2 - Küçük Kız

165 6 4
                                    

Şiddetli bir kapı kapatılma sesiyle bulunduğum yerden refleks olarak sıçrarken gözlerimi kocaman açmıştım. Zifiri karanlık bir yerde olduğumdan hiçbir şey göremiyor hiçbir ses işitemiyordum. Yattığım yerden doğrularak bir ışık hüzmesi aramaya başladım.

Hemen ileride kapı olduğunu tahmin ettiğim şeyin altından cansız bir ışık görünüyordu. Elimi başımın üzerine koyup ovuşturmaya başladım. Nerdeydim ben? Ne olmuştu bana?

Yavaşça yataktan çıkıp ayağa kalkarken elbisenin eteklerini biraz havaya kaldırdım. Kapıya doğru ilerlerken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum? Hatırladığım son şey kızlarla dans ettiğimdi. Sonrası yoktu...

Kapının önünde durup elimi kapı koluna koydum. Kalbim korkuyla atıyor, sıkışıyor ve canımı yakıyordu. Aklımdan bir ton şey geçiyordu ve hiçbirinin olmaması için Allah'a içten içe yalvarıyordum.

Kapı kolunu aşağıya çekip kapıyı açarken hemen karşımda iri yarı daha önce görmediğim bir adam beklemiyordum.

"Uyanmamalıydın!" Ansızın nefesim kesilirken anlamaya çalışarak ona baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Uyanmamalıydın!" Ansızın nefesim kesilirken anlamaya çalışarak ona baktım. Kollarını göğsünde birleştirip önümde etten duvar örmüştü. Kahverengi harelerimi mavi gözlerinden çekip arka tarafa doğru baktığımda onun dışında kimsenin olmadığını görmüştüm.

"Neredeyim ben? Sen kimsin?" Tiksinir gibi çıkan sesim karşısında onu süzerek yutkundum. Bu adamı yıkıp geçemezdim, fazlasıyla iriydi. "Ben açıklamasam iyi olur." Pardon?

Kaşlarımı çatarak kollarımı göğsümde bağladım ve tekrar sordum. "Neredeyim ben?" Dudaklarını birbirlerine bastırıp derin bir nefes aldı. Suskunluğunu koruyup duvar gibi durmaya devam ettiğinde omuzlarımı daha da kabarttım. "Çık, gitmek istiyorum buradan."

Bir adım sağa doğru kaydığımda onunda benimle beraber kaymasıyla korkuyla kasıldı kalbim. Dehşet dolu gözlerle ona bakarken bu sefer sola kaydım. Zaman kaybetmeden o da sola kaydığında "Ne yapıyorsun?" diye bağırmıştım. "Gidemezsin." "Anlamadım! Gidemezsin derken?"

"Gidemezsin, şimdi yatağına dönsen iyi olur. Dinlen biraz, başın ağrıyor olmalı." İçimdeki çirkef Asra'yı dışarıya çıkarıp "Ne diyorsun lan sen?" diye bağırarak ittirdim onu. Yerinden oynamasa da durup öylece bakmaya devam etti. Hırsımı alamayıp bir kez daha ittirirken şaşkınlığından yararlanıp kenardan sıyrıldım ve kapı olduğunu düşündüğüm yere doğru sivri topuklu ayakkabılarımla koşmaya başladım.

Tam kapıya varacağım sırada yukarıya doğru havalanmam bir olmuştu. Küçük bir çığlık dudaklarımdan firar ederken ters tarafa savrulup konulmuştum. Büyük bir öfkeyle ona dönüp "Eşkıya mısın kardeşim? Bıraksana beni." "Sayılır, şimdi odana geç."

Sayılır mı? Kaçırılmış mıydım? Kalbim sıkışırken bu olanların bir kabus olmasını diliyordum. Etrafa bakınıp elime geçen ilk vazoyu kaptım ve ona döndüm "Eğer önümden çıkmazsan bu vazoyu kafanda parçalarım." Ben dediklerimi yapan bir kızdım. "Önünden çıkarsam da tamamen parçalara ayrılıp köpeklere yem olmuş olurum."

KURŞUNDAN SÖZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin