LVII. Özgürlük adına oynadığım oyunlar

16 2 40
                                    

SON 2

LVII. Özgürlük adına oynadığım oyunlar
Know

FLASHBACK

"Nasıl bir histi Dorela? Sonunda her şeye son vermek."
Dorela, karşısındaki yabancının sorduğu bu soruyu fazla cüretkar buldu. Üzerindeki Endo üniformasına ters bir bakış atıp "Endo'nun sonunda yıkılması seni çok mu üzdü?" diye yanıtladığında karşısındaki bu kumral çocuk kaşlarını şaşkınlıkla kaldırdı. "Pekala." diye mırıldandı.
"Eğer buna gerçekten bir cevap istiyorsan hayır. Endo'dayken Tresa'nın çok acımasız ve doğruyu yanlışı ayırt edemeyecek kadar hırslı ve kendine inanan biri olduğunu düşüyordum. Normal biri olmadığını..."

"Normal biri mi? Direkt bir insan olmadığını kabullenmen lazım öncelikle."
Çocuk omuz silkti. "Belki de." diye fısıldadığında kendi sorusuna yanıt alamadığı için rahatsızdı. Yineledi: "Ama gerçekten..."
"Nasıl bir histi Dorela? Sonunda her şeye son vermek."

Dorela, irdelemek istemediği her düşünceyi istifleyerek zihninin bir köşesinde saklamıştı ki karşısındaki bu bir zamanlar Endo askeri olan genç bu karanlık düşünceleri sonunda aydınlığa çıkarmakta kararlı gibi görünüyordu.
Bakışlarını çevrede gezdirdi. Açık renkte toprak zemin, Endo'dan yaklaşık on - on beş kilometre ötede inşaa edilen yeni evler, sokaklar... Dorela, üzerinde oturduğu yüksekçe kaldırımın kenarlarında biriken taşları yere süpürürken iç geçirdi. Huzursuzca yüzük parmağındaki alyansıyla oynuyordu.
Sonunda, "İlk birkaç saat güzel bir histi." dedi.

Yaman, arabasıyla dar sokaklardan sola döndüğünde Dorela'yı buruşmuş bir yüz ifadesi ile, kaldırımda otururken ve onların yaşlarında üzerinde Endo üniforması olan bir adamla konuşurken bulduğunda arabayı daha üst bir sokaktaki, Victor ve Miraların arabalarının park halinde olduğu açık otoparka bırakmaya karar verdi.
Mira, Yaman'ın arabasını görünce kaputunda oturduğu arabadan atladı ve Yaman'ın aşağı inmesini izledi.
Yaman, arabayı kilitledi . Gözlerini boş olan otoparkta gezdirirken diğerlerinin nerede olduğunu sordu.
"Dominik ve Adoralin iki üst sokakta öğlen yemeği hazırlıyorlar. Armand banliyölere gitti akşama kadar gelmez. Dorela ise bir alt sokakta. Almila ve Victor da Endo'da."
Yaman, Dorela'nın sokağına çıkan bir yokuştan inmeyi teklif ederken "Onu gördüm." dedi.
"Yanında biri vardı. Tanımıyorum."

"O konuda. Yaman, o Alaz. Endo'da psikoloji üzerinde çalışıyordu. Yaman kaşlarını çatıp Mira'ya birkaç saniye bakınca Mira omuz silkti. Dorela ve Alaz'ı hemen yanlarında duran iki katlı bir evi geçtiklerinde, köşede görebilirlerdi. Bu nedenle Yaman'ı durdurdu. "Victor Alaz'ı uzaktan da olsa tanıyor. Ben de yeni tanıştım. İkimiz de Dorela'nın onunla konuşması gerektiğini düşünüyoruz."

"Anlamadım, ne konuşması?"

"Endo, Yaman. Endo ve Tresa hakkında."

Alaz, "İlk birkaç saat güzeldi. Sonra ne oldu?" diye sorduğunda Dorela bakışlarını yere indirdi. Bu soruyu cevaplamaktan itinayla kaçsa da Alaz ile konuşmayı bırakmadı. "Belki de hayatımın sonuna dek, Endo için mücadele etsem daha mutlu olurdum." diye fısıldadığında Alaz, hareketlendi. Vücudunu Dorela'ya döndürdü. Gözlerini ona dikti ve kızın yüzünden ince ince havalanan altın sarısı saçlarını bir süre dikkatle izleyerek söyleyeceklerini aklında kurguladı: "Yani mücadelenin bitmesi değil de devam etmesi miydi seni mutlu eden?"

KARANLIK DİSTOPYALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin