1.0

144 14 4
                                    

1.0
Onuncu Bölüm

Bölüm Şarkısı;
Âdem Olan Anlar▪︎Sezen Aksu

Duyduğumuz ses ile karşımda bulunan Sıraç'ın kaşları usulca çatıldı sonra anlamsızlık barındıran ifadesi ile bana dönüp sordu.

"Babam mıydı o bağıran?"

"Sanırım." diye mırıldandım belli belirsiz. Oysa ki o sesin Tefe tüfe Osman Bey'e ait olduğunu ikimizde biliyorduk.

"Doğru duydum değil mi? Babamın dolandırıcısı mı varmış?"

Şey... o konuları hiç bana sormasan mı şekerim? Dolandırıcısı kuzenim de...

Neyse, bu konulara çok girmeden uzamak en iyisi.

"Bilmiyorum ki. Hem ben gitsem iyi olacak, sonra görüşürüz." Ama nasıl yalan...

Apar topar gidişim karşısında belli belirsiz bir görüşürüz demek ile yetinmişti. Dağılmış ve parçaları birleştiremeyen ifadesi ile çıktığımız eve geri yürümeye koyulmuştu.

Biraz alıklık yok değildi şimdi. Eğri oturup doğru konuşalım. Sonuçta kaç yıllık baban senin. Ben bile iki günde tanıdım adamı. Böyle her yaptığı harekete şaşırıyor muydu?

Çok önyargılı oldum böyle de. Hem bizi ne ilgilendirir, değil mi Haleciğim?

Bir işim olduğunu hatırlamam ve kliniğime geri dönmem gerekiyordu. Daha babamın yanına Balıkesir'e de gitmem lazımdı.

Hiçbir şeye yetişemiyor gibi hissediyordum kendimi.

Kliniğin yolunu tutmuşken telefonumdan Selin'in numarasını bulup aramaya koyuldum.

"Efendim Hale Hanım."

"Selin, nasılsın?"

"İyiyim, siz nasılsınız?" Bu kız da işinde profesyonelliğe önem veriyordu ama bazen bu kadar plaza ağzıyla hitap edilmek yoruyordu beni.

Ne vardı küçük bir mahalle esnafı olsaydım? Hayat sanki daha toz pembe olurdu gibi geliyor.

"Ben kliniğe geliyorum. Sen kliniktesin değil mi?"

Çalkantılı bir hayatımız olduğundan dolayı asıl görevi mesai saatlerinde klinikte olmak olan asistanımın bile yerini teyit ettirmem gerekiyordu.

"Elbette Hale Hanım. Bir isteğiniz mi vardı?"

"Önümüzdeki bir saat içerisinde seansım var mı?"

Aslında bu tarz seans saatlerimi çok titizlikle takip ederdim ama son günlerde oldukça boşlamıştım. İşlerimi düzene koyup Balıkesir'e kafa dinlemeye gitmemin tam sırasıydı.

Önceliklerimi hatırlamam ve düzenlemem gerekiyordu.

"Bugün ilk seansınız bir buçuk saat sonra Hale Hanım."

"Çok güzel o zaman. Teşekkür ederim Selin. Klinikte görüşmek üzere."

Neyse ki kliniğe geçtikten sonra notlarımı gözden geçirebileceğim bir vakte sahiptim. Şu durumda bu konuda şanslı bile sayılabilirdim.

Yaklaşık yirmi dakika süren bir yolculuğun ardından kliniğimin tanıdık sokağına arabamı park etmiştim. Binadan içeriye seri adımlarla ilerleyip masasında oturan Selin'e selam vererek odama geçtim. Bilgisayarımdan gelecek olan danışanım Yasemin hanımın dosyasını açmıştım. O sırada elinde kahve ile odaya gelen Selin'e gülümseyerek bakmıştım. Aklımın karışıklığından kahve istemeyi bile unutmuştum neyse ki asistanım beni bu konuda oldukça iyi tanıyordu.

YANLIŞ DAİREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin