Eyt

19 7 26
                                    

-Uuuu a-ah ğıığ huh huh a-a-u-u huh?

-Hayır Sebastian, bu kadar muz kafi. Ziyadesiyle doymuş bulunmaktayım... Evet tam olarak orası can'ül-azize'mi yakmakta Sebastian3, lütfen orasını biraz daha ovalamayı arz eder misiniz?

-A-u-uuh huh huh aağ?

-Evet Sebastian2, can'ül-dost'ul-mukaddime'lerimin pek muhterem keyif'ül-arz'larını ziyaret'i-hal'hatır'ul-takdim etmeyi can'ül-azize'm ister. Lakin pek yorgun'ul-dalak'ul-böbrek olduğumdan mütevellit sizi yormamak kaidesi ile onları huzur'ul-el'etek'ül-takdim etmeni rica etmek durumundayım.

-Ğu-ğu huh a-a-uh.

    Göğsünde kırmızı tebeşirle '2' yazan goril koşarak Zeliha'nın arkadaşlarını çağırmaya giderken göğsünde 3 yazan bir başka goril Zeliha'nın omuzlarına masaj yapıyor; orijinal Sebastian olan ve Zeliha'nın en büyük ihtiyacını -yemeğini- karşılayan goril ise elinde tropik meyve dolu bir tabak ile başında dikiliyordu. Arkadaşları oflaya puflaya mağaraya girene kadar gururlu bir ifade ile bakan Zeliha sonunda arkadaşları gelince tüm gorilleri huzurundan ayırmıştı. Ve tüm gorillerin gittiğinden emin olunca da tahtından yere atlayıp arkadaşlarına koşmuştu.

-Oğlum kitap melek ahiret aşkına kaçalım lan burdan ben artık katlanamıyorum gerçekten bakın.

-Lan göt sen neye katlanamıyorsun? Ne güzel olmuş Baş Goril hala konuşuyor...

   Ayşe Zeliha'ya kıskançlıkla bakıp mırıldanırken Şerna Zeliha'yı onaylamıştı.

-Tamam goriller de insan sayılır ama bunlar fazla insan... Amına kodugumun gorilleri benden daha sosyal lan. Ve bence Zehra daha fazla bu gorillerin arasında kalmamalı.

   Duvara tırmanmış muz yiyen Zehra etrafa boş boş bakıyordu.

-Normalde doğal yaşam taraftarı olduğum doğrudur ama bence bu gorillerin niyeti başka. Yani Zeliha'yı giderek daha fazla sahipleniyorlar ve eğer biraz daha alışırlarsa hiç bırakmamalarından korkuyorum.

   Nisa'nın sözleri ile daha fazla korkan Zeliha yalvaran gözlerle onlara bakmaya başlamıştı; bu dünyada onun kadar goril sevmeyen başka bir insan yoktu.

-Fazla abarttık bence de. Tatil iki haftayı zaten hatırlatırsam ve biz bir haftadan fazladır buradayız. Üç gün de Zeliha baygındı, yani en fazla iki gün sonra bizim Türkiye uçağı kalkıyor. Bizi hâlâ arıyorlar mu ondan bile emin değiliz. Dönmek zorundayız. Hem her şeyi geçtim yaprakla dolaşıyoruz lan ortalıkta eliselerimizi bile aldılar!

   Üstlerindeki yapraklardan eşit derecede rahatsız olan Dicle ve Seher de Gamze'yi onaylamıştı. Her ne kadar Ayşe goriller arasında olmayı sevse de Baş Goril olmadığı bir yerde kalmaya çok hevesli değildi. O da onaylayınca geriye tek bir kişi kalmıştı...

   Zehra duvara tırmanmış muz yiyordu. Nisa ona yan yan baktıktan sonra iç çekip konuştu:

-Onu boş verin, halledilir. Bu gereksiz derecede insan olan goriller gereksiz derecede goril olan bizlerin arabasını bizden daha bildiği için arabanın tekerleğini falan tekrar takmışlar hatta doğal yollarla yakıt elde edip doldurmuşlar, Allah'ın cezaları. Yani tek yapmamız gereken yakaladığımız yere dönmek, haritayı bu sefer düz tutup ne taraftan geldiğimizi bulup tersten dönmek ve medeniyete ulaşmak.

   Zeliha gözlüğünü burnuna yerleştirirken kederle konuştu:

-İyi ama harita da araba da bizde değil ki; önünde iki nöbetçi olan depo mağarasında. Ben Baş Goril olarak gider alırdım da fazla dikkat çekerim.

-Onu da biz halledeceğiz mecbur. Lisede az ekmek çalmadık yemekhaneden; yani Nurten cadısından ekmek çalan iki gorilden bir araba mı çalamayacak?

Memolinin AskerleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin