🥀 Bölüm 15 🥀

895 40 1
                                    

#KaybetmeKorkusu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


#KaybetmeKorkusu

Yaşadığı kaybetme korkusuyla yeniden yanına gitmekten vazgeçip kendini dışarıya attı. Hastane bahçesine kadar yürüyüp bir dururken de aklına gelen babaannesinin sözleri ile onun adını haykıran kalbinin sesi birbirine karıştı bir anda. İçine düştüğü bu girdaptan kurtulmak için derin bir nefes alıp verirken ise aklına gelen kaybetme düşüncesi ile kendi kendine " O. O ölüyordu. Kayıp gidiyordu ellerimin arasından. " Dedi. Bunları dedikten sonra da aniden farkına vardığı şeyle şaşkına uğrarken kendi kendine " Peki ama neden? Neden onu için bu kadar korktum?Yaşaması için neden dua ettim? Babamın katili olan adamın kızı için neden üzüldüm ya neden? " Diye sordu durdu. Uzun uzun düşündüğü halde cevap bulamayınca da bir süre sonra düşünmeyi bırakıp hastaneye geri döndü.

Öte yandan arkadaşını aradığında telefonu açan Kadriye'den aldığı vurulma haberi ile yıkılırken hızla gidip ailesine haber veren ve sonra da sevdiği adam olan Yaman'ı arayarak onunla buluşmak isteyip bir araya
geldiklerinde de kendisine

" Arayıp hemen gel dedin. Geldim. Noldu? Korkutma beni lütfen. Anlat artık. "

Diyen sevdiğine olanları anlatan Seher duyduklarıyla şoka girerken kendisini göğsüne yaslayıp kendisine

" Üzülme, çok güçlü biridir o. İyi olacak. Sakin ol."

Diyen Yaman'a sımsıkı sarılıp sakinleşmeye çalıştı.

Onlar birbirlerini teselli ederken tekrardan hastaneye dönen Baran yoğun bakıma doğru yürüdüğünde gördüğü manzara karşısında bir anda şoka girdi. Sedyenin üstünde üzeri bir çarşafla örtülü olan ölmüş bir kadını götüren hasta bakıcının ardından bakakalırken hızla kendine geldiğinde aynı hızla yoğun bakımın içine girdi. Fakat aradığı kişiyi bulamadı maalesef. İçini bir anda kendisini panikleten bir korku kaplayıp da kendi kendine " Hayır, olamaz. O. O ölmüş olamaz. Kaybetmiş olamam. " Diyerek söylenirken koşarak koridoru geçen sedyeye getişti. Titreyen elini çarşafa uzatırken açmaya, açıp da o yüzü
görmeye korktu çok. Onun ölmüş olma ihtimali nefesini keserken çarşafı kaldırmak üzere olduğu anda duyduğu kapı açış sesiyle başını kaldırıp karşısındaki odaya baktı ve kapıyı açmış odadan çıkmak üzere olan hemşireye

" Teşekkür ederim hemşire hanım. "

Diyen sesi duyup da derin bir nefes alıp verirken ona

" Rica ederim."

Deyip giden hemşirenin ardından gördüğü kişi karşısında mutluluk gözyaşları dökmeye başladı. O'ydu işte. Yatağında uzanmış pencereye bakıyordu. Kapatmaya korktuğu gözlerini bir an olsun yüzünden
ayırmazken hızlı adımlarla odaya daldı. Kapı eşiğinde ona

" Dilan. "

Dediğinde yattığı yerden doğrulurken kendisine şaşkınlıkla bakan kadına doğru yürüyüp yatağın kenarına oturdu ve elinden tutup da kendine doğru çektiği kızı kolları arasına alıp da sımsıkı sarılıp mutluluk gözyaşlarını dökmeye devam ederken yaşadığı kaybetme korkusuyla kaybettiğini sandığı karısının kendisine

" İyiyim ben. Nolur üzülme artık. "

Diyen sözleri üzerine ondan ayrılıp
yüzünü elleri arasına alırken de ona

" Çok korktum. Çok. "

Deyip şaşkınlığı şoka dönüşen kıza tekrardan sarılarak kokusunu içine çekmeye başladı. Kokusunu çektiğini fark ederken aniden oluşan durumla adeta kendinden geçen Dilan ise mutluluğun verdiği sarhoşlukla gözlerini kapatıp derin bir ah çekti. İçinde bulunduğu durumdan memnunken de ne ara bu hale geldiklerini merak etmeden edemedi.

O günün üzerinden 15 günün geçmesi ile birkaç gün geçtikten sonra yatakta yatmaktan sıkılıp sürekli dışarı çıkmak için sızlanıp duran karısını bir an olsun yanlız bırakmayan ve her seferinde kendisine

" Ya Baran, iyiyim ben ama ya. Lütfen, izin ver, hava alayım biraz. Boğulacağım yoksa. "

Diyerek isyan edince ilk defa adını söylediği için hayatı boyunca ilk kez yapamadığı bir şeyi yaparak tebessüm edip ona

" Olmaz. İyileşmedin henüz. İyileşince çıkarsın. Hadi, şimdi doğruca odaya, yatağa. "

Diyen Baran içeriye doğru yürümeye başladıklarında kendisine

" Ya ama. Of ya of."

Diyen karısına

" Oflama, oflama. "

Dedi ve kollarını çekinerek boynuna dolarken başını yine çekinerek göğsüne yaslayan karısıyla birlikte odaya doğru yürümeye devam etti. Odaya geldiklerine kendisini yavaşça yatağa yatıran kocasıyla aniden göz göze gelen Dilan derin nefesler alıp verirken içinden " Şimdi sana, gel, yat yanıma. Bende başımı göğsüne yaslayıp uyuyayım desem ne dersin acaba? " Diyerek sorguladığı sırada karısının nefesine karıştığı nefesi ile ne yapacağını bilemeyip sertçe yutkunan Baran ise içinden " Daha düne kadar nefret ediyordum senden. Yüzünü bile görmek istemiyordum. İntikam almak istiyordum ailenden sonra. Ama şimdi yanında uyumak için yanıp tutuşuyorum zalimin kızı. Şu an gel, sarılıp uyu desen. Hiç düşünmeden alırdım seni kollarımın arasına. " Dedi. Sonra da hızla kendini toparlayıp üzerini örterek ona

" Dinlen sen. Bir kaç saat sonra akşam olacak. Yemek yer, ilaçlarını alır, uyursun. Bende işlerimi halleder. Sonra da gelir uyurum. İyi dinlenmeler sana. "
Deyip ardında kendisine

" Tamam, sağol. "

Diyen üzgün bir Dilan bırakarak odadan çıkıp gitti.

BİR AŞK HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin