2000 yıldır yaşayan Vampir Kim Taehyung'un işlettiği kumarhaneye, paraya ihtiyacı olan Jungkook gitmek zorunda kalır. Jungkook'u lüks kumarhaneye habersizce götüren arkadaşı ise para için onu kumar oynatmaya zorlar; Ama Jungkook, kumar nasıl oynanıl...
Vazgeçme noktasındaydım, bu fic yarım kalacaktı ama yarım kalamayacak kadar özel bir dünyası vardı.
Şunu fark ettim. Okusanız da okumasanız da bu fic tamamlanmayı hak eden bir dünyaya sahip.. Bir yılda olsa, on yılda da olsa tamamlayacağım. Şimdiden benimle olanlara, olacaklara teşekkür ederim ve sabırla yeni bölüm bekleyen okuyucularıma ise ayrıca bir özür ve teşekkür borçluyum.
Keyifli okumalar...
†
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BOUNDARY Bölüm 14: Zehirli Bağlılık Bölüm Şarkısı- Ghost- Mary On A Cross
"Hep uyuyacaksın sandım." Kim Jongin iğrenç bir gülümsemeyle Jungkook'un yüzüne doğru eğilip işaret parmağıyla sertçe Jungkook'un alnından ittirdiğinde, Jungkook halsiz bir biçimde başını geri çekmeye çalıştı.
Karşısında kim vardı bilmiyordu ama, ondan bu kısa süre içerisinde nefret etmeyi başarmıştı.
"Sanırım sevgilin seni umursamıyor, altı saat oldu ama hâlâ ortalıkta yok." Dedi Jongin, dalga geçiyordu.
Jungkook ise muhattap olmayarak gözlerini kapattı. Canı çok yanıyordu. Halatlara bağlanılmak ve biri tarafından alıkoyulmak çok zordu.
"Kim Taehyung seni bulmak isteseydi, eliyle koymuş gibi bulurdu."
Jungkook ona kulak asmak istemese de onu alıkoyan adam haklıydı. O Kim Taehyung'du, ve tanıdığı Taehyung çok güçlüydü. Hem fiziksel, hem de bağlantısal olarak çok güçlüydü. Gerçekten de eliyle koymuş gibi bulması gerekirdi.
Jongin doğruldu, vakit gelmişti. Kimliğini gizleyerek yurt dışına gidecekti ve uçuşunu sahte bir tarihle değiştirerek sanki daha önceden yurt dışındaymış, olaylardan da haberi yokmuş gibi davranacaktı. Depoya birazdan ortağı Kim Jongdae gelecekti ve ona da gözükmemesi gerekiyordu.
"Biraz bekle beni," saatine bakarak çıkışa baktı. "Geri döneceğim. Boşuna kaçmaya çalışma gibi boş sözler de sarf etmeyeceğim. Kaçmaya çalışacaksın ve kaçamayacaksın." Jongin konuşurken alayla güldüğünde Jungkook öfkeyle adama baktı. Jongin çıkışa doğru hızlıca ilerleyerek gözden kayboldu. Şu anlık planı tıkırında ilerliyordu, hiç kimse keyfini bozamazdı.
Jongin havalimanındayken ortağı Jongdae'yi aradı. "Ortak, hallettin mi?" İğrenç bir sırıtışla konuşuyordu ama sesi oldukça ciddiydi. Telefonda eğlendiğini kimse anlamazdı.
Jongdae, "Depoya geçiyorum şimdi, sen neredesin?" Diye sorduğunda, Jongin'in sırıtışı daha da büyüdü.
"Şangay'dayım, birazdan yatırımcı ortaklarımızla buluşacağım. Keşke sen de burada olsaydın." Yalandı, ama sevgili ortağı Jongdae asla gerçeği öğrenemeyecekti.Çünkü Kim Taehyung, Jongdae'yi bulduğu an öldürecekti.
