Mardin Doktoru

9. Bölüm

"Ben şimdi onu ordan almasını bilmez miyim Mine?"

İyi okumalar💙

Şuan hayatımın en utanç verici anını yaşıyordum. Konuyu buraya getirince aklıma Baver'in penisini gördüğüm geldi ve daha çok utandım. Tepki verebilecek durumda değildim. Aklımdan bin bir türlü düşünce geçiyordu. Benim bu şekilde tepkisiz kalıp morardığımı gören Baver tekrar konuştu. Bu sefer daha endişeli gibiydi.

"Noldu? İyi misin, nefes al Mine." Kendime gelmiştim ama Baver'e bakacak yüzüm yoktu şuan. Bu anahtarı Baver'e vermemem lazımdı.

"Yok hiç iyi değilim. Bayılacak gibiyim. Oturalım mı?" Baver kaşlarını çatıp gözlerini kıstı. Muhtemelen söylediğimin doğruluğunu kontrol ediyordu. Pek inanmasa da koluma girip koltuğa kadar eşlik etti.

Koltuğa boylu boyunca uzandım ve elimi anlıma götürdüm.

"Şekerim düştü sanki. Sen bana bir bardak su getir." Diye masumca konuştum.

"Emir vermelere alıştın bakıyorum." Dedi ve sonra aniden yine sinirlendi.

"Bana Emir dedirtme!" Sakattı bu herif başka açıklaması olamazdı herhalde. Emirle aralarında farklı bir olay geçmiş olmalıydı çünkü ikisi de birbirinden nefret ediyordu. Özellikle Baver Emir ismine karşı tik geliştirmişti.

"Off Baver cidden abartmıyor musun?" Baver sorumu yanıtlamak yerine mutfağa geçip bardak bulmak için dolapları kurcaladı. Bana sorsaydı yerini söylerdim ama aklından neler geçiriyorsa dikkati çok dağınıktı.

Bardağı sonunda buldu ve doldurup bana getirdi.

"İç bakalım."

Doğrulup elinden suyu aldım ve teşekkür etmeyi ihmal etmedim.

Suyumu içtikten sonra koltuğa tekrar uzandım ve Baver de başucuma geldi.

"Şimdi daha iyi misin?" İlgisi beni şaşırtsada hoşuma gitmişti.

"Evet iyiyim."

"Anahtarı ver eve gidicem o zaman." Biranda ciddileşmişti yine. Az önceki insan tekrardan kaybolmuştu sanki.

Sinirlerinin yatıştığına emin olduğum zaman anahtarı ona vermek için elimi yavaşça kilotuma götürdüm. Bu işlemi yaparken gözlerimi Baver'in yüzüne sabitledim.

Elimi külotuma soktuğumda Baver'in elimi izlediğini ve derince yutkunduğunu hareket eden adem elmasından gördüm. Sonra kafasını yukarı kaldırıp yüksek sesle nefes alıp yüzünü ona bakan gözlerime çevirdi.

"Amacın ne bilmiyorum ama daha fazla oyalanırsan hiç iyi şeyler olmayacak emin olabilirsin." Dedi. Bende anahtarı çıkarıp hızla ayağa kalktım ve Baver'in tam önüne dikilip ayak parmak uçlarımı onunkilerle bitişecek şekilde yanaştırdım.

"Hmm. Ne olur mesela merak ettim." Baver yakınlığımdan dolayı heyecanlanmış olmalıydı çünkü nefes alıp verişi hızlanmıştı.

"Çok merak ediyorsan evlen benimle." Dedi ve bana üstten baktı. Şuan arsız ve ilkel duygularım şaha kalkmıştı.

"Niye evlenmeden olmuyor mu?" Diye sordum.

"Olmaz tabiki." Dedikten sonra kaşları çatıldi ve bu sefer kafasını eğip konuştu.

"Yoksa sen..." Diyerek sözünü yarıda kesti ve şaşırmış gibi bana baktı. Evet daha önce ilişkiye girmiştim. Baver'in de laflarına bakacak olursak bakir olduğu ortadaydı ama ona bir şey söylemeyecektim.

"Eee sen gitmiyor musun? Al anahtarı doğru evine. Ve beni istiyorsan küçük bir sır vereyim sana, eğer bu şekilde her seferinde celallenip kapıma dayanırsan ya da beni tehtit etmeye devam edersen unut beni. Anladın mı?" Baver'in aklı hala az önceki konuşmamızda kalmıştı anlaşılan çünkü beni duymadığına emindim.