-Eee? Ne bok yicez şimdi?
-Yavaşça geri arabaya atlamalı ve- neyse boş versenize...
Zeliha'nın fikri arabanın ön tekerleğini kopartıp yuvarlayarak oynamaya başlayan bir goril sayesinde çöp olmuştu. Kalan goriller ise hiç kıpırdamadan onlara dik dik bakıyorlardı; özellikle de kızların hemen karşısında duran ve diğerlerinden belirgin bir şekilde iri olanı.
-Ayşe sen anlarsın dillerinden, git konuş bakalım.
Seher bu öneriyi sunarken her ne kadar dalga geçse de Ayşe boğazını temizledikten sonra öne doğru iki adım atmıştı bile. Seher fısıldayarak ne kadar yüksek sesli olunabilineceğini göstererek seslenmişti arkasından:
-Ayşe! Şaka yaptım lan salak! Gel buraya çiğ çiğ yer onlar seni.
Ama Ayşe hiç oralı olmadan boğazını tekrar temizledi ve derin bir nefes aldı:
-U-uh ooo'w uğuğuuu u-uh o-oh u-u-u hıığ u oooooğğ eh-e u'uouu!
Ayşe kollarını sallayarak ve bağırırarak tuhaf hareketler eşliğinde bu sesleri çıkartırken kalanlar öleceklerinden emindiler. Ama garip bir şekilde gorillerin düşmanlık dolu bakışları yumuşamıştı ve bazıları kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı -buna konuşma diyebilirsek tabii. Sonunda Ayşe'nin uzun konuşması bitince baş goril olduğunu tahmin ettikleri devasa yaratık başını yavaşça salladı ve Ayşe'ye cevap verdi. Kollarıyla kocaman daireler çiziyor, devasa yumruğunu göğsüne vuruyor ve dişlerini göstererek bağırıyordu. Ayşe de ona bakıyor ve arada başını sallıyordu.
-Ayşe ne diyor lan çevirsene!
-Ayşe!
-Ayşe ulan cevap versene!
-Tamam Ayşe en goril sen...
-Allahtan bi' gorilce biliyor...
-Ayşe hele söyle ne diyor!
-ORDAN BAKINCA ANLIYORMUŞ GİBİ Mİ DURUYORUM!
Ayşe aniden dönüp bağırınca tüm goriller taş kesilmiş ve ona bakmışlardı. Zeliha yavaşça mırıldandı:
-Anlamadığını mı anladılar anlamış gibi yapmana mı kızdılar yoksa bağırmanı bir tehdit olarak mı algıladılar?
-Bildiğim tek şey artık dostça bakmadıkları...
-Koşmalı mıyız?
Gamze Zehra'nın kafasına yapıştırıp cevap verdi:
-Nereye koşuyon mal etrafımız sarılı!
Goriller sanki kaçabilirlermiş gibi daireyi biraz daha daraltılmış onları iyice sıkıştırmışlardı. O sırada Baş Goril onlara doğru gelip hemen önlerinde durmuştu. Herkes titreyerek arkaya kaçarken en önde korkudan donakalan Zeliha kalmıştı.
Baş Goril birkaç saniye baktıktan sonra ağzını kocaman açarak kükredi; dişlerini fırçalama alışkanlığı olmadığı her yerden belli olan gorilin ağız kokusu en arkaya kaçan Dicle'ye bile kısmi felç geçirtmişti. Zeliha ise gorilin nefesi ile iyice arkaya doğru yamulmuştu ama goril kükremeyi keser kesmez ışık hızında doğruldu ve gorilin tam kulağına tokadı yapıştırdı. Goril hiç beklemediği hamle karşısında afallayıp kalsa da hemen toparlandı ve saldırı pozisyonuna geçip hırlamaya başladı.
-Geri çekilin, şu evrimin geri kalmış halkasına Bıngıldak Çökerten Zeliha kimmiş öğreteyim...
Yedi kişi ikiletmeden arkaya kaymış ve çoktan izlemeye başlayan gorillerin arasına karışmışlardı. Sonunda yaptıkları onca cille müsabakası bir halta yarayacaktı...
Goril ve Zeliha birbirlerinin etrafında dönmeye başladılar. Goril dişlerini gösterip korkunç sesler çıkartırken Zeliha yalnızca bakışlarının ağırlığını kullanıyordu.
-Yıllardır Baş Goril olan gorilin tahtı sallanıyor... Yıllardır benliğini reddeden Bıngıldak Çökerten özüne dönüyor! Bu efsane karşılaşma nasıl sonuçlanacak?
Dicle fısıldayarak konuşurken bir yandan Zeliha ve gorili kayda alıyordu. Ama goril ilk hamlesini yapıp Zeliha'nın üstüne atlayınca nefesini tutmuş ve bir anlığına susmuştu.
-Neyse ki korktuğumuz olmuyor ve Bıngıldak Çökerten bu halleden ustaca kaçıyor; hamle sırası onda... VE BINGILDAK ÇÖKERTEN'DEN EFSANE HAMLE! Baş Goril sarsılmış duruyor.
Goril gerçekten de sarsılmıştı doğrudan çenesini hedef alan bu hamleden ama çabuk toparlanmış ve hamlesini yapmak için beklememişti. Attığı yumtuktan sonra ciddi enerji kaybeden Zeliha ise gafil avlanmış ve karnına yediği tekme ile geriye savrulmuştu. Zeliha yere yapışınca arkadaşları harekete geçmiş ve yardım için koşmuşlardı ama diğer goriller hemen engel olmuştu; bu artık sıradan bir kavga değildi, kutsal bir liderlik kapışmasıydı ve kimse müdahale edemezdi. Dicle'nin telefonu ise o yardım için koşarken yere düşmüştü ve kimse farkında olmasa da kayda devam ediyordu.
Zeliha hala yerde yatarken Baş Goril gülerek yanına ilerlemiş ve bir ayağını Zeliha'nın üstüne koyarak doğrulmuş ve göğsünü yumruklayarak bağırmaya, kazandığını göstermeye başlamıştı. Zeliha'nın beklediği de buydu zaten, gorilin üstüne koydugu ayağı tutup çekmiş ve kendi ayağa kalkarken gorilin devrimesine sebep olmuştu. Goril tam kuyruk sokumunun üstüne düştüğün için inledi ama Zeliha'nın işi bitmemişti. Gorili tutup başının üstünde döndürmüş ve yere sertçe vurmuştu. Her ne kadar bu neredeyse tüm gücüne mal olsa da goril de pert olmuştu.
Zeliha gülerek arkadaşlarına ilerledi; şimdi kalkacak ve yürüyerek de olsa geri döneceklerdi. Ama ensesinde hissettiği el ile donakalmıştı; hemen kulağının dibinde duyduğu kısık gülüş ise sonunu gösterir gibiydi; bir anlık zaman dilimde elini arkadaşlarına uzatmıştı Zeliha... Baş Goril çıldırmış gibi az önce Zeliha'nın ona yaptığı şeyi defalarca acımadan Zeliha'ya yaparken bağırıyordu; arkadaşları Zeliha için bağırıyor ve çırpınıyordu, goriller kızları daha sıkı tutarken zafer için bağırıyordu... Sonunda goril sıkılıp Zeliha'yı bıraktığında herkesin sesi kısılmıştı bağırmaktan. Zeliha cansız bir şekilde yere yığılırken bu sefer galibiyet kesindi; Baş Goril zaferini kutlamak için zıplamaya başlamıştı. Ama arkadaşları umutsuz bir şekilde hala bağırıyordu, Şerna dışında; onun tek yaptığı donuk gözlerle olayı izlemekti.
-Zeliha!
-Ayağa kalk geri zekalı!
Zehra dolu gözlerle haykırdı:
-Bıngıldak Çökerten hamlesini yapıp Zeliha, hadi lan!
Ama normal zamanlarda bile yapılması zor olan bu hamleyi bu haliyle yapması imkansızdı ve Zehra bunun farkında olmasına rağmen hala bağırıyordu. Ama Zeliha'nın hiçbir şekilde kıpırdamadan bedeni karşısında yavaş yavaş hepsi susmuştu, ta ki ortamdaki tek ses hala gülerek bağıran ve zaferini kutlayan Baş Goril olana kadar.
Olayın başından beri susan ve yalnızca izleyen Şerna aniden başını dikleştirip gözlerini Zeliha'ya dikmişti.
-Biz de kendimize Memoli'nin Askerleri diyoruz. İğrenç bir goril en güçlü üyemizi iki hamlede mat edebiliyorsa sanırım dağılma vaktimiz gelmiş demektir.
Sabahtan beridir hiçbir tepki vermeyen Zeliha duyduğu sözlerle kıpırdamış ve başını hafifçe kaldırıp arkadaşlarına bakmıştı. Hepsi bunu görünce tekrar bağırmaya başlasa da Şerna yalnızca ufak bir baş selamı vermiş ve gülümsemişti. Zeliha bu sefer iyice kalktı ve titreyen bacakları ile doğruldu. Baş Goril bunu görünce şaşırsa da korkmamıştı; en fazla ne yapabilirdi ki?
Zeliha başını kaldırdı ve gorile nefret saçan gözlerle baktı; efsane hamleyi yapmak için kolunu kaldırdı ve goril ne olduğunu anlamadan tam bıngıldağına elini yapıştırdı; hem goril hem Zeliha bu hamle ile geriye savrulmuştu. Goril inleyerek pes ettiğini belli edercesine geri çekilirken galip bu sefer belliydi. Tüm goriller aniden kızları bırakmış ve diz çöküp başlarını eğmişlerdi. Eski baş goril de dahil olmak üzere onlarca goril aynı anda işaret ve orta parmaklarını dudaklarına değdirip bitişik halde havaya kaldırırken kızlar hala şoktaydı. Bilmiyorlardı ama bu bağlılık işaretiydi; bundan sonra Zeliha onların Baş Goril'iydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memolinin Askerleri
Humor-SONSUZA KADAR ARKADAŞ MIYIZ? -EVET! Yani şey, ayrı eve çıkabilecek kadar çok param olana kadar. -Yani sonsuza kadar. -EVEEEET! ... Sekiz insanımtrak gorilin ibretlik hikayesi... Subhanallah ilk defa görenler like 🧕🏻💋