Home•Taennie

²¹

Ne yaptığım hakkında bir fikrim yoktu. Yine ve yine kırgın olmama rağmen Taehyung'u görmek için hareket ediyor, beni üzecek şeyler yapmasına bir kez daha izin veriyordum.

Kapı yavaşça açılırken derin bir nefes aldım ve tireyen ellerimi arkama sakladım. Taehyung yorgun ve bir o kadar da üzüntü dolu bakışlarını bana çevirirken dudaklarımı ısırdım pişmanlıkla. Ondan ayrılmam onu bu kadar üzmüş müydü ?

Beni buldu bakışları ve ben o an kalbimin hızlanmasına engel olamadım. Bana olan ilgisi her saniye 5 yaşımdaki babamı hatırlatıyordu. Bana getirdiği pembe ayıcığı hatırlatıyordu. Kokusu bile tıpkı babam gibiydi ve ben baba sevgisine muhtaç bir kızken ondan kopamıyordum.

Gözleri büyüdü şaşkınlıkla ve dudakları aralandı. Bir şey söylemek istedi ama söyleyemeden geri kapattı dudaklarını. Yutkundu sertçe ama öksürüp boğazını temizleyemedi bile.

Kolları hareketlendi ama bana sarılmadan önce izin istercesine en derinine baktı gözlerimin ve ben sadece bekledim. O ise bunu bir onay olarak kabul etti ve kaslı kollarını belime sardı sıkıca. Başını boyun girintime gömdü ve derince nefes aldı.

Verdiği nefesi tenimi yalarken yutkundum ve gözlerimi kapattım istemsizce. Yine de durumumu bozmadım, ona sarılmadım.  O ise burnu boynuma sürterken burnuma dolan kokusu sanki beni sarhoş etmiyormuş gibi mırıldanmıştı.

"Özledim." Kalın sesi sonunda kulaklarıma dolduğunda barındırdığı üzüntüyü hissedebilmiştim. Belki biraz da pişmanlık ve kırgınlık.

"Çok özledim." Boynuma çarpan nefesinin ardından burnuma dolan kokusu derince nefes almama neden olurken kalp atış seslerimi ben bile duyabiliyordum. Bende etkisi o kadar çok büyüktüki vücudumu ve düşüncelerimi kontrol etmekte zorlanıyordum.

Kalbim gereksiz hızlıydı, göğüs kafesim sıkışıyordu ve şimdi belimi okşayan baş parmağı... Onu seviyordum ve bunu inkar etmiyordum ama onun tıpkı babam gibi olduğu gerçeği beni bitiriyordu. Eğer onu babam kadar çok seviyorsam o da babam gibi beni terk eder miydi ?

"Taehyung..."

"Çok özledim bebeğimi." Kapıyı kapatıp beni kapıya yasladıktan sonra belime daha sıkı doladı kollarını. Yüzünü gömdüğü boynuma çarpan nefesi derin bir nefes almama neden olurken ittirmek için göğsüne koydum ellerimi ama boynuma değen dili ile gömleğini sıkmıştım.

"Taehyung..." Sesim resmen Taehyung'a yalvarıyorken beni umursamadan dilini bir an olsun çekmedi ve boynumu ıslatmaya devam etti. "Kokunu çok özledim."

Kalbim yine ilk günki gibi hızını arttırmaya başlarken gözlerimi kapattım ve belimi sıkan eline karşı mırıldanım. Belimi esnetirken iyice duvara yasladım sırtımı ve gömleğimin bir kaç düğmesini açmasına engel olamadım.

Hafifçe omzumdan sıyırdığı gömlek göğüs dekoltemi ortaya çıkarırken omuzlarıma bastırdı dudaklarını ve ben tam şu anda ilki yaşıyordum. Gözlerimi araladım ve baygın bakışlarımı gönderdim arzu dolu bakışlara. Dudağını ısırdıktan sonra konuşmak için araladığım dudaklarıma bastırdı ve et parçalarından birini kavramayı unutmadı.

Dudakları arasında ezdiği et parçasını yaladıktan sonra ne ara bacağıma indiğini bilmediğim elini kalçama çıkardı. Sağ eli kalçamı turladığında elinden kaçmaktı amacım, kendimi tam dibimdeki Taehyung'a bastırmak değildi kendimi ileri çekerken.

Taehyung ise dudağımı hafifçe ısırdıktan sonra beni daha sert ittirmiş ve daha da girmişti dibime sanki çok uzakmış gibi.  Ayaküstü yaptığımız şeyin farkında bile değildim. Her şey çok ani gelişmiş ve birden kendimi Taehyung'un bataklığında bulmuştum tıpkı bu eve ilk geldiğimde olduğu gibi.