Çalan zilin ardından bir kaç saniye sonra koşuşturma sesleri gelmiş ve kapı açılmıştı. Gülümseyen hizmetliye karşı ben de gülümsedim ve içeri girdim. "Hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim ?"
"Kardeşimi alacaktım da..." Bir süre yüzüme baktıktan sonra bir şey anımsamış gibi gülümsedi.
"Yeji hanım birazdan işlerinin biteceğini söyledi." Daha on sekizine bile girmemiş birine hanım demesi ne kadar garibime gitse de hafifçe gülümsedim ve eve girdim.
Demek ki bir süre daha beklemek zorundaydım. Belki Jisoo evdedir. Onun yanına gidebilirdim öyle değil mi ? Beni reddedeceğini pek sanmıyorum. Merdivenlere yönlendirdim adımlarımı.
Acaba Taehyung da evde miydi ? Beni burada görse ne derdi. Bir kaç gün önce bardaki o olaydan sonra elimde sürekli parmaksız eldiven vardı ve annemin olması beni pek de iyi duruma sokmuyordu. Üstelik diğer elimde de son ki proje akşamından sonra kocaman bir kesik vardı.
Bazen sızlıyorlardı ama ne zaman Taehyung'u düşünsem biraz hafifliyorlardı. Garip bir şekilde bana ilgi gösteriyordu ya da sadece ben öyle hissediyordum. Emin değilim.
Tıpkı babam gibiydi. Daha doğrusu ben beş yaşımdayken babam nasılsa öyle biriydi. Çoğu zaman umursamaz ama bir yandan da ilgili.
Sonunda düşüncelerim eşliğinde ikinci kata çıkmıştım. "Acaba babam beni özlüyor mudur ?" Bir kaç adım daha atmam gerekirken dibimdeki odanın kapısı açıldı ve bir kol beni içeri çekti. Sırtım kapanan kapıya yaslanırken yine burnunu boynumda hissettim. Taehyung'un odasına son gelişimde ondan deli gibi korkuyordum ve aynı zamanda arzuluyordum. Şimdi ise her şey çok farklıydı.
Sevgi için insanların bacaklarına sürtünen sokak kedilerinden bir farkım yoktu. Nefesim yine kesilirken başımı kaldırdım ve belime dolanan kollarına tutundum. "Taehyung ?.."
"Özledim." Dediği şey aniden gözlerimi kocaman açmama neden olurken kalbim daha çok hızlanmıştı. "Ne ?"
"Kalbin çok hızlı." Utançla gözlerimi sımsıkı kapattım ama kalbimi durdurmak elimde değildi. "Benim de öyle." Doğruldu ve bir elini saçlarıma yerleştirdi. Bakışları saçlarımda gezerken bir yandan da gülümsüyordu.
Ben mi ? Ben kalbim ağzımda atarken öylece yüzüne bakıyordum. Ne ara bu hale gelmiştik amin değildim ? Benden uzak durması için ona yalvaran ben şimdi onun yanında kendimi kaybediyordum.
Bakışlarını birden elime inrirdi ve yavaşça elimi tuttu iki eliyle. Sabki değerli bir maden taşıyormuş gibi elimi dudaklarına götürdü ve parmaksız eldivenimin üstünden öptü. "Acıyor mu ?"
"Ne ?" Şok içinde ona bakarken gülümsedi ve elimi bir kez daha öptü. "Ah, iyiyim." Elime bakarken mırıldandığımda bir elimi tutarken diğer elini belime doladı. Bir rüyadan farksızdı şuan bu yaşadıklarım. Gerçek olduğundan bile emin olamıyordum.
Bakışları... O kadar farklı bakıyordu ki bana bu bakışların Taehyung'a ait olduğuna inanmak gelmiyordu içimden. İlk baştaki o korku saçan bakışlarıdan çok daha farklıydı. Ben ise her seferinde daha da çekiliyordum ona sanki.
"Gitmeliyim. Hyunjin çıkmıştır şimdiye." Yannından sıyrılırken geri çekildi ve odadan çıkışımı izledi. Kapıyı ardımdan kapatmadan önce son bir kez arkama döndüm ve bakışlarıyla karşılaştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Home•Taennie
FanfictionYetişkin içerik!!! Dikkat 'daddy ıssues' vardır. Jennie(18) x Taehyung (28) Ne kadar iyi bir insan olduğuna inanmak istesem de annem yüzünden erkeklerin iğrençliğine çok inandırmıştım kendimi. Yine de Taehyung'dan kendimi uzak tutamıyordum. Ateşi b...