YEDİ DEVAM: "Öpücük #2"

2.7K 184 248
                                    

Selamlar♡ Çok uzatmak istemiyorum. Bölüm Miran'ın ağzından. Lütfen bol yorum ve vote atalım. 8k olduk♡

Tiktok da videolar hazırlayıp #elebaşıkitap adı altında paylaşanlar lütfen hkocaman3 hesabını etiketlesinler♡

Kitabı arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın sakın♥︎

Sonsuza dek mutlu olun. Sonsuz mutluluk~

𓆙
Gerçekler karşısında susmak kadar acı bir şey varsa o da, gerçekleri görmek istemeyen küçük bir kıza gerçekleri göstermeye çalışmak.

Elinden geleni ardına koyup yine de gerçekleri görmek istemeyen küçük bir kızla uğraşıyordum. Bana baktığında gözlerinin rengi değişen, kahverengi saçlı, sinirli bir civcivle uğraşıyordum.

"Hadi lan, Uygar! Küfür edeceğim ha! Gel artık. Randevuya mı çıkacaksın? Yoksa hasta ziyaretine mi gideceksin? Belli değil!" Fatih'in sinirli sesine karşılık alttan bir gülüş attım.

"Sakin ol koçum, ne bu celal?" Fatih gözlerini devirip bedenini siyah deri koltuğa bıraktı. "Yarım saattir şu geri zekalıyı bekliyoruz." Fatih, beklemekten nefret eden birisidir. Değil nefret, beklediği zaman bekleten kişiyi öldürebilirdi.

"N'aptın devrem?" İçeriye giren Çetin'e yönelik konuştuğumda bizi gördü ve yanımıza doğru ilerledi. "Klasik, sadece çakmak. Adamlar görmemizi istedikleri kadarını gösteriyorlar fazla zekice oynuyorlar." Koltuğa yaslanıp sakallarımı kaşımaya başladım.

"Ona da gelecek elbet sıra, önce gidebilsek kulübe." Ardından tekrar bağırdı Fatih. "UYGAR!!" sonunda, merdivenlerin başında deri ceketli sallana sallana yürüyen bir Uygar göründü. "Oo paşam, gelebildiniz sonunda." Dalga geçerek konuştuğumda Fatih gözlerini devirip ayağa kalktı.

"Hadi hadi, çıkalım daraldım valla."
Koltuğun üzerinde duran ceketimi işaret parmağımla alıp önde ben arkamda arkadaşlarımla birlikte çıktık. Önce Riyazi'yi ziyaret edecektim, sonrasında gece kulübüne geçecektik.

Çetin ve ben ayrı bir arabaya diğerleri de ayrı arabalara binmişlerdi. "Moodun yerinde bakıyorum." Yola bakmayı kesip dik dik yolu seyreden Çetin'e döndüm. "Rüya, aklıma geldi de... sinirlenince çok komik oluyor."

"Yo yo, sana komik geliyor. Sinirlenince Uygar, Fatih ve ben altımıza işeyecek gibi hissediyoruz abicim." Kafamı geriye atarak kahkaha attım. "Konser gününü hatırlıyor musun?" Ani sorduğu soru karşısında tek kaşımı kaldırdım.

"Evet, neden?" Sırıttı. "Nasıl sevinmiştin yaşıyor diye..."

20.02.2015

"Geldim konsere, eee ne oldu şimdi? Rahatladınız mı?" Homurdanmamın üzerine Uygar kollarını boynuma doladı. "Miran, bir gün ya. Bir gün homurdanmadan keyif yap. Ölmezsin."

Kollarını boynumdan çektiğinde sahneden şarkı söyleyen kadını dinlemeye başladım. Yaşıyor olsaydı bugün on yedi yaşını dolduruyor olacaktı. Ama yoktu işte... küçük cadı yoktu.

"Daldın gene." Fatih koluma omuz attığında ona dönmeden konuştum. "On yedi yaşına girecekti bugün. Belki bir ton pamuk şeker alıp mutlu ederdim onu." Şimdi onun istediğinden kat be kat daha fazla pamuk şeker almaya yetecek param vardı ama o yoktu...

"Asma suratını Miran. Kaç yıl geçti, o küçük kızı unutmadın." Kaşlarımı çatıp ellerimi ceplerime yerleştirdim. Unutamazdım, onun kafasından akan o oluk oluk kanı gözümün önünden gitmiyordu ki unutayım.

Ele Başı [DÜZENLENMEDE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin