YANLIŞ DAİRE

0.5

0.5

Beşinci Bölüm

Bölüm Şarkısı:

Senden Güzeli Mi Var•Emre Fel

"Ne?"

"Ne?"

İkimizden de aynı anda yükselen hayret dolu tek hecelik soru eko yapmıştı.

"Sanırım geçmiş günahlarım için cezalandırıyorum yoksa bu kadar boşboğazlık yapıp rezil olmak normal değil."

Kendi kendine yakınırken gülmeme engel olamadım.

"Neyse, en azından bir işe yarayıp seni güldürebildim."

Kendimi tutarak yüzümdeki gülümsemenin hafif bir tebessüme dönmesine izin verdim.

"Bence çok büyüttük biz bu olayı. Baştan alalım. Merhaba, Hale ben." Elimi uzatarak muzip bir tavırla kaşlarımı kaldırarak tepkisini izledim.

Yüzünde gizlemediği bir sırıtışla elini ensesine attı.

"Bende Sıraç. Belirtmek isterim ki hanımefendi ben sizin bildiğiniz erkeklerden değilim."

Şakamatik, basıyorsun şaka yapıyor!

"Ya, öyle mi? Oysaki benim çevremde hep düzgün insanlar bulunmuştur. Ne yapalım kader böyleymiş. Ben gidiyorum o zaman."

Düzgün insanlar... Caner dahil mi buna?

Arkamı dönüp gidecekken koluma koyduğu eliyle duraksadım.

"Dur dur tamam, hadi gidelim de oturalım bir yere."

Bizim saçma muhabbetlerimizle ilerlerken çoktan kafelerin yan yana dizildiği kısma gelmiştik. Elimde bir kafeye göstererek Sıraç'a döndüm.

"Şurası güzel görünüyor. Uygun mudur?"

"Olur, geçelim."

İçerisine girdiğimiz kafe klasik sahil kafesiydi. Her yerde bulabileceğiniz tarzda ama zincir kafelerden birisi değildi. Denizi gören bir masaya geçip oturduktan sonra yanımıza gelen garsona iki kahve siparişi verdik.

O da kahveyi şekersiz sütlü içiyormuş.

"Demek aynı sitede oturuyoruz."

Konu kargosunun sürekli benim daireme gelmesine gelmişti.

"Evet, e bloktayım ben. Siparişimde blok belirtmediğim için direkt a bloğa getiriyormuş kurye."

"Kurye demişken, nasıl bir ahlaksız teklifte bulundun kuryeye?"

Telefonum çalarken ekranda beliren Caner yazısı ile telefonu sessize aldım. Önce şu karmaşayı çözelim, dur!

"Önemliyse açsaydın telefonu."

"Yok ya, gerek yok. Sen devam et."