0.1

451 16 8
                                    

0.1
Birinci bölüm

Bölüm Şarkımız;

Lana del ray•Diet Mountain Dew

Israrla çalan kapı zili geceden tutmuş olan migrenimi daha da şiddetlendirirken binbir zorlukla kendimi kapıya attım.

"Sıraç Tekin adına bir gönderi var. Şurayı imzalayabilir misiniz?"

Yine mi ya?

"Yanlış daire beyefendi. Burada öyle biri oturmuyor."

Hayır yani, bu hafta gelen kaçıncı kargoydu bu? Bir yerden sonra saymayı bırakmıştım.

Hani kuryeler ısrarsız insanlardı. Yanlış adresse getirmeyin buraya kardeşim, bir haftada öğrenemediniz mi? Doğru adres olunca 'geldik evde yoktunuz' demesini biliyorsunuz ama!

Yine yükseldim kendi kendime... Az sakin!

Mesleki deformasyon canım bu da. Klinikte sakin sakin durma çabası da bir yerde patlıyor sonuçta.

Kolumdaki saate bakınca bir kere daha kapıyı çalan kuryeye isyan ettim. Tamam onlarda kendi işini yapıyor sonuçta Hale, sakin.

Çalan telefonumla düşünce seanslarıma ara vermek zorunda kaldım.

"Efendim Selin."

"Günaydın Hale Hanım. Saat 09.30'ta olan randevunuzu hatırlatmak için aramıştım."

"Tamam Selin. Teşekkürler."

İlk seans 09.30'ta ise kahvaltı yapmak için hala vaktim var demektir. Bu gün için kâr oranım daha yüksek diyebilirim o zaman.

Hızlı ve pratik bir kahvaltı yapmamın ardından hazırlanıp arabama bindim. Evimin kliniğe yakın olması başlıca avantajlarımdandı.

Mezun olduğum sene mezuniyet hediyesi olarak açılan kliniğimse tamamen aile konusundaki şansımdan kaynaklıydı.

Hastane yanındaki dışarıdan nostaljik bir havası olan beyaz apartmanın üçüncü katı kliniğime ev sahipliği yapıyordu. Arabamı apartmanının ön tarafında bulunan park için ayrılmış boşluğa park ederken sabah kapıya gelen kuryenin bu seferde apartmanın önünde bulunduğunu gördüm.

E ama yok artık!

"Beyefendi, merhaba. Yine Sıraç Tekin demeyin düşüp bayılırım."

Yanına yaklaştığım kurye şaşkınlıkla bana bakarken arkamda duyduğum ses ile irkildim.

"Niye benim ismimi duyduğunuz zaman düşüp bayılacaksınız ki?"

Çatık kaşlarımla yavaşça arkamı dönerken karşımda bulunan adamı süzdüm.

Beyaz önlük giymiş genç adam da aynı şekilde beni inceliyordu.

"Neredeyse bir haftadır sizin kargolarınız tarafından rahatsız edildiğimden dolayı ufak bir yakarışta bulundum sadece."

Yalnız tesadüfünde bu kadarı. Kamu spotu; bu tarz tesadüfler ya kitaplarda ya da filmlerde olur canım, heveslenmeyelim!

"Anlamamakta ısrar ediyorum."

Ya, Allah bir yerden alıp bir yerden veriyorsa demek ki... Bu adama da yakışıklılık verip zekadan geri bırakmış.

"Doktor musunuz?"

Kaşlarını çatıp sorumu cevapladı. "Evet ama konumuzla ne ilgisi var?"

"O kadar sene okuduktan sonra günlük konuşmaları anlamak zor oluyor galiba. Mesleğinizin kutsallığı adına devam edemeyeceğim bu konuşmaya. İyi günler."

YANLIŞ DAİREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin