Kapı açıldı, Osamu kafasını dışarı uzattı. Kardeşinin gelmesini bekliyordu, evet ama... Kiyoomi'yle el ele değil.
Kiyoomi, başıyla selamladı sevgilisinin ikizini. Sessizce, içeri giren Atsumu'yu takip etti. Eskiden neredeyse tüm zamanını geçirdiği evi gözleriyle inceledi. Pek bir değişiklik yoktu; sadece duvara asılı çerçevelere birkaç tane daha eklenmişti, duvarın köşesindeki lila vazo sehpanın arkasına geçmişti. Onun dışında, her şey aynıydı.
"Kiyoomi, hoş geldin oğlum! Seni beklemiyordum, en son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum. Görüşmeyeli boyun biraz daha uzamış sanki..."
"Hoş buldum, efendim. Ben de Atsumu'nun beni getirmesini beklemiyordum, açıkçası gerginlikten öleceğim sanıyorum ki."
Kiyoomi'nin dürüstlüğüne gülüp sarıldı kadın. Yüzü ikizlerinkine benziyordu; Atsumu güzelliğini annesinden almıştı, karizmatik yanını da babasından tabi.
Osamu'ya ve annesine şu iki günde yaşananları, barışma hikayelerini, doktorun dediklerini sırasıyla anlattı Atsumu. Annesi mutluluktan ağladı, oğullarına sarıldı, Kiyoomi'yi de dışarıda bırakmadı.
"İkinizin barışmasını dört gözle bekliyorduk, sonunda oldu. Ama Sakusa-san, Kiyoomi'nin özür dilemesiyle barışacaklarını söylüyordu. Bense -kendi oğlumu iyi tanıdığımdan- bir noktada patlayıp Kiyoomi'yi dinleyecek ve konuşup çözecekler demiştim. Annene kazandığımı büyük bir gururla söyleyeceğim!"
Kiyoomi kahkaha attı. Atsumu rekabetçi kişiliğini de annesinden almıştı. Buradan sonra Sakusalara da açıklamalılardı, Kiyoomi bunu aklının bir köşesine not etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐚 𝐭𝐮𝐦𝐨𝐫 𝐚𝐰𝐚𝐲 π 𝐬𝐚𝐤𝐮𝐚𝐭𝐬𝐮
FanfictionAtsumu, sevgisini hissedemediği sevgilisi Kiyoomi'yi terk edeli 9 ay olmuştu.