"Sana verdiğim diğer parçaya baktın mı peki?"
Luka küçük çocuğun başını okşadı. Bir süredir ona gitar dersleri veriyordu ve ufaklık bu işte epey iyiydi. "Yakında beni de geçersin sen." demişti Luka ona. Çocuk soruyu cevaplayamadan Luka'nın telefonu çaldı. "Sessize almamışım." diye mırıldandı ve cebinden çıkardığı telefonun ekranında yazan isme baktı.
"Adrien?"
Çocuğa döndü.
"Özür dilerim, sen kağıtları çıkar. Ben hemen geliyorum."
Odadan çıktı ve sessiz bir köşeye geçti. Aramayı yanıtladığında karşı taraftan Adrien'ın sesi duyuldu.
"Efendim?"
"Sen aradın ya Adrien."
"Ha ben mi aradım?"
Luka güldü.
"Öyle gözüküyor... Aslında ben aldığım duyumlardan sonra bir daha aramazsın diye düşünmüştüm."
O cümlesini bitirdikten sonra bir sessizlik oldu. Hatta Adrien soluk bile almıyordu sanki.
"Adrien?"
"N-ne duyumu aldın ki sen?"
"Ben evden çıktıktan sonra mutfakta bağırıyordun ya. Şey diyordun hatta: 'Bıçağını da seni de sikeyim.'. Ben de yemek yiyemeyişime kızdığını düşünmüştüm."
"Bu kadar mı?"
"Evet, başka bir şey mi olması gerekiyor?"
"Gerekmiyor, artist! Ne duyumuymuş? Sana demedim onu ben. Düzgün konuş."
"Peki Adrien, senin için daha anlaşılır ifadeler kullanırım. Bunun için aramadın ya?"
"Yok, kafeye gel. Konum atarım."
"Başka bir şey söylememe izin vermeyeceksin değil mi?"
"Tercihen görüşürüz diyebilirsin."
"O-"
"Ama zaten görüşeceğimiz için saçma olur, bay."
Ve arama kapandı. Luka telefonun ekranına bakıp gülümsedi ve "Tipik Adrien işte." diye düşündü.
"Yaptı yine yapacağını."
...
Luka dersi bitirmiş Adrien'ın çağırdığı yere gelmişti. Masalardan birine oturmuş bacağını sallayarak onu bekleyen Adrien'ı fark etmesi çok sürmedi, sırtı ona dönük oturuyordu. Luka sakince yanına giderken bir yandan da kötü bir şey olma olasılığını hesaplıyordu.
"Demek zaten görüşeceğiz."
O sandalyelerden birini çekip otururken Adrien kıpırdamadan onu izledi.
"Bak görüştük işte."
"Ama beklemek zorunda kaldın. Bir şeyler söylememe izin verseydin dersim olduğunu belirtirdim."
"Önemi yok, evde de boş oturuyorum."
"Çok beklemedin ya?"
Adrien cevaplayamadan garson geldi. Sipariş işleri bittiğinde Luka geldiğinden beri yüzüne bakıp duran Adrien'a dönmüştü.
"Adrien, niye gözünü dikmiş bana bakıyorsun sen öyle?"
İşin aslı Chloé dediğini yapmış onu arayıp eğer Luka ondan hoşlanıyorsa bunu nasıl anlayabileceğini tane tane anlatmıştı. Gerçi Adrien sürekli düz mantıktan ilerlediği ve Chloé'yi çileden çıkartan sorular sorduğu için bütün adımları anlatmak biraz sürmüştü ama bir şekilde halletmişlerdi. Adrien söylediği her şeyi not etmişti kafasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pets \ Lukadrien
FanfictionSiz: Psikopat mısınız beyefendi? Numaramı nereden buldunuz? +336*****: PSİKOPAT SENSİN AMINA KOYAYIM EVCİL YILANIN VAR