Görevden geldiğim de baş belası savcı ile konuşmayalı hafta oluyordu. Böyleydi bizim hikayemiz; vatanımız sağ olsun, milletimiz huzurda olsun diyeydi tüm çabamız. Farkında olmadan o bela kadını merak etmeye bile başlamıştım. Garip hissettiriyordu. Günler sonra telefonu açtığımda ailem dışında savcıdan da mesajlar vardı. Tam tahmin ettiğim gibi. Dayanamamıştı. Telefonu kenara bırakıp duş almak için banyoya yöneldim. Daha sonra baş belası savcı ile ilgilenebilirdim.
Duştan çıktıktan sonra, telefonu elime aldım. Onu çok resmi kaydettiğimi fark etmiştim. Herkes resmi şekilde kayıtlıydı ama nedense onun isminin resmiyeti gözüme fazla gelmişti.
Savcı Liyan Mehru Atay, Bela Savcı olarak değiştirildi.
Böylesi daha iyiydi.
Gelen bildirimlere girdiğimde çarşamba gününden bu yana düzenli olarak mesaj atmıştı.
Bela Savcı: Yiğidim, nerelerdesin. (17.58)
Cevap ver bana Barın!
İlerde çocuklarımıza hesap verirsin artık.
Ben çok ilgisizdim annenize dersin. Ayıp diye bir şey var.
Perşembe (12.15) Göreve gitmişsin :((((((
Ağlayacağım sanırım.
1 yıl olacak neredeyse ama ben bu duruma alışamıyorum. (Bu mesaj silindi.)
Sen her gittiğinde yüreğim ağzımda bekliyorum. Beklemekte dahilmiş sevdaya. Ah Barın ah.... ( Bu mesaj silindi.)
Cuma (23.59) Gece yarısı olmadan haber veriyorum. Bugün bir davam vardı yoğundum. Yarın da yoğun olacağım. Allah'a emanetsin.
Cumartesi (14.00) Yorgunum.
Senin kadar yorulamam ama bazı davalar beynimi sarsıyor.
Yiğit bunu duysa beynin oluşuyor derdi.
Hala büyümemiş. Yiğit bebeğim ya.
Barın merak etme diye söylüyorum ben Yiğit ile buluşacağım.
Gözün arkada kalmasın.
Kalırsa da olur.
Azcık merak et.
Neyse tatlış şey bay.
Yüzbaşı adama tatlış dedik. Euzu.
Pazar (19.19) Aha çift saat.
Bana aşık olduğunu biliyordum.
Tamam evlenelim. Çok ısrar ettin.
Yiğit beni yemeği çıkaracakmış haberin olsun. (20.36)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
