BİR AŞK HİKAYESİ

🥀 Bölüm 26 🥀

#BirAşkHikayesi

Yazar...
Odaya giderken arkasından bakakalan kocasını yaşadığı şaşkınlıkla baş başa bırakarak hışımla odaya giren Dilan kendi kendine " Ah ya ah. Nasıl böyle bir hata yaptım ben, nasıl? Odaya girer girmez soracak yine nerden biliyorsun diye. Ne diyeceğim o zaman ben? Of of. " Diyerek kızarken bir süre sonra odaya girip yavaş adımlar atarak üzerine doğru yürümeye başlarken kendisine

" Sana sorduğum sorya cevap vermeden kaçar gibi giderek benden kurtulabileceğini mi sandın civciv hanım? Hemen anlatıyorsun şimdi neler olup bittiğini. "

Diyen Baran'ın kendisine doğru gelmesi ile geri geri gitmeye başladı. Bir kaç büyük adımdan sonra duvarla birleşen sırtını duvara yaslarken derin bir nefes alıp vererek yutkunan karısına

" Noldu karıcım? Niye sustun bir anda? Anlatmayacak mısın bana? "

Diyerek ard arda sorular soran Baran
kendisine

" Şe. Şey, be. Be. Ben. An. Anlatacam. Anlatacam da. Bi. Biraz. Biraz geriye. Geriye doğru gitsen. Nefes. Nefes almam lazım da. O bakımdan yani. "

Diyen karısını köşeye sıkıştırmanın verdiği keyifle bıyık altında gülümserken ondan ayrılıp ona

" Tamam, çekilelim bakalım. Hatta. "

Diyerek elinden tutup ona

" Şuraya otur da anlat. Daha rahat anlatırsın. "

Diyerek koltuğa oturttu onu. Yanına oturmasıyla da kendisine

" Sana, herşeyi anlatacağım bugün. Hakkımda bilmediğin çok şey var çünkü. "

Diyen karısının söyledikleri karşısında anlamaz bakışlar atarken ona

" Nasıl yani? Anlamadım, daha açık
konuşur musun? "

Diyerek sordu. Sonra da kendisine

" Peki, daha açık konuşayım o zaman. "

Diyen fakat aniden durup

" Ya da dur. Anlatmayıp göstereyim. "

Diye bir anda vazgeçerek

" Bir dakika bekle. "

Dedikten sonra ayağa kalkıp dolaba
yönelenerek oraya doğru giden karısının eline aldığı kalın defter ile geri dönmesini ve daha sonra da kendisine

" Elimde gördüğün ve sana vereceğim bu defter, genç yaşında ela gözlü bir çocuğun gülüşüne vurularak sevdaya tutulmuş ve o kendisine ne yaparsa yapsın ondan asla vazgeçmeyen, vazgeçemeyen 15 yaşındaki genç bir kızın 10 yıllık Bir Aşk Hikayesi' dir Baran Karabey. Ben bu odadan çıktıktan sonra, aç, oku bunu şimdi. İçinde kafanı kurcalayan soruların bütün cevapları mevcut çünkü. Haydi iyi okumalar sana. "

Deyip kucağına bıraktıktan sonra gitmesini izledi önce. O gittikten sonra da koyu yeşil renkteki hatıra defterinin kapağını açarak şu satırları okumaya başladı.

Tarih: 7.09.2011...

Günlüğüm, dert ortağım...

Bugün, içimi sıcacık eden bir gülüş
gördüm at çifliğinde. Ve vuruldum o gülüşe ben gördüğüm o ilk an. Allahım, nasıl bir gülüştü o? Ya da kimdi o güzel gülüşün sahibi? Sonra 'dan öğrendim ki. Babamın bakımını yapıp bekçiliğini üstlendiği at çiftliğinin sahibi olan Hazar Karabey'in biricik oğlu Baran'mış. Baran, ne de güzel ve anlamlı adı varmış. Adının anlamı yağmur olan bu adam. Gülüşü ile bilmeden yüreğimi ateşler içinde bırakmıştı ve ben bu ateşin hiç ama hiç sönmeyeceğini biliyordum artık.

Okuduğu her satır da karısının kendisine olan sevdasının yeni yeni fark ederken bir sonraki sayfalardan birinde gördüğü şeyle donakaldı bir anda. Çünkü gördüğü şey; karısının onu ilk gördüğü an yani atını sevip okşarken ki halini kağıda birebir çizmesiydi. Heyecandan titreyen elini
kağıda dokundururken kendi kendine " Ama. Ama bu. Bu nasıl olur? Nasıl çizmiş olabilir? Bu kadar çok mu sevdi beni yani? Nasıl olabilir bu Allahım? Nasıl olabilir? " Diye sordu. Tam o anda içeriye giren karısıyla başını kaldırıp kapıya baktı ve uzun bir süre baktıktan sonra defteri yan tarafına atıp ayağa kalktığı gibi kollarını açtı. Sonra da koşarak kendisini kollarına atıp sarılan karısını sarıp sarmaladı.

Öte yandan gönlünü başkasına verdiğini anladığında Baran'a bir daha kavuşamayacağını anlayan ve öfkelenerek terk ettiği konaktan çıkıp sahile giderek yeni bir plan hazırlayıp yanına çağırdığı Fırat'la iş birliği yaparak onunla evlenme kararı alan Derya sahte evliliklerinin haberini vermek için Karabey konağına geri
dönerken son olarak yanlarına gelip kendisine

" Ne oluyor burada? Neden Kader ablayı yollayarak çağırdınız bizi? Yine neyin peşindesin Fırat? "

Diye bağıran Baran'ın karısıyla birlikte gelmesi ile ona

" Sakin ol Baran, anlatacağız birazdan
ve eminim ki vereceğimiz bu habere
çok sevineceksiniz. "

Diyen Derya'nın elinden tutarak ona

" Biz evlenmeye karar verdik. Hazır olun Karabey ailesi, düğünümüz vardır yakında. "

Diyen Fırat günün bombasını patlattıktan sonra keyifle hep bir ağızdan kendisine

" Ne! "

Diye bağıran Karabey ailesinin şaşkın yüz ifadelerini seyretmeye başladı.