Bekleyiş

3 2 0
                                    

Bekleyiş.

Nadir günlerden biriydi. Uda hep kurbanlarının ayağına gider ve onları yok ederdi fakat bu sefer bir organizeyi bitirmek istiyordu. Uçuruma bakıp düşünüyordu.
O hep yalnız çalışırdı fakat planı dahilinde gitmeyen şeyler oluyordu. Bu yaptığı yardım almak değildi. Düşmanlarının algısını değiştirmekti. Onlar, Uda'nın yalnız çalıştığını az çok bilirlerdi. Şimdiyse adresini verdiği bir istihbaratçıyla görüşecekti. İstihbarat onun ilgisini çekmiyordu çünkü o istihbarat tarafından yetiştirilmişti. Şu an onlara çalışmasa da bir zamanlar onlar için çalışmıştı.

1- Seni öldürenlerle mi çalışacaksın?

2- Her ölüm bir doğumdur.

3- Fakat her bitiş bir başlangıç değildir.

1- Belirsiz midir?

2- Belirsizdir.

3- Değildir.

1- Neden?

2- Belirsizdir.

3- Çünkü her ölüm bir son değildir ve her doğum bir başlangıç sayılmaz. Başlangıç yaşarken de ölürken de yaşansa bile geçmişin verdiği tecrübe ve yaşanmışlıklar asla benliği terk etmez. Bu da sıfırdan bir başlangıcın olmadığını kanıtlar. Belirsizlik sadece ne yaşayacağın ve nasıl öleceğindir.

1- Belirsizlik yaşamak ve ölmek midir?

2- Evet!

3- Evet!

Uzaktan gelen motor sesiyle gülümsedi. Adresini birine daha vermişti. Onu öldürmek isteyen birine... Birazdan o da gelirdi. Araba biraz ilerde durdu. İçinden koyu ve resmi giyinimli kırklarında bir adam çıktı. Emin adımlarla önünde durdu. Elini tokalaşmak için uzattığında Uda karşılık vermedi. İstihbaratçı havada asılı kalan elini ceketinin iç cebine atıp sigara paketi çıkardı. Uda'ya uzattığında onu da kabul etmedi.

Bir istihbaratçı ona bu kadar barışçıl davranamazdı. Bunun iki sebebi vardı. Ya ikisinin de düşmanları tarafından izleniyorlardı ya da Uda'nın psikolojisine oynuyordu. Onu rahat hissettirmek istiyordu fakat bilmediği şey şuydu ki Uda'yı yaratan da bir istihbaratın örümcek örgütüydü.

"Susmak için çağırmadın herhalde?" Uda başını salladı. Çağırdığı düşmanı da geliyordu. Onun geldiğini ikisi de anlamıştı fakat istihbaratçı geç fark etmişti. Uda, kemerine taktığı bıçağı düşmanına fırlatmak için istihbaratçıyı bilerek duvar niyetine kullandı. İstihbaraçının arkasına geçip bıçağı fırlattığında ise bir silah patlamıştı. İstihbaratçı boynundan vurulmuştu. Bıçak ise düşmanın tam kalbine saplanmıştı. İstediği olmuştu. Eldivenlerini takıp İstihbaratçının nabzını kontrol etti. Ölmüştü. Düşmanının nabzını kontrol etti. Zayıfça atıyordu. Bıçağı kavrayıp çevirdi. Kalbine işleyecekti.

Üç çizgi...

Bıçağı çıkardı. Şimdi gitme vaktiydi. Şimdi bekleyip görme vaktiydi.

Bekleyiş... Herkesin hakkı değildi.

U D AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin