Emre Erkan

426 34 31
                                    

queen_adele01 bu da sana gelsin güzel ve bol yorumların için teşekkürler 🤗

Sabah kalktığım gibi dışarı çıkıp biraz
etrafı dolaştım tanımak için. Sorasında ise bir dürümcüye gidip tantuni gömdüm. Saat 8'i gösterirken hastanenin içine girip danışmaya gittim.

- Kolay gelsin. Bebeklerin karışma durumu varmış sanırım. Bilgi almak için gelmiştim.

- Tabii. Kimlik alabilir miyim lütfen.

Kimliği çıkarıp verdim. Birkaç işlem yaptıktan sonra geri verdi.

- Üçüncü kat. Oda 51. Dr. Emre Erkan size yardımcı olacaktır.

- Peki teşekkürler.

Asansöre ilerleyip düğmeye bastım. Hemen sonra da açıldı. İçeri girip 3. kata bastım. Biraz sonra inip 51 numaralı odayı aramaya başladım. Biraz ilerde gördüğüm odayla birlikte kapıyı tıklatıp bekledim. İçeriden "gel" sesi gelince içeri girdim. Kapıyı açtığımda hafif esmer teni, kumral saçları, ve ela gözleriyle bana bakan bir adam karşıladı beni. Allah var yakışıklıydı şimdi.

- Hoşgeldiniz.

- Merhaba. Ben karışan bebekler olayını öğrenmek için gelmiştim. Danışmadan buraya yönlendirdiler.

- Tabii. Oturun şöyle.

Gösterdiği koltuğa oturup anlatmasını bekledim.

- Öncelikle bu işten sorumlu olan doktor ve personellerin çoktan ceza almaya başladıklarını belirtmek isterim.

O bilmese de ben bizzat kendim ilgilenmiştim bu olayla.
Başımla onaylamamdan sonra devam etti.

- Kayıtlara göre Buğra ailesinin kızı ile siz karışmışsınız. Kız daha 3 yaşında iken ölmüş. O yüzden sadece size kan testi yapıcaz.

- Peki ne zaman olacak bu test süreci?

- İki gün sonra olabilir anca.

- İki gün çok geç olur. Bakın ben askerim ve o kadar vaktim yok. Yarın yapsak olmaz mı şu testi.

İlk başta şaşırdığını gizleyemedi benden. Biraz düşündükten sonra.

- Ayarlamaya çalışırım. Tam net bir şey söyleyemem.

- Tamam teşekkürler. Bana haber verirsiniz. İyi günler Emre bey.

- İyi günler.

Doktorun odasından çıktıktan sonra hızlıca geldiğim gibi çıktım hastaneden. Hastaneler bir beni mi boğuyor bilmiyorum ama çok bunaltıcı bir havası var. Belki de burda pek iyi anılarım olmadığı içindir. Kim bilir?

Hastaneden çıktıktan sonra ilk işim Fehmi komutanımı aramak oldu. Hiç beklemeden telefon açılınca şaşırdım açıkçası.

- Ooo komutanım benim aramamı mı bekliyorsunuz?

- Bırak zevzekliği şimdi. Ne oldu anlat bakalım.

- Yarın kan testi yapılacakmış onun dışında bir şey yok.

- Hmm tamam. Kalacak yer ayarladın mı?

- Evet. Otel ayarladım.

- Tamam kızım. Sen de bu süre zarfında biraz dinlenmiş olursun.

- Boş durmayacağımı sen de gayet iyi biliyorsun baba.

- Bir şansımı deneyeyim dedim.

Hafifçe güldüğünü duydum.

- Tamam babacım. Ben şimdi taksiye binicem, akşam ararım seni.

- Tamam kızım. Belaya bulaşma sakın.

- Söz veremem. Görüşürüz.

- Görüşürüz cadı kız.

Telefonu kapattıktan sonra bir taksi durağına gidip taksi istedim. Taksiciye en yakın galeriye sürmesini istedim. 10-15 dk sonra gelmiştik. Ücreti ödeyip indim. Galeride güzel arabalar vardı ama bu sefer motor almayı düşünüyorum.

 Galeride güzel arabalar vardı ama bu sefer motor almayı düşünüyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İşte mükemmel bebek. Kaza yapmazsam sıkıntı yok demektir. Fiyatını sormayın daha ben sindiremedim. Yine de değerdi.

Şimdi sıra oteli bulmaktaydı. Navigasyonu açıp otelin ismini yazdım ve doğruca yola koyuldum. Motor kullanmayı sevsem de rüzgardan dolayı vücudumu belli etmesi beni rahatsız ediyordu. Yine de vazgeçemiyordum. Hız tutkunu olduğum doğrudur. Boş yolda son gaz ilerlerken trafik bir anda sıkışmıştı. Biraz ileriye bakınca iki kişi tartışıyorlardı. Aklıma komutanımın "Belaya bulaşma sakın" adlı konuşması gelince anlık bir acaba gitmesem mi diye düşünsem de bu bir anlık olmuştu. İçimdeki merak daha ağır basıyordu şuan. Zaten araçlar milim ilerlemediği için motorumu olduğu yere bırakıp ilerlemeye başladım. Adamları görünce olayı anlamaya çalıştım. Burda da bir gün kavgasız sakin geçse şaşarım zaten.

O Bir ASENA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin