Yeni Hayat Başlıyor

834 44 19
                                    

Selam arkadaşlar.
Yeni bölüme hoşgeldiniz.
Fazla uzatmadan bölüme geçiyorum.

Medya: Hazal Sarı

İyi okumalar...
______________________________________

Fazla çalmadan telefon açıldığında Fehmi Binbaşı'nın sert sesini duydum.

- Alo?

- Selamün aleyküm komutanım.

Şuanda kaşlarını çattığına eminim.

- Aleyküm selam. Kimsiniz?

- Hazal ben komutanım. Karakolda tanışmıştık.

- Kararını bu kadar çabuk değiştireceğini sanmazdım.

- Aslında başım dertte. Arayabileceğimi söylemiştiniz.

- Tabii. Hayırdır ne oldu?

- Gelince anlatsam.

- Olur. Nerdesin?

Etrafa bakındım.

- Ahmetpaşa mezarlığının ordayım.

- Tamam. Kent meydanını biliyorsun değil mi?

- Evet.

- Orda ki nöbetçi polislere benim gelip seni alacağımı söyle. Onlara emanetsin tamam mı?

- Tamam Binbaşım.

- Tamam. Karargah sizin oraya biraz uzak kalıyor. Bugün de hafta sonu trafik olur biraz. 1-1.5 saate ordayım.

- Tamam komutanım.

Sonra da telefonu kapatıp hırkamın cebine koydum. Hızlı adımlarla caddeye çıkıp aşağı doğru inmeye başladım. Abim çoktan evden kaçtığımı anlamıştır. En azından polislerin yanına ulaşsam binbaşı gelene kadar idare ederim. Adımlarımı daha da hızlandırdım. Yakalanırsam herşey boşa giderdi. İnsanların tuhaf bakışları eşliğinde kent meydanına geldim.

Her zamanki yerlerinde bekleyen polislerin yanına gittim.

- Merhaba.

- Merhaba?

- Binbaşı Fehmi Öztürk beni almaya gelicek. Uzun süreceğini söyledi. Beni size emanet etmiş.

O sırada arkadan biri söze atladı.

- Numarası var mı küçük hanım?

Küçük hanım mı?! Şu anlık bunu göz ardı ediyorum.

Hım hım. Arada kullanırım ben bunu slsllskssjk. Değil mi küçük hanım?

Hıh senin diline düştüm ya daha kurtuluşum olmaz.

- Var.

Telefonumu çıkarıp Komutanımı aradım. Bir iki çalıştan sonra açıldı.

- Efendim Hazal?

- Komutanım Kent meydanında ki polislerin yanına geldim. Sizi soruyorlar.

- Tamam sen telefonu onlara ver ben konuşurum.

- Tamam.

Telefonu kulağımdan ayırıp polise uzattım.

- Sizi istiyor.

Telefonu alıp birkaç adım uzaklaştı. Sanki ordan duymuyorum. Ne kadar saçma.

Geri gelip telefonu bana verdi. Rengi mi atmıştı onun?

- Buyur geç şöyle otur bacım.

Sesi içine kaçmıştı resmen. Ayrıca bacım?

Bir kez daha Binbaşı' nın ne kadar kıskanç olduğunu öğrendik.

O Bir ASENA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin