Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
#Ölüm
Duyduğu sözlerle öfkelenirken hızla karşısında duran kadını kollarından tutup duvara yaslayarak ona
"Sen? "
Diye azarlamaya başladığı sırada aniden gelip kendisine
" Baran bey, şey kusura bakmayın efendim ama. İnanın, önemli olmasa rahatsız etmezdim. "
Diyen konak çalışanı Meleğin gelişi ile dikkati dağılan ve kızı bırakırken gözlerini ondan ayırmadan ona
" Söyle. "
Diyen Baran kendisine
" Kapıda bir adamla bir kadın var efendim. Midyattan gelmişler. Sizinle görüşmek istediklerini soylediler. "
Diyen kızın söyledikleri ile şaşırırken istifini bozmadan sert sesi ile ona
" Tamam, git sen. "
Diyerek kızı gönderdi. Kız gidince de karşısında yüzüne bakamayan başı eğik kıza
" Bu iş, burda bitmedi küçük hanım. Evlendikten sonra görüşeceğiz seninle. Bu kendinden emin, cesur sözlerini tek tek yedireceğim sana. Ailene gelince, onlar da ölmeseler de ölmekten beter olacak. Yaşarken ölümü tadacaklar. Bizzat ben sağlayacağım bunu. Nasıl yapacağım diye de sorma sakın. Zaman içinde yanımdayken göreceksin çünkü. Şimdi git evine ve 1 haftaya kadar ailen ile doya doya hasret gider. Zira bu eve gelin geldikten sonra onları bir daha asla göremeyeceksin. Git hadi şimdi. "
Dedikten sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. Ta ki içinden " Böyle olmamalıydı. Sana böyle kavuşmamalıydım ben. Ama Allah anlıma bunu yazdı. Fakat ben, buna rağmen, sana böyle kavuşmamak için elimden ne geliyorsa yapacam." Diyerek söz verirken kendisine
" Babam, beni sana asla vermez. Boşuna hayal kurma yani Baran ağa. Git, kendine başka bir kurban bul. Zira burdan ekmek çıkmaz sana. "
Diyen kızın sözlerini duyana kadar. Duyduğu sözlerin yakıcılığı ile canı yanan Baran bunu gururuna yediremezken sinirini bozmak için yaptığını anladığından dolayı kendine çeki düzen verip arkasını döndü ve kendisine dönmesi ile başını hızla eğen kıza
" Vermezse eğer sorun değil. Kardeşinle evlenirim bende. Çok zor bir şey değil benim için nasılsa. Bir lafıma bakar sadece. O yüzden o güzel çeneni yorma da, git ailene veda et. Bir daha göremeyeceksin çünkü. "
Deyip kendisine öfkeyle bakmaya başlayan kıza güldükten sonra tekrardan önüne dönüp yürümeye devam etti. O kendisini öfkelendirip salona doğru giderken ardından öfkeyle bakıp mırıldanarak kendine " Eh, bende seni kısa zamanda muma çevirmezsem, bana da Dilan Yılmaz demesinler Baran ağa. Sürüm sürüm süründüreceğim seni. Görürsün sen. " Diyen Dilan bunu dedikten sonra da konaktan çıktı ve evine doğru yürümeye başladı. Yıllardan beridir sevdiği adam olan Baran Karabey, görmeyeli o kadar değişmişti ki, tanıyamıyordu artık onu zavallı kız. Oysaki ne hayalleri vardı onunla ilgili. Telli duvarlı gelini olacaktı önce. Sonrasında da Allah'ın izni ile çocuklarının anası. Hepsi tuzla buz olmuştu ondan duyduğu bu sözler ile. Ne suçu vardı onun? Onu sevmekten başka. 15 yaşındayken babasıyla ilk kez gittikleri at çifliğinde onu ilk kez gördüğü an geldi aklına ve acı bir tebessüm oluştu dudaklarında. O andan itibaren onu sevmeyi kendine adet edinmişti sanki. Gittiği her yerde onu izler, bazen de bu yüzden yakalandığı anlarda "Ne bakıyorsun kızım?" Diye sorarak azar işitirdi ondan. Yine de bakmaya devam eder dururdu. O üniversiteyi okumak için Ankara'ya gidene kadar sürdü bu kaçamak bakmalar. Sonrasında da evine döner dönmez gelen askerlik çağrısıyla gelişini daha yeni öğremişken evini babaanesine emanet ederek 1 yıllık olan askerliğini yapmak için şırnak'a uçtuğunu arkadaşı Seher'den öğrenmiş ve 4 yıl okuyarak mezun olduğu istanbul da işe başladığı ilk zamanlar çok zorlanmıştı. Daha sonrasında da İstanbul'a taşındığını yine arkadaşından öğrenmiş ve çok sevmişti. Şimdi ise karısı olacaktı ama nefret ettiği karısı. Nasıl davranırdı buna? Yıllarca, uzaktan da olsa sevmişti onu. Şimdi ise ona kavuşuyordu. Fakat kendisinden nefret ediyordu. Nefes alamadı genç kız. Düşüne düşüne varmış olduğu evin avlusuna girer girmez kendini avludaki sedirlere attı ve derin nefesler alıp vererek sakinleşmeye çalıştı.
