Home•Taennie

⁰⁴

Satır arası yorum yapsanız hayatımız 💖😽💓❤️‍🩹🍬💛🤌🥳💜🤩⚘️🌺🥀💚🌷🪅💙🥰🍭🍫🤗🌟🌹⭐️🌈😍🤎🌞🏩🧸🎨✨️🧨🎊🎉

...

Pazartesinin sonunda gelmiş olmasından ötürü okula gitmiştim. Teneffüste Jisoo ile projeyi teslim edecektik yani en sonki konuşmamızda böyle planlamıştık ama ilk dersten kaytarmak kötü bir fikir gibi durmuyordu çünkü kore dili ve edebiyatı dersinde uzun yazılar yazma gibi bir geleneğimiz vardı.

Okulun bahçesine girmiş bizimkileri bulmak amacıyla bakışlarımı etrafta gezdirmiştim. Gözüm Lisa'ya çarptığınde gülümsedim ve elimi salladım. Beni gördüğü için gülümsediğini sanarken arkamdan gelen sesle arkama dönmüş Lalisa'nın ağzını kulaklarına vardıran Jungkook ile göz göze gelmiştim ilk. "Jennie." Ardından ise abisini ve abisinin arkadaşını neden koruma gibi yanında gezdirdiğini anlamadığım jisoo'ya bakmıştım.

Ben ortamın saçmalığını sorgularken neredeyse okulda olduğumuzu unutmuş öylece boş ifadelerimle Jisoo'ya bakıyordum. Jisoo zaman kaybetmeden arkasındaki abisini gösterdi.  "Projeyi şimdi mi teslim edelim ? Teneffüste mi ?"  Taehyung elindeki projeyle Jisoo'nun yanında öylece dururken dün aklıma gelen olaylardan sonra ister istemez gözlerimi kaçırmıştım. Dediğim gibi, Taehyung'un karşısında hiçbir hareketimi veya düşüncemi kontrol edemiyordum. "Bana fark etmez."

Jisoo'nun korumalarıymış gibi yanında duran ikiliyi önemsememeye çalışırken Lalisa cırtlak sesiyle dibimde bitmişti. Jungkook nerde Lalisa orada ! "Merhaba Jisoo !"  Lalisa sanki hiç ilgilenmiyormuş gibi Jungkook'a bakmamaya özen gösterirken gözlerimi devirdim. Kendi taktiklerini deniyordu ama Jeon Jungkook bu taktiklere düşecek biri miydi, işte orası tartışılır. "Merhaba... " jisoo nasıl hitap edeceğini bilemezken adını bilmediğini açıkça belirtmişti. Lalisa bozuntuya vermedi. Elbette hedefi Jisoo ile arkadaş olmak falan değildi . O sadece Jungkook'a, onu ağına düşürecek kadar yaklaşmaya çalışıyordu ve Jisoo bu yolun üstündeki araçlardan biriydi sadece. "Lalisa..." 

Bakışlarımı okulun bahçesinde gezdirirken bu ikisinin konuşmalarını umursamayacak kadar gergindim. Gözlerim yine Taehyung'un gözleriyle kesiştiğinde dudaklarımı yaladım. Bir şekilde o geceden itibaren nedense hep aklımdaydı. Bir kez karşılaşmıştık ve ben ne zaman kaçmaya çalışsam aksine yolun sonu hep ona bağlanıyordu. Sanki geçebileceğim tüm yollar en sonda birleşiyor ve Taehyung'un kapısına çıkıyordu. Ben ise yollardan sapmaya çalışıyordum ama saptığım her yol yine ona varıyordu.

Bakışları düzdü ve herhangi bir anlam içermiyordu. En çok da bu beni korkutuyordu. O soğuk bakışlar içime işliyor beni üşütüyordu. Korkutuyor, bir o kadar da güven veriyordu ama tek sorun benim kafamda kurmamdı çünkü bu anlamsız bakışlara bu kadar anlam yüklemememin başka bir açıklaması olamazdı.

Bakışlarından rahatsız olup irislerimi tekrar bahçeye çevirdiğimde tahmin ettiğim gibi bir çok kızın gözlerinin bizim üzerimizde olduğunu gördüm. Daha çok Taehyung'u süzüyorlardı ama yine de ben bile rahatsız hissetmiştim. Gerçi hissetmemem için bir neden yoktu. Belki de okulda; ilk defa bir erkekle yan yana gelmemim üstüne insanlar hemen bunun dedikodusunu yapacaklar, beni şimdiden Jisoo'nun yengesi olarak belirleyeceklerdi.

Gözlerim Yoongi'yi bulduğunda gülümsedim. O da hissettiği bakışlardan dolayı kaşlarını çatıp bana dönerken el salladım. Kaşları anında eski halini alırken gülümsedi ve el salladı. "Daha sonra ise beni hak etmediğini düşünüp ayrıldım."  Yoongi'den çektiğim bakışlarımı duyduğum şeyle Lalisa'ya çevirirken kaşlarımı çatmıştım. Bu kız yine hangi yalanıyla Jisoo ile arkadaş olmaya çalışıyordu acaba ? Anında koluma giren Hyejin beni ürkütürken alayla kahkaha attı.