellik olayını... Annemin sözlerini... Babamın öfkesini..."
"Çünkü kendini suçlamak istiyorsun ve biri sana aksini söyleyecek diye ödün kopuyor Adrien."
Adrien incitmeye hazır bir şekilde ona döndü ateş saçan gözleriyle.
"Senin söyleyemeyeceksin diye ödün kopmuyor mu?"
"Gerçek bu, Adrien."
Luka üstüne basa basa söylediği kelimeler havada dağılmadan yumuşak bir sesle devam etti.
"Bak, önce şunu netleştirelim. Bir katile elbette âşık olmam."
Sözlerinin Adrien'ı üzüp gözlerindeki kırgınlık ve çekincenin sebebi olmasını hayal kırıklığıyla izledi, bir kez daha hayret etti onun kendine karşı bu kadar acımasız olmasına. Biraz da bu yüzden artık sesi çok daha sert çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pets \ Lukadrien
FanfictionSiz: Psikopat mısınız beyefendi? Numaramı nereden buldunuz? +336*****: PSİKOPAT SENSİN AMINA KOYAYIM EVCİL YILANIN VAR