Merhabalarr umarım hepiniz iyisinizdir.
Bu bölümü daha erken atmayı planlıyordum ancak deprem nedeniyle bir türlü yazmak istemedim.
İyi okumalarr<3
Oy ve yorumlarınız en büyük destek kaynağım 🥺🫶🏻
~Dün gece yaşanan olaylardan sonra bu sabah arabamı evin önünde bulmuştum.Arabada kalan bavulu da çıkartıp yerleştirdim.
Dün yaşanan kazanın üzerine pek düşmedim yorgunluğuma verip kapatmıştım konuyu, başka bir zaman olsa o adamı süründürmekten geri kalmazdım.
Kahvaltı benim için olmazsa olmaz bir öğündü.
Kahvaltımı yapmadığım bir sabah ya günüm çok kötü geçer,ya da o gün çoktan kötü başlamıştır bile.Buzdolabı bomboş olduğu için alışverişe çıkmaya karar verdim.
Kahvaltıdan sonra dışarı çıkıp büro için uygun, eve yakın bir yer bakacaktım.İki iş yapmamak adına üzerimi bir kereden uygun bir şekilde giyinip çıkmaya karar verdim.
Deri siyah pantolonun üzerine bej renginde düğmeli triko bir kazak seçtim.Havalar sürekli değiştiği için üzerime de bej rengine yakın bir kaban alarak kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açtığımda yerde bir poşet ile karşılaştım.Bir müddet etrafıma bakındım muhtemelen kapıcı bırakmıştı.Eğilip poşeti aldım ve açtım
İçerisinde her renkten boya ve cam yapıştırıcısı görmeyi beklemiyordum.Boyaların altında ise küçük bir kağıda not yazılmıştı.
“Benim yüzümden kırılan vazoyu kendi ellerinle
birleştirmen için bu malzemeler orda olup yardım etmek isterdim ama merkeze geçmem gerekti.Biliyorsun suçlular beklemez:)Eskisinin yerini tutmaz ama güzel olacağına eminim.Kolay gelsin avukat hanım.”-Boran Demir Çetin
Sahi bu komiser neyin nesiydi?
Adam ince düşünmüş Dilfeza kabalık etme.
Hoşgeldin iç ses bende nerde kaldı diyordum.
İçeri tekrar girip poşeti masanın üzerine bıraktıktan sonra tam olarak evden çıkıp marketin yolunu tuttum.
Tabi teşekkür etmeyi de aklımın bir köşesine yazdım.
Market ve ev arasında yaklaşık beş dakikalık bir yürüme mesafesi vardı,şuan yapacağım alışveriş çok kapsamlı olmayacağı için arabayla gitmeye gerek duymadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilfeza
Teen FictionBoran Demir Çetin ve Dilfeza Güneş Kalpte durup gönül yıkanların hikâyesi