Bela Savcı; Yiğidim. Nasılsın? İyisindir umarım. Ben de iyiyim sağ ol.
Yiğidim: Gecenin 3'ünde yazmanı neye borçluyuz?
Bela Savcı; Seni özlememe.
Yiğidim: Bu saatte mi özlemin tuttu?
Bela Savcı; Aman götüm.
Yiğidim: Anlamadım?
Bela Savcı;Şakacıyım işte. Ehe.
Yiğidim: Neden seni göremiyorum? Liseli değiliz biz farkındasın değil mi?
Bela Savcı; Çok mu merak ediyorsun?
Yiğidim: Konuştuğum kişiyi merak etmem normal.
Bela Savcı; Peki madem.
(Fotoğraf)Yiğidim: Bu sen misin?
Bela Savcı; Şüphen mi var?
Yiğidim: Hayır ama beklediğimden güzelmişsin.
Bela Savcı; Bu bir iltifat ise eğer teşekkür ederim. Sende yakışıklı adamsın yiğidim.
Yiğidim: Yiğidim demişken, Yiğit kim?
Bela Savcı; Birileri kıskanmış. Deseydin ben en başında anlatırdım. Şimdi merak etmeye devam et. Alayım senden bir foto. Cıbıl olursa sevinirim.
Yiğidim: Mehru! Beni kızdırma kıvırcık. Ben bulmakla uğraşmak istemiyorum. Sen söyle. Ve ayrıca çok arsızlaştın. Ama yine de al bakalım.
Bela Savcı; Sana düşüyorum anlasanağğ. Ve ayrıca kolay gelsin yüzbaşım.
Yiğidim: Görüşeceğiz, Mehru. Görüşeceğiz.
Bela Savcı; Görüşelim yüzbaşım. Ne zaman isterseniz...
Yiğidim: Bu cesaret seni bitirecek.
Bela Savcı; Beni bir tek sizin aşkınız bitirebilir, yüzbaşım.
Yiğidim: Bak sen...
Bela Savcı; ( fotoğraf)
Olmuş mu Barın?
Yiğidim: Çok... Güzel olmuş.
Bela Savcı; Teşekkür ederim...
Yiğidim: Ellerin çok güzelmiş.
Bela Savcı: Size dokunmak istiyorlar. İzniniz var mı?
Yiğidim: Bu eller dokunacaksa var.
Bela Savcı: :)
Yiğidim: (;
Görüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEKPARE ~ Texting~
Teen FictionÖylesine ona yazdığımı düşünen Yüzbaşı Barın Âgah... Ve ben ona umutsuzca gönlünü kaptırmış, savcı Liyan Mehru Atay...