0.8
Sekizinci BölümBölüm Şarkısı;
Aydilge, Birol Namoğlu▪︎Parmak İzlerinKendimi kandırılmış hissediyordum ve ne yalan söyleyeyim biraz da kırılmıştım.
Ne kırılması? Noluyo? Alooo! Diyerek beni azarlayabilirsiniz ama ben buyum işte.
Boğazımı hafifçe temizleyerek ortamdaki varlığımı hissettirince Sanem'in telaşla çevrilen gözleri beni buldu. Panik duygusu bakışlarından alenen okunuyordu.
"Ben sonra ararım seni. Görüşürüz."
Kulağından çektiği telefonu dizlerinin üzerine indirirken tedirgince beni süzdü. Duyup duymadığımı veya anlayıp anlayamadığımı çözmeye çalışıyordu.
Orta sehpanın üzerinde bulunan cüzdanımdan aldığım kartı Sanem'e uzattım.
"Sitenin taksisinin numarası. Tüm bunlar bir tiyatro olduğuna göre Sıraç'ta evde olabilir. Yine de ihtiyacın varsa al."
"Hale, ben..."
"Biliyor musun? Dinlemek istemiyorum. Hoşça kal."
Hamile olduğu için üzerine gitmek istemiyordum. Bakışlarımla kapıyı gösterdikten sonra odama geçtim. Bir müddet bekledikten sonra kapanan kapı sesi ile tekrar salona dönmüştüm.
Düşüncelerimi sessize almaya ihtiyacım vardı. Öncelik sırası belirlemeliydim. Caner, Tefe tüfe Osman, babam derken sıraya birde Sıraç ve Sanem eklenmişti.
Selin ile konuşup randevularımı düzenlemem gerekiyordu. Osman Bey için bir zaman aralığı yaratıp aradan çıkarmalıydım.
Kahve tepsisi gözüme çarpınca içindeki iki bardağı alıp lavaboya döktüm. Kahveler de boşa gitmişti.
Tekrar kahve makinesini çalıştıracakken vazgeçtim. Evde durasım yoktu, klinikte içebilirdim kahvemi.
Evden eşyalarımı alarak sitenin otoparkına indim. Kendi arabama bindikten sonra sitenin çıkışına yönelerek kliniğin yoluna doğru arabamı sürdüm.
Kafam epey dağınık, düşüncelerim oldukça gelgitliydi.
İnsanlara çabuk güvenen ya da inanan birisi değildim ama içim ısınmıştı Sıraç'a karşı. Birlikte biraz daha vakit geçirsek ondan hoşlanabilirdim ama yaptığı bu hareketten sonra gözümde eksilere düşmüştü.
Elbette merak edebilirdi ama bana sorması gerekiyordu. Arkadaşını truva atı gibi evime yollaması hadsizceydi. Yine sinirlenmiştim bu yaptığına.
Kliniğin önüne gelince arabamı park ederek indim. Binadan içeriye girecekken adımı seslenen Sıraç ile adımlarımı durdurdum.
"Bir şey mi oldu?"
Gözlerimi yüzüne dikerek sorduğum soruya karşılık mahçup bir bakışla yüzüme baktı.
"Ben Sanem adına özür dilerim."
Kaşlarımı alayla havalandırdım.
"Neden?"
"Kapı ağzında konuşmayalım istersen."
"Yukarı çıkalım o zaman. Uzun bir konuşma olacağını sanmıyorum ama neyse."
Gıcık verecek şekilde konuşuyordum ama hak etmediğini söyleyemeyiz.
Binanın içerisine girip kliniğe geçtikten sonra masasında oturan Selin'e gülümseyerek selam verdim.
"Bize iki kahve getirir misin Selin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ DAİRE
ChickLit"Sıraç Tekin adına bir gönderi var. Şurayı imzalayabilir misiniz?" Yine mi ya? "Yanlış daire beyefendi. Burada öyle biri oturmuyor." Yanlış verilen adresler nelere sebep olabilirmiş, gelin birlikte okuyalım. ✨️💖02.08.2024 #chicklit etiketi 1. sırad...