"Kai bence Jeong-Hui ile arkadaş olman iyi değil..."
Kai ile beraber evlerimize dönüyorduk.
"Neden böyle düşünüyorsun Soobin? Yoksa beni kıskandın mı?"
Gözlerimi devirdim.
"Hayır yani ne bileyim çok sakat bir tipe benziyor."
Gülümsedi.
"Ön yargılı olma, o iyi biri."
Sıkılgan bir nefes verdim.
"Katılmıyorum, hem arkadaşlığınızın birinci günündesiniz ne kadar tanımış olabilirsin ki?"
Koluyla beni dürttü.
"Sen şuna kıskanıyorum desene...!" Dedi ve zıplayarak benden uzaklaştı.
İstemsiz gülümsedim ve onu evine bıraktım, kapıyı kapatmadan önce durdu ve
"Bu gün öğleden sonra bir ara seni çağıracağım evime gel." Dedi.
Gülümsedim ve ona sarıldım, o da sarıldı ve beni öptü. Daha önce öpüşmüş olmamıza rağmen bu garip gelmişti. Kendi isteğiyle öpmesi, bende onun burnunu küçücük öpüp oradan uzaklaştım.
°
Evde tek başıma test çözerken Kai beni aradı, büyük ihtimal evine davet edecekti.
00:00
Kai'm.
Hadi benim evime gel Bin.
(İsmimin sadece bir kısmını söylemesi hoşuma gitmişti 💭)
Evine uçuyorum bebiş baybay.
Baybay, he bu arada Jeong-Hui'de orada olacak.
Soobin?
Soobin...?
▼Aramayı Sonlandırdınız▼
O öküzün de orada olacağını bilmek hoşuma gitmemişti, her zamankinden daha özenli hazırlandım ve yola çıktım.
Bir an olsun Jeong-Hui'nin homofobik olduğunu Kai'ye söylemek istedim ama
yanlış anlamasından ve kalbinin kırılmasından korktuğum için vazgeçmiştim.
Kai'nin evine geldiğimde kapıyı mükemmel gülümsemesi ile Kai açmıştı arkasında da o camış vardı, Kai'ye sarılıp ona karşı sırıttım. Dilini çıkarıp içeri girdi. Kai ve bende içeri girdim.
"Oturma odasına geç Soobin."
Dediğini yaptım ve oturma odasına geçtim. Jeong-Hui ile göz göze geldik, camış derken haklıydım.
Bir şey demedim sadece yanına oturup telefonumda öylece gezinmeye başladım.
"Merhaba' demeye bile çekiniyorsun demek ki...?"
Bu saçma sapan cümle üzerine gözlerimi kısıp ona baktım.
"Neden senin gibi birinden çekineyim? Senden daha büyüğüm."
Sırıttı.
Aşırı gıcıktı.
"Akıl yaşta değil baştadır demişler, sen daha büyük olabilirsin ama resmen gaysin. Yani fikirlerin önemsiz ve ben daha zekiyim."
Kahkaha atmamak için zor durdum. Bu aptal ciddi olamazdı.
"Kai için susuyorum." Dedim ve önüme döndüm.
Bir süre sonra Kai geldi ve ortamıza oturdu.
"İkinizi de aynı anda çağırmak benim hatam üzgünüm ama film izlemek istiyorum."
Gülümsedim ve başımı salladım. O da kollarını bağlamış oturuyordu.
"Hui sorun yok dimi?" Diye sordu Kai.
"Aslında büyük bir sorun var ama boşver." Bunu söylerken bana bakmıştı.
Gözlerimi devirip Kai'nin açacağı filme baktım.
Boyslove açmıştı. Yani gayler vardı ve bunları bir homofobik ile izliyorduk.
...ᘛ⁐̤ᕐᐷ
