Hayat matruşka gibiydi. Çok kötü bir şey yaşayıp sonum geldi sanıyordunuz ama içinden bir olay daha çıkıyordu ve çok mutlu oluyordunuz. Sonra tekrar üzülüp daha sonra tekrar mutlu oluyordunuz. Hadiseler çıktıkça çıkıyordu. Acaba bu yaşadıklarım son...
Merhabalarr! Sizlere karakterlerden birini paylaşacağımı söylemiştim. Nilüfer'i paylaşmaya karar verdim. Yorumlarınızı çok merak ediyorum:)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evetttt. Şimdi Nilüfer'in anlatımından devam ediyorum. :)
"Ne konuşacağız?" İstemsizce sesim en soğuk ve bıkkın şekilde dudaklarımdan çıksa da Koray'ın sesi fazla sakin, öz güvenli ve kararlıydı.
"Ulaş hakkında bilmediğin her şeyi." dediğinde sesli ve derin bir şekilde nefes verdim. Üzgünüm Yağmur ama sanırım birkaç saniyeden daha fazla beklemen gerek.
Bekle! Kapatma sakın!" dediğinde onu dinlemem için çok ısrar edeceğini anlamıştım. O zaman birazcık süründürebilirim bence.O kadar egoist olmasaymış. Egoist insan görünce egosunu kırıp süründürmek benim için insani görev. Egolu olsa bile değer verdiğim tek insan Ulaş'tı. Bir dakika ya, Ulaş ne alaka şu an? Hemen Koray'a cevap vermeliyim!
"Onun hakkında hiçbir şeyi merak etmiyorum." Onun hakkında konuşursam tekrar ona aşık olmaktan korkuyorum desene direkt Nilüfer. Gerçi hala aşıksın gibi ama neyse. "Siyah çarşaf giyip bizi takip etmiştiniz ama Yağmur'la. Ulaş'la neden gizli buluştuğumuzu, Yağmur'un nasıl kaçırıldığını, Ulaş'ın neden katil olduğunu, aslında Ulaş'la aynı üniversitede olmamızın tesadüf olmadığı hakkında konuşmak istersen ve bundan kimsenin haberi olmayacaksa buluşalım isterim." Vay canına, hepsini tek nefeste söylemişti! Ayrıca Yağmur'la çok dikkat etmiştik, o çarşafların içinde bizi nasıl tanımıştı?!
