5

325 39 5
                                    

Atsumu evine döndü, Yuri'yi annesiyle birlikte alt katta bırakıp üst kattaki odasına çıktı. İkizi de arkasından odaya girdi, sahada olan olayı öğrendiğini ve endişelendiğini söyledi, iyi olup olmadığını sordu. Atsumu, fiziksel olarak iyiydi. Sadece biraz başı ağrıyordu. Akşama doğru çıkacak olan sonuçları görmeden bir şey söylemenin doğru olmayacağını, ama aldığı darbeden kaynaklı ağrıların normal olduğunu düşündüğünü söyleyen doktora inanmayı seçti.

Osamu, iyi olduğundan emin olduktan sonra dinlenmesi için kardeşini yalnız bıraktı. Atsumu, birkaç saattir bakmadığı telefonunu kontrol etti. Arkadaşlarından gelen mesajları yanıtladı. Gelen geçmiş olsun dileklerine teşekkür etti, bir kişi hariç; Sakusa Kiyoomi. Ona görüldü atmayı tercih etmişti, son 9 aydır yaptığı gibi.

Gözlerinin ne zaman kapandığını bile hatırlamadığı uykusundan, çalan telefonuyla uyandı Atsumu. Tek gözüyle ekrana baktı, algılayabilene kadar aramayı cevaplamadı. Bu bilinmeyen numara kimdi ve onu neden arıyordu bilmiyordu ama yine de açtı.

Sabahki doktorun asistanı olduğunu söyleyen ince bir erkek sesiydi karşı taraf. Sinir bozucu bir incelik değildi ama Atsumu'nun dikkatini çekecek kadar da tiz bir sesti. Yine de odaklanması gereken şey bu olmadığından, odağını karşı tarafın ses tonundan ziyade dediklerine çekmek için ekstra bir efor sarf etti Miya Atsumu.


Atsumu, ne zaman bu kadar sulugöz olmuştu? Asistanın dedikleri cidden üzücü müydü de ağlıyordu; yoksa bunca zamandır içinde biriktirdiği her şeyi, bulduğu ilk ağlama fırsatında değerlendirecek kadar güçsüz bir ruha mı dönüşmüştü?

Atsumu asistanın dediklerini yavaş bir tempoda ve sessizce tekrarladı. Tam cümleleri biterken hıçkırdığı için; doğru mu anladım, diyemedi. İyi akşamlar dileyip telefonu kapattı, kısa olmayan bir süre boyunca duvarı izledi.








𝐚 𝐭𝐮𝐦𝐨𝐫 𝐚𝐰𝐚𝐲 π 𝐬𝐚𝐤𝐮𝐚𝐭𝐬𝐮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin