U D A

Dönüşler

Dönüşler.

İnce uzun masada bir koltuk hariç hepsi doluydu. Boş koltuktan az önce kalkan adam, projeksiyonun yansıdığı duvarın önünde durmuş pür dikkat toplantı salonunda gözlerini gezdiriyordu. Herkesin üstüne değen bakışları nihayet ekrana gelip durduğunda çatık olan kaşları daha da çatıldı.

"Gördüğünüz üzere nüfusta kaydı olmayan fakat mezarıklarda da uyumayan birinin hünerlerini izliyoruz. İstihbaratı kendi leyhine kullanmak istediği apaçık ortada. Bilmediğimiz şeyler bildiklerimizden fazla olduğu için işbirlikçilerimizi kaybediyoruz. Mafya bu sayede daha da azıyor. Sizde bilirsiniz ki bu durumda kendi emin olduğumuz işbirlikçilerimize bile şüpheyle yaklaşmak zorundayız. Kendini görünmez yiğit zanneden bir sünepe yüzünden meydan boşaldıkça çakallar baş gösterir." Projeksiyonun uzaktan kumandasına basıp az önce kalktığı koltuğa geri oturdu.

Sokakta yatan kalıplı bir adam, Şehrin dışında ki depolardan birinde hunharca öldürülmüş cesetler ve depo yolunun ormanlığında kafası ezilerek öldürülmüş bir adam daha...

"İş adamlarından birkaçının evine baskınlar ve sonrasında malikanelerinin patlatılması. Tiyatro salonunun ortasında kafasına sıkılmış bi' kadın. Ha! Unutmadan bir de her tarafı kesilip parçalananan bir kadın cesedi daha, özel araziye atılıp çöp konteynerlerıyla yakılması. Yine başka şehirlerde gece kulübünde yine bir iş adamının kızının tüm korumalarının öldürülmesi yine sonrasında çöp konteynerini yakarak belli sıralarla patlamalar ve yangınlar... Ayrıca avukatlık bürosunun havaya uçması ondan önce avukatlardan birinin bir çöpmüş gibi gazetecilerin önüne çatıdan fırlatılması... Büroyu patlatmadan önce çevreyi uyarma...
Yine tüm bunlar olurken belli iş adamlarının vakıflarının tüm sistemlerinin bloke edilerek asistanlarının alenen öldürülmesi fakat katillerinin bulunamaması... Sizce kim niye bu kadar ölümü ve yangını çıkarıyor olabilir? Gücünü kimden alıyor olabilir?" Adam konuşmasını bitirdiğinde durakları.

"Ve neden içimizden biriyle görüşmek isteyip görüşmesinde bizim adamımızı öldürür?" Masadakilere öyle bir bakıyordu ki sanki bakışları kurşundu ve ters giden bir şey olursa bakışlarıyla vuracaktı.

"Daha bu kişi veya kişilerin neye benzediklerini bile bilmiyoruz. Arkasındaki gücü nasıl bilebiliriz Kürşad?!" Kürşad denen adam ona bu soruyu yönelten adama bakmadı. Bunun üzerine bir başka adam daha konuşmaya başladı.

"Üstelik öldürülenlerin çoğu ajan, diğerleri ise mafyanın itleri. Ajan olanların çoğunun da gerçek kimliklerine ulaşılmamışken bizi buraya çağırmandaki sebep bir istihbaratçının ölümü müdür yoksa herkesin nabzını ölçmek midir?" Bu soru Kürşad'ın ilgisini çekmiş olacak ki gülümsedi.

"Nabzı ölçmek değil durdurmayı biliriz. Bir istihbaratçının ölümü de değil sizi buraya çağırmamdaki sebep. Dün olanları hepiniz biliyorsunuz. Kod adı Kalfatlı olan Feridun Gaza öldü. Onunla birlikte tüm işbirlikçileri öldü. Öldürüldükleri yerler üstelik çok manidar. Feridun Gaza yeraltında yüksek güvenlikli bir toplantı salonunda boğazı kesilerek öldürülürken diğer bütün işbirlikçileri de o toplantı salonundan kaçarken arabalarında taranarak öldürülmüş. Tüm bu olanlar bittikten sonra elimize sadece bir Drone görüntüsü geçti. Herşeyi yapıp bir de toplantı salonunu bulmamızı istedikleri için imzalarını atıp gitmişler. Toplantı salonuna ekiplerimiz girdiğinde sürekli dönen bir bant kaydı varmış dev bir ekranda. Şu ana kadar gördükleri en teknolojik ekranlardan biriymiş. Ne komik değil mi? Biz de kendimizi devlet sanarız. O toplantı salonunda bizim bile elimizde olmayan üst düzey kuantum bilgisayarlar bulundu. Oranın içinden geçip ağababasını öldüren bu hergeleler, bizim bulduğumuz cihaz, silah ve aletleri görmemişler midir dersiniz? Adamlar ne kadar güçlü olduklarını bilmemiz ve onlarla işbirliği yapmamız için piyasanın içinden geçerken biz burada kimlik tespiti yapalım hâlâ. O Allah'ın dağında öyle bir toplantı salonunun olduğunu bile bilmeyen biz, İstihbaratçılar olarak, bu kişi veya kişileri bulabilir miyiz? Yoksa toplantı salonundan kalan birkaç dosyayla mı kendimizi avuturuz?" Kürşad, masadakilerin hepsine kısaca baktı.