🥀 Bölüm 25 🥀

596 23 1
                                    

#İnkar

Yazar...
Kısa sürede konağa varan ikili biri odasına diğeri ise çalışma odasına gidecek şekilde birbirlerinden ayrılırken yanına gelip kendisine

" Hoşgeldiniz kızım. Yardıma geldim. "

Diyen Kadriye'ye

" Hoşbulduk Kadriye ablam. Sağolasın. "

Diyen Dilan onunla birlikte odasını topayıp düzenlemeye başladı. Bu sırada çalışma odasına geçen Baran masasına geçip çalışmaya başlarken bir süre sonra yanına gelip sandalyeye otururken kendisine

" Ooo ağamız da teşif edebilmişler
sonunda. Hiç gelmiceksiniz sandık
ağam. Neler yaptınız bakalım orda? "

Diye soran Kerem'in sorusuna

" Daha erken gelecektik aslında. Ama burda yaşadıklarımızı, Dilan'ın neler çektiğini çok iyi biliyorsun. Vuruldu ve ölümden döndü kız. Babaannemin ona çektirdiklerini saymıyorum bile. "

Diyerek içindekileri döktü ve sonra da
kendisine

" Haklısın. Ne diyeyim? Neyse, buraya ne için geldiğimi söyleyeyim ben. Biliyorsun ki, urfadaki 200 Bin dönümlük olan tarlaya alıcı var ve almayı çok istiyor. "

Diyerek iş konuşmaya başlayan Kerem'i dinlemeye başladı. Konuşmasını tamamlayıp kendisine

" Ne yapmayı düşünüyorsun şimdi? "

Diye soran Kerem'e

" O adama güvenmiyorum Kerem. O
tarla da dedem'den bize miras. Anlamıyorum ya, neden almakta bu kadar ısrar ediyor bu adam? Kaç defa hayır da dedik. Yine de istemekte ısrar etmeden durmuyor. "

Deyip kendisine

" Bende anlamadım. Neyse, yakında çıkar kokusu. Ben şirkete döneyim. Bir şey olduğunda haber veririm. "

Dedikten sonra ayağa kalkan Kerem'i
uğurlayıp odasına geçti.

Gün boyunca bahçe de gezip akşam yemeğini yedikten sonra odasına çekilen ikili odalarına çekilip üzerlerini değiştirdikten sonra yatağa girerek uzanırken başını göğsüne koyduğu adamın ona

" Baran, şey diyorum. Eğer izin verirsen, hastaneye gidip işimi yapmak istiyorum. Uzun zaman oldu gitmeyeli, çok ayıp oluyor böyle. "

Dediğinde kendisine

" İsteğini anlıyorum canım. Fakat şirketteki durumlar bu günlerde çok karışık. Ortaklarımdan biri istediği tarlayı ona vermeyince tehditler savurup duruyor son zamanlar da. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Sizlere bir şey yapmasından korkuyorum. O yüzden senden ricam, tehlike geçene kadar evde kalman. Sonrasında, tehlike geçtiğinde yani. Ben getirip götüreceğim seni. "

Diyen sevdiği adamın kendisini korumak istemesi çok hoşuna giden Dilan ona

" Tamam. Madem tehlike var diyorsun, beklerim bende o halde. Umarım kimseye bir şey olmadan çabucak geçer. Hadi uyuyalım artık. İyi geceler. "

Dedi ve başını kendisine

" Sana da benim düşünceli karım. "

Deyip alnından öpen kocasının göğsüne koyarak uyumaya başladı. Karısının uyumasıyla da onu biraz sevmek isteyen Baran uyuduğunu görünce uyandırmaya kıyamayıp üstünü örttü. Sonra da gözlerini kapatarak uyumaya başladı o da.

Güzel geçen bir uykunun ardından kalkıp elbiselerini alarak sırayla banyoya girerek giyinen ikili kısa sürede hazırlanıp kahvaltı yapmak için aşağıya inerken bir süre sonra çalan kapıyla dağılan dikkatlerini kapıya çeviren Karabey ailesi gelen kişiyle ( Dilan hariç) şoka girdi bir anda. Fransa da yaşayan arkadaşı Begüm'ü karşısında görünce şaşkınlıktan bir an ne yapacağını bilemeyen Baran kendisine

" Merhaba Karabey ailesi. Ben geldim. "

Diyen sesiyle kendine gelince ayağa kalkıp ona

" Hoşgeldin Begüm. "

Diyerek elini uzattı. Fakat elini sıkmak yerine boynuna sarılıp kendisine

" Hoşbuldum Baran bey. "

Diyen kadınla öylece kalakaldı. Bu manzarayı gören Derya sinir olup masayı terk ederken kocasına sarılmış olan kadını merak eden Dilan bir süre sonra onu kendinden itip ona

" Çok değişmişsin. "

Diyen kocasına

" Sen de. "

Deyip gülümsedikten sonra diğer aile fertleriyle hasret gidermeye başlayan kızın ondan uzaklaşmasıyla ayağa kalkıp yanına gitti ve ona

" Nerden çıktı şimdi bu kız? Okuduktan sonra Fransa da kalmaya karar vermemiş miydi? "

Diyerek kendisine şaşkınlıkla bakmaya başlayan kocasına ard arda sordu. Duydukları karşısında şaşkına uğrayan Baran ise bunları kendisine neden sorduğunu anlamaya çalışırken bütün bunları nerden bildiğini merak etmeden edemiyordu nedense. Kendisi ile ilgili bir şey bilmediğini düşündüğü karısına şaşkınlıkla bakarken ona

" Sen. Bütün bunları nerden biliyorsun? "

Diye sordu ve sorusuna

" Hiç. Hiç bir yerden. "

Diyerek inkar edip

" Neyse, ben bir odaya gideyim. Siz de
hasret giderin. "

Dedikten sonra yanından ayrılıp arkasına bakmadan merdivenlere doğru giden kadının ardından bakakaldı.

BİR AŞK HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin