Gözlerimi açtığımda düz bir şekilde tavanı izledim.
Kolumu kaldırıp yüzümün önüne getirip saate baktım. Saat daha 6.30'du.
Yatakta doğrulup etrafa baktım. Kızlar daha uyuyorlardı. Ses yapmadan dolaptan gündelik kıyafetlerimi alıp banyoda giyindim.
Yavaş yavaş merdivenleri inerken mutfaktan bir kaç tıkırtı duydum. Kaşlarımı çatarak mutfağa baktım.
Sabah sabah kim olabilirdiki?
En sonda merakıma yenik düşüp mutfağa ilerledim. Asamı cebimden çıkarıp elime aldım.
Kapıdan kafamı uzatıp bakınca kimseyi göremedim.
Tam arkamı dönüceğim sırada. Bir el beni tutup mutfağa ittrdi. Çığlık atacağım sırada ağzımı kapattı. Bende elini ısırdım.
"Kızım bi dursana. Ağh elim."
"Dray?" Draco elini üfeleyerek bana baktı. "Dray ya kim olucaktı." Gidip mutfağın kapısını kapattım. "Sessiz ol." Dedim fısıldayarak. "Neden burdasın?"
Gülümseyerek bana baktı. "Seni almaya geldim."
"Ben zaten geliyodum." Dedim. Sonra eline baktım. "Elin iyimi?" Kolunu tutup kaldırıp eline baktım. Dişlerimin izi çıkmıştı.
"Nasıl bir çeneye sahipsen artık."
"Son gücümü kullanmamıştım. Merline dua et büyü kullanmadım."
Draco sırıtarak bana baktı. "Bu gücü başka yerlerde de görmek isterim." Koluna vurdum. "Pis sapık." Kapıyı açıp salona çıktım.
"Yürü hadi." Dedim. Draco yanıma gelip kolumu tuttu. Cisimleneceğimizi anladığımda bende ona tutundum. Bu şey çok fazla midemi bulandırıyodu.
Gözlerimi açtığımda Malfoy malikanesinin önündeydik. Çok kasvetli bir yerdi ama buraya bayılıyordum. Kapıyı çaldığımızda dobby kapıyı açtı.
"Edendi Malfoy hoşgeldiniz anneniz ve babanız sizi yemek odasında bekliyor." Dedi. Çok tatlı buluyordum dobby'i. "Tamam." Dedi Draco. Beraber yemek odasına geçtik.
Lucius Malfoy bize bakarak "hoşgeldiniz çocuklar geçin oturun hadi." Dedi.
~~💚~~
Güzel bir yemek geçirmiştik ardından biz dracoyla onun odasına çıkmıştık. "Odan çok siyah ve yeşil." Dedim. Yatağına yatip kollarını başının altına koydu.
"Rengarenk olmasını mı isterdin?" Dedi gözü kapalı şekilde. Sonrada gözlerini açıp yan tarafını gösterdi.
Gülümseyerek yanına yattım. Ben yanına gelince bana doğru döndü ve kollarını belimde birleştirdi. Beni biraz daha kendine çekti. Kollarımı boynuna doladım ve kokusunu içime çektim.
Baş parmağıyla baldırımı okşuyordu. Ben daha ne olduğunu anlamadan bir anda kendimi draconun altında buldum. Yüzüne şaşkınca bakmaya başladım.
"Napıyosun sen?" Sırıtarak bana baktı. "Yaramazlık yapalım mı?"
"Saçmalama drac-" boynumu emmeye başlayınca ağzımdan küçük bir inilti çıktı. "Draco dur birileri gelice- ah durr."Elimle omuzlarından ittirmeye çalıştım ama öküz hiç hareket etmiyordu. Tırnağımla kolunu çimdiklediğimde acıyla inleyerek geri çekildi. "Ne tırnak varmış sendede bi izin vermedin be."
Gözlerimi devirerek yataktan kalktım. "Ailenin evindeyiz dray içeri her an biri girebilir." Dedim. "Büyü yaparız nasıl fikir?"
Ona döndüm. "Senin canın dayak istiyor heralde."
"Tamam tamam sustum."
Kısa bir bölüm oldu belki ama uzun zamandan sonra ilk defa yazınca aklıma fikir gelmedi :)