KARANLIK DİSTOPYALAR 1. Kısım
Hitreads
Tanıtım için yayında olan üç bölümün ikincisiAkım, senelerdir Endo'nun teknolojik birçok kolda rakipsiz olmasına karşı çıkıyor. İlaçlarımızı da hastanede kullanılan araçları da ve nükleer silahları da, okullarda kullanılan hologramlardan oyunlara kadar her şeyde Endo'nun imzasının olmasının yanlış ve tehlikeli olduğunu savunuyor.
Son zamanlarda güçlendi.
Endo ise çocukluktan seçip büyüttüğü sayılı askerleriyle kendini savunuyor.
Ben de bu askerlerin arasındayım dolayısıyla yaptıkları şey yanlış mı, doğru mu onların yemekhanelerinde karnımı doğurduğum dinlenme arasında düşünemem."Takımın ismi 'Düzen'. Akıma karşı oluşturulmuş bir istihbarat takımı. Bugün gidiyoruz. Haber vermek için geldim."
Dorela, karşısındaki camın ardındaki çocuğun koyu renkli gözlerine baktı merakla. Ondan güzel bir azar beklerken çocuk, kazıtılmış kafasında yeni yeni çıkan saçlarına götürdü elini. Gözlerini Dorela'dan kaçırırken "Tamam." diye fısıldadı.
Dorela kaşlarını kaldırdı. "Dominik. Hoşuna gitmediğini söyleyebilirsin."
Çocuk, kahverengiye yakın sarı kaşlarını çattı. Cam bariyere yaklaştı ve kısık gözleriyle ürkütücü bir şekilde baktı Dorela'ya. Bir eliyle kafasını işaret etti. "İhtiyacım var mı?" diye tısladı.Dorela yutkundu. Cevap vermemeyi tercih etmişti. Dominik iç geçirdi. Cama çok fazla yakın olduğundan nefesi cama çarpıyor ve kısa süreli bir buğu oluşturuyordu. Arkasında duran siyah üniformalı bir asker hareketlendiğinde Dorela da tedirginlikle ayağa kalktı.
Aynı adam otoriter bir sesle "Dominik Vincent. Gidiyoruz." dedi. Ardından fırsat vermeden Dominik'in eline kelepçeler geçirdi.
Dorela, bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı; ardından kapattı.O odadan ayrıldığında ise camdaki yansımasına bakakaldı. Kafası karışmış, Dominik ona kızmadığı için sinirlenmişti.
Endo'nun geniş asansörlerinin birinde, birkaç askerle beraber en üst kata çıkarken de düşünmeye devam ediyordu. Ne zaman ki asansörün kapısı açıldı, alışık olduğu mekanik ses tekrar konuşmaya başladı:
"Endo'ya hoş geldiniz. Burası teknolojinin yaşadığı yer."
"Endo'nun son projesi insan zihni ile alakalı. Peki endo iddia ettiği gibi gerçekten düşünceleri anlayabiliyor mu? Ya da halkın deyişiyle, zihinleri okuyabiliyor mu?"
Endo'nun yüzü, başında saçları yerine parlak çiplerle kaplı otuzlu yaşlarındaki bir kadın, şirin bir gülümseme ile bu soruyu yanıtladı: "33. Yüzyılda bilgi yeni bir hale geliyor."
"Ne düşündüğünüz bizim için önemli. Gerçek anlamda, önemli. Düşüncelerinizi okuyabiliriz."
"Endo'nun son projesinin insan haklarına aykırılığı tartışılıyor."
"...Peki savaşlarda neden kullanılacak?"
"Akım olayları, endoda yetiştirilmiş askerlerin de dışarıya çıkmasını sağladı."
"Sizce Endo karşıt düşüncelerle nasıl mücadele edecek?"
Aynı kadın, bu sefer yüzündeki şirin gülümseme donmuş ve korkutucu bir hale gelmiş bir şekilde bu soruyu cevapladı:"Endo, bunu dikkate almadan devam edecek."Dorela, bu cümleleri defalarca kafasında çevirirken büyük meydandaki ekranların önünde yanlarında valizlerle duran grubun yanına gitti. Gözlerini Mira Ateş, Victor Ivanov ve Gurur Karay'da gezdirdi.
Victor, "İyi misin, abin nasıl?" diye sordu merakla. Dorela yutkundu.
"Bilmem... iyi." diye mırıldandı. Mira ve Gurur merakla kaşlarını kaldırıp Dorela'ya baktığında, Dorela olanları açıklamak zorunda kaldı.
"Abim üç ay önce Endo tarafından tutuklandı. Akım ile çalışma suçundan."
Gurur ve Mira şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Gurur, "Buna rağmen sen burada nasıl çalışabiliyorsun?" diye sordu.
"Çünkü Dorela'nın bu konuyla bir alakası yok."
Bütün gözler Victor'a döndü. Victor, Dorela'yı savunmaya devam ediyordu: "Abisinin de bir alakası yok. Ancak ellerinde sağlam kanıtlar olduğunu dile getirerek Dominik'i aldılar."
Mira, topladığı saçlarından çıkan sarı tutamları kulağının arkasına attı. Şüpheyle Gurur ile bakıştıktan sonra "Madem kanıtları var alakası olmadığını kanıtlayan ne o zaman?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK DİSTOPYALAR
Science Fiction"Burası korkunç insanlarla dolu korkunç bir yer ve ben korkunç bir zamanda doğdum, büyüdüm. En karanlık distopyalar karanlıktan korkanlarındır. Çünkü her karanlık distopya ancak daha karanlık bir yolun sonunda aydınlanabilir." Dorela, ellerini yüzün...