~14~

93 5 0
                                    

Sabah kalktığımda draco yanımda yoktu. Üzerimi giyinip aşağı indim kahvaltıdada kimse yoktu. Bunlar nereye kaybolmuşlardı? Bugün cumartesi olduğu için ders yoktu bende onlarla vakit geçiririm diye düşünmüştüm.

Bahçeye çıkıp elma ağacının altına oturup defterime bir şeyler karalamaya başladım. Cidden bunlar nerdelerdi? Birazcık ileride. Cedrici gördüm. Hemen yanına gittim.

"Cedric bizimkileri gördünmü?"

"Hayır görmedim. Bir sorunmu var?"

"Onları deminden beri arıyorum ama etrafta biri bile yok."

"Haa. Şey dicektim beraber hogsmade e üç süpürgeye gidelimmi?

"Olur aslında zaten bir planım yoktu."

Cedricle beraber güle eğlene üç süpürgeye geldik. Bir kaç kaymak birasının ardından biraz dükkanlarda dolaşıp hogwart a gitmeye karar verdik çünkü hava kararıyordu. Hogwarts a gelince akşam yemeğini yedik.

Sonra cedric beni bir yere götüreceğini söyledi. Ben çok merak ettiğim için kabul etmiştim. Kara gölün oraya doğru gidiyorduk. Biraz yaklaşınca cedric gözümü kapattı. "Heey napıyosun?"
"Süpriz kaytie." biraz daha yürüdükten sonra gözümü açtı. Gördüğüm şey ile şok olmuştum.

Herkes buradaydı ve her yer süslenmişti. "Mutlu yıllar!" dedi hepsi bir ağızdan. "Yaa şapşikler sizi." hepsine teker teker sarıldım. "Hadi pastayı üfle o kadar emeklerle yaptık." dedi fred. Draco pastayla bana doğru geldi. "Hadi sevgilim dilek tutu ve üfle." dedi

Gözümü kapatıp bir dilek tuttum.

Umarım hayatımın sonuna kadar mutlu olurum.

Pastayı üfledim. Herkes alkışladı. Draco pastayı başkasına verip bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Draco benden ayrılıp dudağıma yapıştı. Böyle yapınca herkes bizi alkışlamaya başladı. Fred ve george ıslık çaldılar.

Ayrıldığımızda draconun maviliklerine baktım. "Seni çok seviyorum Kaytie."
"Bende seni sevgilim." dedim ve ondan ayrıldım. Sonra herkes sıra sıra bana hediyelerini vermeye başladı.

"İyiki doğdun koca bebek " dedi harry ve bana hediyemi verdi. Açıp baktığımda bana çok güzel arkadaş bilekliği aldığını gördüm. Kolunu kaldırıp gösterdi. "Ya harry." dedim ve ona sıkı sıkı sarıldım.

Hermione gelip hediyesini verdi. "İyiki doğdun. Ne alacağımı o kadar çok düşündüm ki en sonunda buna karar verdim." hediyeyi açıp baktım. Çok güzel bir sürü yüzük almıştı. "Herm bunlar çok güzel çok teşekkür ederim." diyip sarıldık.

Herkes hediyelerini vermişti. Şuan kafamda pembe tavşan yada kedi kulaklı oembe bir taç vardı ve çok tatlıydı. Herkes dans ederken biz draco ile oturuyorduk bana hediyemi vermemişti. "Pişt kızıl parti sona erdi hadi astronomi kulesine gidelim."
"Tamam."

El ele tutuşup astronomi kulesine çıktık. Dışarıyı seyrederken yanımda bir kıpırtı hissetim. Yan tarafıma döndüğümde draco cebinden bur kutu çıkarıp bana verdi. "Sana hediyeni yanlızken vermek istedim. Umarım beğenirsin." kutuyu açıp baktım. Bu o kolyeydi.

Flashback...
"O Elindeki ne?"

"Ne ne?"

"Elindeki ne dray kör değilim görüyorum." biraz tedirgin olmuştu. "Bu hediyeyi bir arkadaşıma aldım sence beğenirmi?" kutuyu bana verdi açıp baktım. Kalp şeklinde bir kolye içinde 100 dilde seni seviyorum yazıyordu.

Siktir bu çok güzeldi.

"Bence beğenir. Çünkü çok güzel.

Flashback son..

Dolu gözlerle dracoya baktım. "Drayy..." hiçbirşey demeden dudaklarımı öpmeye başladı. Şuan o kadar mutluydum ki tutkulu ama yavaş ve soft öpüyordu. Nefes nefese ayrıldık. "Hadi arkanı dönde takayım." saçlarım zaten topuzdu. Arkamı döndüm. Kolyeyi takınca boynuma bir öpücük bıraktı.

Arkamı döndüm. Mavi gözleri o kadar güzeldiki. Orda saatlerce onunla bakışabilirdim. "Seni çok seviyorum sarı."
"Bende bende seni çok seviyorum kızıl." ona o kadar sıkı sarıldımki. Oda bana çok sıkı sarıldı. Bu anın hiç bitmemesini diledim o an.

Arkadaşlar benim tabletimde bir sorun oldu harika (!) fotoğraf koyamıyorum çünkü galerimde fotoğraf yok pinteresttende bir şey kaydedemiyorum. Kriz geçirmelik yemin ederimki.

Draco Malfoy İle Hayal Et / Astronomy TowerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin