Kızlar kendi aralarında yien her zamanki gevşeklikleri ile konuşurken kabile ve goril sürüsü birbirine korkunç bakışlar atıyorlardı, goriller kendi liderlerini korurken kabile yemekleri çalındığı için sinirliydi. En başta anın şokuyla pek tepki veremeseler de şu an ellerine aldıkları mızraklar ile etraflarında dolaşıyorlardı. Silahları vardı ve sayıca üstünlerdi ama goriller de olağanüstü güçlülerdi. Sonunda salak bir yerli elinde mızrakla öne atlayınca ve gorilin teki suratına Osmanlı tokadını basıp onu geldiği yere gönderince kavga başlamıştı, kızlar da sonunda olayın ciddiyetinin farkına varmış ve gülmeyi kesmişlerdi. Gorillerin yarısı onları korumak için savunmada olduğu için yalnızca sürünün yarısı dövüşecek haldeydi ve durum hiç iç açıcı durmuyordu. Seher etrafa kocaman gözlerle bakıp hayatında çıkardığı en tiz sesle konuştu:
-Bari ölmeden önce Çağatay'cığımı görseydik bir kere...
Yedi kafa ona bağırmak için dönse de bir araba sesi hepsini susturmuştu. Ardından birkaç arabanın daha geldiğini belli eden seslerin ardından havaya sıkılan birkaç kurşunun sesi gelmişti. Kurşun sesi tüm kavga gürültüyü keserken bir grup adam ellerinde silahlar ve sakinleştirici ilaçlarla çıkıp gelmişlerdi. Adamların en önünde Otelin Ortaklarından Biri Abi duruyordu, arkasında ise...
-ÇAĞATAAAAAAAĞĞĞYYYYYYY! BENİM İÇİN TAA TÜRKİYE'LERDEN KALKIP GELDİN DEĞİL Mİ?!
Çağatay yarı şaşkınlık yarı öfkeyle Seher'e baktı.
-İnanamıyorum ya! Burada da mı siz? Nasıl mahluklarsınız siz Allah aşkına, ormanda kaybolmak hobiniz falan mı?
Otelin Ortaklarından Biri Abi bir Çağatay'a bir kızlara baktı.
-Bir dakika siz... Önceden de tanışıyor muydunuz?
Çağatay elindeki sakinleştirici silahı indirip iç çekti ve mırıldanırken:
-Hani ben tur rehberiyim ya... Türkiye'deyken bir orman turu sırasında karşılaşmıştım kendileriyle. Dedim ya ormanda kaybolmak favori aktiviteleri!
Otelin Ortaklarından Biri Abi yüzünü buruşturarak baktı:
-Sizin evrende var olma olasılığınız sıfır. Hatta eksilerde bir şey. Cidden...
-Efendim ne yapıyoruz şimdi?
Silahlı adamlardan biri Otelin Ortaklarından Biri Abi'ye bakıp konuşunca adam arkasını dönüp yürümeye başladı:
-Hanımefendileri alın gidelim.
Adamlar kızları koruma altına alıp götürmeye çalışınca goriller aniden öne atlamış ve Zeliha'ya ulaşmak için çırpınmaya başlamışlardı. Zeliha onlara dolu gözlerle baktı ve kollarını kaldırıp bağırdı:
-Ben artık gidiyorum sürüm! Yeni Baş Goril'inizi Sebastian ilan ediyorum, peşimden gelmeyin! Benim gitme vaktim geldi...
Gorillerin çoğu yatışsa da özellikle Sebastian hala ağlamaya devam ediyordu, kızlar arabaya binip gidene ve gözden kaybolana kadar arkalarından bağırmaya devam etmişlerdi. Dicle rabanın camından başını çıkartıp bağırdı:
-Bizi bekleyin çatallar! Bizi bekleyin bıçaklar! Ve beni bekle internet, Macron'un instagram hesabına girmeyeli kaç hafta oldu...
(Dicle okurken kafayı yeme tamam mı gdjekwojdheusdg)...
Otele gelen ve duş alan, ardından o kadar hasretini çektikleri çatal bıçakları fırlatıp elleriyle yiyeceklere dalan kızlar şimdi de otelin havuzunun yanındaki çardakta oturmuş Çağatay'a maceralarını anlatıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memolinin Askerleri
Humor-SONSUZA KADAR ARKADAŞ MIYIZ? -EVET! Yani şey, ayrı eve çıkabilecek kadar çok param olana kadar. -Yani sonsuza kadar. -EVEEEET! ... Sekiz insanımtrak gorilin ibretlik hikayesi... Subhanallah ilk defa görenler like 🧕🏻💋