🥀 Bölüm 9 🥀

985 46 8
                                    

" Aşka erişmek isteyen,Ateşten oluşan zorlu,Daracık geçitleri geçmek zorundadır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Aşka erişmek isteyen,
Ateşten oluşan zorlu,
Daracık geçitleri geçmek zorundadır.
Tıpkı güle ulaşmak isteyenin,
Dokunmasıyla kanatan,
Sivri dikenlere katlanmak zorunda
olduğu gibi. "

#YanıkEl

Yola koyuldukları andan itibaren sessizliğe gömülmüş olan ikili kısa süren yolculuğun ardından vardıkları konağa girerken sabahtan duş aldığı için tekrardan almayıp sadece üstünü değiştiren Dilan kısa süre de değiştirdikten sonra bavulunu alarak önüne geçtiği dolabı açıp kocasıyla kendi elbiselerini gün gün temizlediği için tozu olmayan tertemiz dolaba yerleştirip düzenledi bir güzel. Sonra da boşalan bavulları çok da uzun olmayan dolabın üstüne koyup eline aldığı günlüğüyle yatağa geçerek önce açtığı anda tertemiz olan sayfanın yanındaki sayfa da karakalemle çizilmiş olan bir çift ela gözleri okşayıp öptü derince. Sonra da
tertemiz olan sayfaya geçerek şu satırları yazmaya başladı.

" Sevgili Günlük,

Bugün, tarif edilemez derece de
mutluyum. Çünkü, o beni ilk kez
alnımdan öptü. Ben, hayatım boyunca
onun bana dokunmayacağını düşünürken o beni öptü.

Ne garip, değil mi? Kocamın beni kıskandığı için öpmüş olmasına seviniyorum. Oysaki ben, onun beni kıskandığı için değil sevdiği için öpmesini istiyordum. Ama olmadı. Yine de beni öpmüş olması bile güzel benim için. Hem de çok güzel... "

Son satırı da yazdıktan sonra kapattığı günlüğünü dolabına koyarken içeriye giren ve çalışma odasında işlerini hallettikten sonra yanına gelip kendisine

" Şirkette gidiyorum ben. Odadan çıkma ben gelene kadar. Akşam geldiğimde senin iş meseleni konuşacağız. Ha bi de bir şey olduğunda veya bir şey istemek
istediğinde Kadriye ablayı çağır, gelsin. Babaanneme de görüneyim deme. Anlaştık mı? "

Diye soran kocasının istekleri karşısında genç bir kız olarak sessiz kalıp boyun eğmek istemese de onu kızdırıp da işinden olmamak için ona

" Tamam. Nasıl istersen. "

Dedi. Deyişi üzerine hafiften gülümseyip elini yanağına koyarak ikinci kez alnından öpüp giden kocasını yolcu ettikten sonra da yatağın yanındaki koltuğa oturup yatağın başucundaki masanın üzerinde duran kitabı alarak okumaya başladı.

Akşam...
Kitabın birkaç sayfasından sonra
uykuya dalarken kendisine

" Kalk uğursuzun kızı. Uyumaya
gelmedin buraya. Kalk da iş yap hadi. "

Diyerek uykudan kaldırıp mutfağa koyan akşam ki bütün yemekleri yaptırarak aceleden elinin üstünü yakmasına neden olduktan sonra kendisine

" Hem uğursuz hemde beceriksizsin.
Bu konakta işin ne o zaman. Defol git. "

Diyerek kolundan tutup kapı dışarı eden Azade Karabey tarafından sokağa atılırken Yanık El'ine aldırmadan kapıya koşup onlara

" Yapmayın nolur. Nereye gider, kime
sığınırım bu koskoca İstanbul da? Açın kapıyı. "

Diye yalvardı. Fakat kapıyı açıp eline Kadriye'den aldığı su dolusu kovayı kendisine

" Nereye gidersen git uğursuz. İstersen cehennem ol. Yeter ki uzak dur bizden.

Deyip üstüne boca ettikten sonra tekrardan içeriye giren Azade Karabey'in gaddarlığı karşısında sessiz kalıp yere çökerek hüngür hüngür ağlamaya başladı.

Yorgun argın arabasıyla okulundan aldığı kardeşi ile birlikte eve döndüğünde kararmak üzere olan havada sırılsıklam bir şekilde yerde oturan karısını görmesi ile şoka giren Baran bir süre sonra kendine gelince hızla arabadan inip karısının yanına gitti. Ona

" Kim yaptı bunu? Noldu? "

Diye sorarken sesini duymasıyla kendisine dönerek kollarını boynuna sarıp can havliyle kendisine sarılması üzerine derin bir nefes alıp verdi. Daha sonra da onu kucağına alarak şaşkınlıkla kendisine bakarken hızla kapıyı açan Civan'ın açtığı kapıdan içeriye girerek odasına götürdü. Yatağa yatırdığı karısına

" Bekle beni. Kadriye ablayı çağırıp
geleceğim ."

Dedikten sonra giderken bir süre sonra kocasıyla birlikte gelen ve kendisine

" Ah benim şansız kızım. Ah benim
bahtsız kızım. Kalk, kalk da üstünü
değiştirelim. Hadi kızım. "

Diyerek ayağa kaldırıp yatakta doğrultan Kadriye'nin desteği ile doğrulduğu sırada Kadriye'ye

" Kim yaptı bunu?"

Diye soran kocasının sorusuna sessiz kalan kadının sessizliği ile kim olduğunu anlayıp ona

" Babaannem değil mi? "

Diyerek tekrardan sormasıyla yine sessiz kalan kadının sessizliği üzerine gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp verdikten sonra odadan çıkarak giden kocasına engel olmak için ona

" Gitme. "

Diyen Dilan sesiyle duran kocasına

" B. Benim. Benim yüzümden ailenle
aranı bozma nolur. Gitme. "

Dese de sözünü dinlemeyerek giden kocasıyla derin bir nefes alıp verdi ve çaresizce tekrardan yatağa bıraktı kendini.

Karısına yapılanlar karşısında bir anda deliye dönen ve hesabını sormak için ona

" Azade xanım. "

Diyerek bağırdığı babaannesinin yanına gidip ona

" Ona dokunmayacaksın Azade xanım. Yaklaşmayacaksın ona. "

Diyen Baran hışımla ayağa kalkıp kendisine

" Neden? Neyin oluyor ki o senin? "

Diye soran babaannesinin sorusu üzerine ona

" Çünkü o Baran Karabey 'in karısı.  "

Dedi ve kendisine şaşkınlıkla bakan
babaannesi ile hem şaşkınlı hemde hüzünle bakan Derya'ya öfkeyle bakmaya devam etti.

BİR AŞK HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin