Önceki bölüm benim de sinirlerimi bozmuş haftalarca KD yazamadım ahahaha
Farklı bir teknikle yazdığım, soylular ve canavarlarla birleştirdiğim bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz.SON 6
Underwater
LIV. Yeni kraliyet çağında soylu gibi davranmak gerek.
"Ama babanı ilk gördüğümde düşündüm yani biraz tuhaf biri. Deli mi ne?"
Dorela bunları söyledikten sonra o anı hatırlamış gibi kendi kendine güldü. Üzerine uzandığı kırmızı çiçek desenli, beyaz renkli bir pikenin katlanmış kısımlarını düzeltirken ilgiyle ona bakan bebeğe döndü. "Desene sen sanki çok mu akıllısın diye."
Dorela bunları söyledikten sonra bebek dudaklarını aralayıp "Hehe." benzeri bir ses çıkarttığında bu, Dorela'yı daha da güldürdü. "Diyemezsin tabii daha konuşamıyorsun."Bebek, ellerini öne doğru uzatıp kıpırdandığında, Dorela doğruldu. Onu kucağına aldı. "Şimdi, Duygucuğum. Babanla ilk tanıştığımda o kadar duygusal biriydi ki, gerçi hala öyledir kendileri, sırf onunla dalga geçmek için ismini Duygu koymuş olabilirim."
Dorela, Duygu'nun huysuz suratını görünce o da yüzünü buruşturdu. "Bu sıkıcı anılarımın cezası gece uyumaman olmaz umarım." diye fısıldadı. Bebeği, pikenin üzerine bırakırken hevesle ayağa kalkmıştı. Bir ağacın altındalardı ve meyvelerle dolu bir piknik sepeti de bu ağacın altında, çevresindeki kır çiçeklerinin ortasında duruyordu. Dorela, bu kır çiçeklerine uzanıp onları toplamaya başladığında "Şimdi neden Yaman'ın yanında değiliz o daha eğlenceli diye soracak olursan onlar ciddi bir görüşmede." dedi."Yeni bir... moda var. Adına soy sistemleri diyorlar."
"Duygu, söylesene kim tahmin edebilirdi? Endo yıkıldığında ve tüm teknolojiye ulaşım birdenbire kısıtlandığında herkesin eski zamanlara döneceğini? İnsanlar buna modern krallık diyorlar."
Dorela, topladığı çiçeklerin uçlarını birleştirmeye başladığında, anlatmaya da başladı: "Endo'yu bitirebileceğimizi ya da gerçekten bittiğinde Endo'nun teknolojilerinin böylece açıkta kalacağını bu işe başlarken Akım bile düşünememişti. Ama bir gün ben, Yaman'a bir dilekte bulunmuştum. O zamanlar Dominik'i Endo'dan çıkartmak için uğraşıyorduk."
Dorela bir an duraksadı. Elindeki çiçekleri birbirine bağlamaya daha çok odaklanmıştı ki sonra "Ondan bir cennet istedim bir bakıma." dedi. "İmkansız bir şeydi."
"Yıllarca üzerine çalışılan onca iletişim teknolojisi, onca eğitim ve sağlık teknolojisi aynı kalsaydı ama teknolojinin şeytani hiçbir tarafına erişimimiz olmasaydı; güzel olmaz mıydı? Ki bu, zıtlıklar üzerine kurulu dünya, felsefesine bile terstir.""Gerçi sen bunu anlayacak yaşta değilsin."
"Savaşı bitirirken ve Endo'dan son defa çekip giderken Yaman'a bu söylediklerim aklımın ucundan bile geçmedi. Başka bir sorunla, belki de bir hatayla yüzleşmem gerekiyordu o zaman. Hala... o gün... yaptığım şey... kafamı kurcalıyor. Bir gün öğrenirsen benden nefret etmezsin umarım."
Dorela, ağacın altından birkaç kır çiçeği daha koparırken devam ediyordu: "Sonra, bambaşka bir sorun çıktı. Endo'nun sahipsiz kalan onca aracı, çalışmaları, ünlü Endo teknolojisi... Peşine insanlar düştü. Şimdi, teknolojinin büyük bir kısmı bizim elimizde olsa da ve her ne kadar büyük deneyleri ortadan kaldırmış olsak da şimdi de birçok küçük Endo aramızda dolaşıyor."
"Bunlar ileride başına iş açacak Duygu. En güçlülerinden biri Aurora oldu ki bu şaşırtıcı değil. Yakında birçok yenisi daha kurulacak. Dominik, bizim de bu işe dahil olmamıza sıcak bakmasa da ben, buraya kadar gelmişken geri çekilemeyeceğimizi kabul ettim. Eğer Akım da onlar gibi bir soy sistemine dönüşmezse ve bir zamanlar Endo'ya karşı çıktığının bir benzeri gibi diğer soy sistemlerini de dikkatle izlemezse bambaşka bir distopyanın içine saplanacağız."
"Bu beni çok endişelendiriyor ve Yaman, abartmadığımı biliyor. Bu nedenle Akım'ın bir soy sistemi olması fikrimi onaylıyor. Böylelikle, diğerlerine yakın olacağız. Keşke, Tresa'nın bildiği her şeyi bilme şansım olsaydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DİSTOPYALAR
Science Fiction"Burası korkunç insanlarla dolu korkunç bir yer ve ben korkunç bir zamanda doğdum, büyüdüm. En karanlık distopyalar karanlıktan korkanlarındır. Çünkü her karanlık distopya ancak daha karanlık bir yolun sonunda aydınlanabilir." Dorela, ellerini yüzün...