0.4

281 10 1
                                    

0.4
Dördüncü Bölüm

Bölüm şarkısı:

Uğruna Savaşlar Verilmiş Gibisin•Yiğit Seferoğlu

"Araba kullanıyorum ondan dolayı kimin aradığına bakamadan açtım."

"Anladım.."

Telefonda bir sessizlik oldu. Bu adam beni niye aramıştı? Hayır, aradıysan konuşsana kardeşim!

"Öğlen müsaitsen bir kahve içer miyiz?"

"Bir planım yok öğlene, içebiliriz."

"O zaman sana mı geçelim yoksa bana mı?"

"Ne?"

Duyduğum şeyle birlikte arabayı ani fren yaparak durdurmuştum. Arkamda bir araba bulunmaması tam bir şans işiydi. Arabamın tekerlerinin anası ağlamıştı ama.

"Hayır hayır... Öyle demek istemedim. İyi misin Hale? Fren sesi duydum."

"Bir saniye..."

Derin nefes alarak şok halinden çıkmaya çalıştım. Arabayı tekrar çalıştırıp uygun bir yerde sağa çektikten sonra tekrar telefona döndüm.

"Şimdi tekrar alabilir miyiz? Ne demek istedin?"

Sıkıntılı bir oflama sesi doldu kulaklarıma.

"Sen iyi misin? Önce onu söyler misin?"

"İyiyim ben. Sorun yok. Bir an boş bulundum."

"Özür dilerim. Benim yüzümden oldu. Saçma saçma cümleler kuruyorum. Bana mı sana mı diye sorarken hastanede mi yoksa klinikte mi buluşalım diye sormaya çalışıyordum."

İçimin rahatlaması ile bir nefes verdim. Adam henüz sapık çıkmamıştı rıza baba, yanlış alarm.

"Sahil tarafında güzel kafeler var ben hastanenin önün gelirim oradan birlikte yürüyebiliriz."

"Olur. O zaman öğlen görüşürüz."

"Görüşürüz." Tam telefonu kapatacakken sesi tekrar kulaklarıma doldu.

"Dikkat et kendine." Yüzümde istemsiz bir tebessüm belirdi.

İnce detayların hastasıyız diyebiliriz.

Beni kazaya sürükleyebilecek etkenler ortadan kalktıktan sonra arabamı tekrar çalıştırıp kliniğe doğru sürmeye devam ettim.

"Hale Hanım, hoş geldiniz."

"Hoş buldum Selin. Odama bir kahve getir de bugünün programına bakalım."

Kafasıyla hızlıca onaylamasına rağmen yerinden kıpırdamamıştı. Parmaklarıyla gergince oynamasından bir soru daha soracağını ama bundan çekindiğini anlamıştım.

"Caner'i mi soracaksın?"

Başını hızla onaylarcasına sallayıp devam etti.

"Evet, sizce polise haber vermek doğru bir karar mıydı? Ya bu yüzden başına bir şey gelirse?"

"Caner çocuk değil Selin. Yaptığı eylemlerin sorumluluğunu alması gereken yaşta. Bunu yapamıyorsa zaten sıkıntı var demektir. Özellikle kendi başına açtığı belalara bizi sürüklememeli. O bizi düşünmüyorken biz niye kendimizi kahredelim?"

Bezgince omuzlarını düşürdü. "Haklısınız Hale hanım ama insan değer verdiği biri için başına ne gelirse gelsin diyemiyor işte."

"Diyemeyiz zaten ama bırakalım da o böyle düşünsün. Kendi yaptığıyla yüzleşsin."

YANLIŞ DAİREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin