Kerem

340 35 29
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum bebişlerim.. Bir de bana sevdiğiniz şarkıları atar mısınız? Bölümlerin başına sabitleyeceğim ve bölümü o şarkıyı atana hediye edeceğim.

××××××××××××××××××××××××××××××××

Kalp midir yoksa insana sev diyen, yoksa yalnızlık mıdır körükleyen?
Sahi nedir sevmek?
Bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mi?

    
       ~Şems-i Tebrizi~

×××××××××××××××××××××××××××××××

                           < 4 >

Salonda oturmuş öylece konuşulanları dinliyordum... Dinlemeye çalışıyordum.

"Vera", "Hm?" Murata baktım. "Şirkete müdürün bir tanıdığı bugün gelmek istiyormuş, senden izin istedi". İç çektim. "Ne diye geliyor?", "Bilmem. Belki iş isteyecektir senden". İyi olacağını düşünerek kabul ettim, aslında onun beni aşkıma götürecek olan bir köprü olduğunu bilmeden.

"Gelsin".. "Sen ne zaman geliceksin?". Bileğimde ki saate kısa bir bakış attım. "Şimdi gidebilirim", "Tamam, beraber gidelim o zaman". Ayağa kalkarak televizyon izleyen annemin yanağını öptüm ve veda ettim. Mutlu duruyor olması beni rahatlatırken o her daim gördüğüm kırmızı gözler korkutuyordu. Dudaklarımı açıp da tek kelime edemiyordum. Sanki bana yasaklanmış gibiydi onu konuşmak.

"Ismi ne bu misafirimizin?" Evden çıkıp arabaya binmişken merakla sordum sorumu. "Bilmiyorum, sadece müdürün yiğeni olduğunu biliyorum. Aslında şaşkınım Vera" demesi ile merakla ona baktım arabayı sürerken. Evin yanından ayrılmış ve ana yola çoktan girmiştik. "Neden Murat?", "Çünkü müdürün yalnız biri olduğunu biliyordum. Aile bilgilerinde dahi akrabası yoktu". Kaşlarım çatıldı bir an da. "Yani? Yalan mı söylüyor?", "Hayır, onu kastetmedim ama sakladığını düşünüyorum", "Neden saklasın ki?" gözlerime baktı ve konuştu "İşte o muamma".

İşkillenmek istedim, sinirlenmek ve bir dedektif gibi olayları çözmek istedim ama o kadar bıkmış bir haldeydim ki, şirketin tüm belgelerini elimden almasına bile sinirlenmezdim.

"Neyse onu bunu geçelim de, annen evi gerçekten beğendi değil mi?". Anında huzurla tebessüm etmeye başladım. "Beğendi tabi, hatta bayıldı. Eminim sana bir sürü yemekler yapıcak" güldü ve bana kısa bir bakış attı. Sessiz kalması, asıl sormak istediğinin başka olduğunu bana fısıldarken arabayı geldiğimiz holdingin otoparkına park edip cevapladım. "Ben iyi değilim Murat ama annemle iyi olmaya çalışıyorum". Cevap dahi vermesine müsaade etmeden indim arabadan, o sanki daha çok cevap almak ister gibi arabadan hızla inip bağıra bağıra sormuştu sorusunu.

Otoparkta yankılanan sesi ve o ürperti yine bedenimi esir aldı. Adımlarım yavaşladı bu hisle, sanki bana dur gitme der gibiydi.

"Vera iyi misin? Senin neyin var? Yoksa evi mi beğenmedin?". Neden böyle olduğumu bilmesi gerekirken unutmuştu. 'Biliyorsun Murat. O orman benim yuvam". Garip bir sessizlik oldu kulaklarımda, sanki bunu Murat da hissetmiş gibi yerinde saniyelik duraksarken kaşlarını çatmıştı.

Benim için bunlar garip geliyordu ama ona sıradan gelen bu yaşananlar umursamaz olmasına neden oluyordu, şimdi olduğu gibi. O sessizliği umursamayarak yanıma gelip kolunu attı. "Ben kardeşimin yanındayım, ahırda yatalım dese yine yanında olurum". Kahkaha attım bu saçma cümlesine. "Gerçekten mi Murat? İnanamıyorum sana". Bir an da ciddi halinden çıkıp şen şakrak olmasının nedenini gayet de iyi biliyordum. Beni mutlu etmek içindi bu komik çabası ve az da olsa başarıyordu bunu.

Kırmızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin